06.07.2017 / 10:48

Abdullah AYAN

Tuz deposundan Taş Bina' ya... -7-

Kendi deyimiyle "kapalı kapılar ardında kulaklara fısıldanan" eleştirileri yanıtlamak üzere 3 Ekim 1951 günü toplanan Belediye Meclisinde kürsüye çıkar ve tarihi bir konuşma yapar ama kampanya boyunca Müfide İlhan' ın seçilmeleri için canını burnuna takarak çalıştığı Fahri Merzeci çevresinde toplanan D.P. grubunu onun verdiği vereceği yanıtlardan çok bir an önce gerçekleşmesini sabırsızlıkla bekledikleri senaryo sonucu ilgilendirmektedir.

 Seçim sisteminin azizliğiyle beklenen olur. Müfide İlhan okuduğu bir yıllık faaliyet raporunun arkasından yapılan oylamada arka sıraları dolduran halktan destekçilerinin şaşkın ve hüzünlü bakışları altında 27 kişilik mecliste D.P. grubunun 17 aleyhteki oyuyla altındaki sandalye çekilir.

İşin ilginci D.P.' li Müfide' ye 10 kişilik C.H.P grubunun tümüyle güven oyu vermesidir.*

Her ne kadar sonucun ardından "vazifeme seve seve ve büyük bir şevkle devam edeceğim" dese de, Müfide' nin kendisi de, hedefte olduğunun ve artık istediği hiç bir öneriyi başını yemek isteyen D.P.' li ekibin çoğunlukta olduğu Meclisten geçirmeyeceğinin farkındadır.

Cumhuriyet Bayramı vesilesiyle Yeni Mersin gazetesi için kaleme aldığı makalede yazdıkları bu ruh halini yeterince anlatmakta. Şöyle diyor 29 Ekim 1951 tarihli yazının bir yerinde:
"(...) Cumhuriyet Bayramlarında duyduğum heyecan son hadiselerin de tesiriyle Türk kadınının medeni gelişmedeki rolü üzerine konuşmaya mecbur etti. Bir yıllık belediye başkanlığında vazifemi yapmış olmanın huzuru içindeyim. Hemşerilerimden bilhassa son haftalarda gördüğüm yakın alakaya minnettarım.

Yapılan işlerden bahsedecek değilim. Onlar ortadadır. Eğer hemşerilerimin hizmetinde kalırsam her hazırlığı tamamlanmış olan bir çok işlerimizi tatbike başlayacağız. Belediye başkanı olarak hizmete devamıma imkan olmasa da, bir yıl evvelinde olduğu gibi vatan ve milletimin refahı için her zaman çalışmaya devam edeceğim. (...)"

3 Ekimde şehir meclisinden güven oyu alamayan ve o tarihten sonra gelişmelerin ne yönde olacağını bilemediği için koltukta eğreti oturan Müfide İlhan' ın 'ıskat edilme' kararının İç İşleri Bakanlığınca onaylanması da şaşırtıcı biçimde ve belli ki, Koraltan gibi üst düzey D.P. siyasetçilerinin de desteğiyle hızla gerçekleşir.

10 Aralık 1951 tarihli gazeteler Müfide İlhan' ın ıskat kararının tasdik edilmesi nedeniyle Belediye Meclisinin 17 Aralık 1951 günü yeni başkanı seçmek üzere olağanüstü toplanacağı haberlerini manşetten verir.

Belediye Meclisi 17 Aralık günü toplanır. Şehir otelinin tamamlanması başta olmak üzere Ankara'dan para bulamadı diye alaşağı edilen Müfide İlhan' ın yerine D.P. grubu bu indirme operasyonunun başını çeken Fahri Merzeci' yi başkan olarak seçer.

Meclisin ittifak oyuyla seçilen yeni başkan; "kasalarında parası, milli bankalarda itibarı olan Mersin Belediyesinin Mersinlilere hizmet etmesine hiç bir engel tasavvur edilemez" demeciyle, Müfide başta olmak üzere çıkması muhtemel eleştirilere daha baştan gem vurur ama işler gerçekten dediği gibi mi yürüyecektir?

Kıt kaynakları herkesçe malum Belediyenin hangi kasalarda parası olduğu sözü latife konusu olacaktır ama Merzeci aylar süren senaryonun gerçekleşmesiyle kendi adına muradına erer.
Her yolun mubah sayıldığı siyaset tarzında amaca ulaşılır da, Ak Otel projesini, bankalarda kredi itibarı ve kasasında kendi ifadesiyle parası olan Belediye tamamlayabilir mi?

Daha da önemlisi halkın büyük destek ve teveccühle 27 kişinin seçildiği Belediye Meclisi seçiminde açık ara en yüksek oyu verdiği Müfide İlhan' ın mecliste devrilmesine yol açan süreç sadece Mersin değil ülke gündemini de yoğun biçimde ve uzun zaman meşgul eder, farklı tartışmaların önünü açar.

Örneğin ortaya çıkan tablonun seçmen iradesini hiçe sayan sonucu nedeniyle ileride yapılacak yer seçimlerde Belediye Başkanını halkın doğrudan seçmesi için gazeteler ağız birliği etmişçesine kampanya başlatır.

Tam da o günlerde Ankara' da toplanan Belediyeler Kongresinin oy birliğiyle iktidara yaptığı "belediye reislerini halka seçtirme" önerisinin, aslında İlhan' ın başına gelen 'yol kazasının' bir daha tekrarlanmama kaygısını da taşıdığını görmek mümkün.

Yerelde muhalif CHP kendisini desteklerken partisinde seçilmeleri için gayret ettiği siyasi yol arkadaşlarının tavrı İlhan' ı öylesine kırar ki, sadece Belediye Başkanlığından değil,

Demokrat Partiden de istifa edecek ve 1960 darbesine kadar siyasete ara verecektir. (Darbenin ardından yapılan 1961 seçimlerinde Müfide Osman Bölükbaşı' nın kurduğu

Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisinden Mersin liste başı adayı olur. Ancak DP' nin yerini alan AP ve CHP arasında geçen o seçim yarışında Müfide İlhan' ın tüm çabalarına rağmen CKMP Mersin genelinde 4.558 oy alır)

Müfide İlhan özelinde "halkın teveccüh gösterdiği ve en fazla oyu verdiği bir ismin Meclis tarafından 'ıskat' edilmiş olması" konusunda en büyük tartışmalardan biri dönemin belki de en etkin gazeteci ve köşe yazarı kabul edilen Ahmet Emin Yalman' ın kaleme aldığı başlıklı makaledir.

Dönemin ruhunu ve Mersin' deki siyasi atmosferi yansıtması bakımından çok önemli ip uçlarını içeren Yalman' ın kenti ziyaret ettiği Kasım 1951' de kaleme aldığı ve 1952 başında Vatan gazetesinde yayınlanan o makalesini ve kentte deprem etkisi yaratan yazı üzerine Yalman' ı hayli ağır dille yanıtlayan Fahri Merzeci' nin yanıtını da olduğu gibi verip, döneme ışık tutmaya çalışacağım ama bir sonraki yazıda...

*Bir fikir vermesi açısından 1950 seçimlerinde Mersin sonuçları:

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Yerel seçimler ve Mersin ittifak denklemleri... - 30.11.2017
>> Seçimlere doğru ittifaklar, Mersin özelinde durum... - 24.11.2017
>>  Tuz deposundan Taş Bina' ya... -41- (Akkahve işletmecisi Hasan' ın öyküsü) - 20.11.2017
>> Seçimlere doğru umumi manzara... - 16.11.2017
>> Tuz deposundan Taş Bina'ya -40- (Tek tipleştirmeye karşı çok renkliliğin hikâyesi) - 15.11.2017
A24 Yazarları
Recep Ali AKSOYLU Ahmed KAYMAK
Kitap israfına şimdi de EBA mı eklendi
Tüm Yazarlar