Siyasi partiler ve patolojik zihinler!
Hele ki farklılıkların kesiştiği bir coğrafyada yaşıyorsanız bu esas çok daha anlamlı hale gelmektedir. Ancak, ne yazık ki Türkiye’de böyle olgun bir demokrasi anlayışı yok! Her seçim sonrası, beklenen seviyede oy alamayan siyasi partilere dönük, çağdışı ve patolojik birtakım tespitler/yorumlar yapılıyor:
CHP %30’u geçemedi, genel başkanı istifa etsin!
MHP İstanbul’da 4.parti oldu, genel başkanı istifa etsin!
HDP kitle partisi olmayı beceremedi, o halde HDP’ ye gerek yok!..
Dolayısıyla da her seçim sonrasında, beklentinin altında kalan siyasi partilerde hep bir kaos beklentisi/temennisi olur.
Diğer bir çağdışı ve patolojik zihin timsali ise 1.olan partiye yönelik yapılan tespitler/yorumlardır:
Ak Parti’ye verilen oyların büyük bir çoğunluğu (Muhafazakâr ve alt gelir grubundaki insanlardan geldiğini düşünerek bu oyların değersiz görülmesidir!) bilinçsizce veriliyor!
***
Siyasal partilere yönelik yapıcı birtakım eleştiriler parti içinden/dışından yapılabilir ve yapılmalıdır da. Bu eleştiriler siyasal partileri güçlendirir. Ancak bizde böyle olmuyor! Bizde olan şey: ilgili siyasi parti seçimlerde 1.parti olamıyorsa veya beklenen oyu alamıyorsa o zaman genel başkan derhal istifa etmeli ve/veya parti yönetimi lağvedilmeli!
Bu kıstaslar üzerine inşa edilen demokrasi algımız sorunlu olduğu gibi aynı zamanda da farklılıklara tahammülsüzlüktür. Oysaki her insanın düşüncesi/tercihi özünde çok değerlidir. Farklılıkları anlayan, ötekileştirmeyen, değerli bulan zihinlere ihtiyacımız var.
***
Sorunlu demokrasi algımızın derininde, çağımızın toplumsal temayüllerini yeteri düzeyde idrak edemediğimiz gerçeği saklıdır. Total düşünce biçimlerinin cılızlaştığı, yeni bir toplumsal yaşam biçimi ile karşı karşıyayız. Artık farklılıkların bir arada, eşit bir biçimde var olabildiği bir çokkültürlülük söz konusu…
Tikelliği mutlaklaştırmayan, müzakereye dayalı çoğulcu bir demokrasi ortamında, farklı ve muhalif görüşlerin bir araya gelip karşılıklı fikir ve değer mübadelesi yapabileceği bir siyasal alan inşa etmeliyiz. Bu yeni siyasal anlayış bizi ayrıştırmaz, aksine birbirimizi anlamamızı sağlayacak çoğulcu demokratik bir düzeni elverişli kılar. Bu yeni demokrasi algısı içerisinde, siyasi partilerin aldıkları oy oranları da (az ya da çok ama değerli) önemsiz atfedilmez.
