Ahmed KAYMAK

O ülkede hep bir işleri olunca:
“Deveye sormuşlar…” diye başlayan atasözleri varmış.

Bir yarışma programı var.
“100 Kişiye sorduk en popüler cevabı arıyoruz” diye sorular sorulan bir program. Adamlar sokaktaki halka sorular soruyordu.

Ben de rüyamda hah işte o deveyi buldum biraz konuşalım dedik.
Bilin bakalım çıka çıka benim deve hangi deve çıktı? Benim deve meğer bahtsız bedevinin devesiymiş.
Deveye sormuşlar;
“boynun neden eğri?”
“Nerem doğru ki?” deyince hemen her tarafı dümdüz etmişler, ormanlar düzeltilmiş. Ağaçları Kesme Partisi düzenlemişler. Sonra anaları dahil halkı düzeltmişler. Çünkü halk çok yamuk imiş, sadece idare edenler düzgünmüş. Her şeyi SIFIR-lamışlar, iniş çıkış kalmamış anlayacağınız ortalığı dümdüz etmişler. Herkese dümdüz gitmişler. Bu sırada her şeyi de PARA-YER….pardon klavyem sürçtü PARA-LEL hale getirmişler.

Deveye sormuşlar;
“Yokuşu mu seversin, inişi mi?”
“Yahu bunun düzde otobanda olanı yok mu?” diye cevaplamış.
Hemen otobanlar duble yollar yapılmış develer için. Çünkü o ülkenin hiç kendine ait yerli otomobil markası yokmuş ama deve çokmuş her yer YOL-suz pardon yol muş.
( Hay bu klavyenin… ikide bir sürçüyor.)

Bu arada ülkeyi hergelen yolmuş kuşa çevirmiş.
Bende hiç AKİL olsa keçiye sorardım Kadir abi, gibi hani reklamlarda;
“Değil mi keçi?” diye soruyor ya.

Bir de 54 bin tl alıp akıllı akilli geziyorlar. Ben akilsizlik edip deveye sordum, hem bizde soru beleş cevap beleş sormaya devam. Yolmak kuşa çevirmek ve kuş denince birde bu devenin kuş akrabası var: DEVE KUŞU.

“ Eee birde buna soralım”
“Yük taşır mısın?”
“Yok demiş ben deve miyim, kuşum”
“Uç bakalım”
“Yahu ben kuş muyum?”
İşte böyle garabet bir ülkeymiş burası. Herkes işine geldiği gibi konuşurmuş.
Bir ara kumar oynamışlar 1 koyup 3 alalım deyince
Üçün birini almışlar. Ne kadar peşmerge varsa oraya kaçmış.
Ne bahtsız bedeviliktir bu ya.

Sonra ;
“A be bi AB ye girelim bakalım” demişler.
Huriye diye bir ülke bunlara girmiş. Ne kadar Huriyeli varsa hepsi suçlu suçsuz hırlı hırsız bunlara girmiş, pardon ülkelerine girmiş.
“Yok Deve” dedim.
“ Daha anlatıp durma da canımı sıkma, hiç böyle ülke olur mu? Sıkıyosun sıyırıyosun“
“ Hem sana mı kaldık bizim duble yollarımız var, yerli arabamız olmasa da taa MAL ez ya dan getirir gene bu yollarda bişeyler yürütürüz.”
Tamam, tamam sormadık ya, ne geceymiş, ne deveymiş be, ne uyku kaldı, ne rüya. Yahu rüyanın bile normali beni bulmaz, oğlum başıma bela mısın?
Anlaşılan dün gece de bir yerlerimiz açıkta kaldı desene.
Sür deveci develeri yokuşa.
“Yürü işte ULEYYN deve oğlu deve, hem çok konuşma deveye diken yaranırmış”
Haydi hepinize iyi rüyalar ayrıca en renkli ve Dolby stereo olsun efendim.