A24.com.tr » politika » Kılıçdaroğlu'ndan 10 maddelik manifesto

Kılıçdaroğlu'ndan 10 maddelik manifesto

Kılıçdaroğlu'ndan 10 maddelik manifesto

Adalet Yürüyüşünü Maltepe'deki Adalet Mitingi ile sonuçlandıran CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, buradaki konuşmasında 10 maddelik bir manifesto paylaştı.

Cumhuriyet Halk Partisi Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 Haziran'da başlattığı Adalet Yürüyüşü, İstanbul Maltepe'deki mitingle sona erdi. Yüz binlerce vatandaşın katılımıyla gerçekleşen mitingde konuşan CHP lideri, Adalet Yürüyüşünü neden gerçekleştirdiğine ilişkin mesajlarla başladığı konuşmasında 10 maddelik bir manifesyo paylaştı.

 

"BU YÜRÜYÜŞ BİZİM İLK ADIMIMIZDIR"

15 Haziran 2017'de sabah saatlerinde Ankara'dan başlattığımız yürüyüşü Maltepe'de noktaladık. Bu son değil, o yürüyüş bizim ilk adımımızdır.
Herkes bilsin, 9 Temmuz yeni bir tarihtir, 9 Temmuz yeni bir doğuştur.
Ankara'dan yürüyüşe başladığımızda ilk günü 10 dakikalık mola ile bitirdik. Yol boyunca bizi yüreklendiren Ankara, Kahramankazan, Kızılcahamam, Gerede, Bolu, Kaynaşlı, Düzce, Hendek, Adapazarı, İzmit, Derince, Körfez, Tavşancıl, Gebze ve İstanbul'a yürekten teşekkürlerimi sunuyorum.
Hayır dualarımız seninledir diyen analara, babalara, dedelere şükran borçluyum onlara teşekkürlerimi gönderiyorum.
Yol boyunca birlikte yürüdüğümüz, büyük bir kısmında beraber yürüdüğümüz, harp okulunda tutuklu oğlu olan Veysel Amca’ya selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum.
Yolda gelirken bizi protesto eden vatandaşlarımız da vardı, protesto adan yurttaşlarıma da şükranlarımı gönderiyorum. Bu ülkeye birinci sınıf demokrasiyi göndereceğiz.

"80 MİLYONA TEŞEKKÜR EDERİM"

Bir teşekkürüm de güvenlik güçlerimize, bütün güvenlik güçleri bizim sağlıklı bir şekilde toplanmamız için olağanüstü çaba harcadılar. Halkın polisine, jandarmasına selamlarımı, saygılarımı gönderiyorum. Hiç kimse unutmasın, biz yürürken, taşkınlık yapacağımızı düşünüyorlardı. Dünyanın en barışçıl eylemini yaptık. Hiçbir yurttaşımızın burnu dahi kanamadı. Benimle beraber yürüyen adalete susamış 80 milyona yine şükranlarımı sunuyorum.

Hasan Tatlı hayatını kaybetti. Ailesine baş sağlığı diliyoruz. Ailesine şükranlarımı sunuyorum.
Sevgili adalet arayışçıları, yürüyüşümüze destek veren pek çok kesim oldu. Siyasi partiler ve milletvekillerine, sendikalara, sanatçılara, muhtarlara, engellilere, Ergenekon, Balyoz, KHK mağdurlarına, taşeron işçilerine, kadınlara, STK'lara, barolara, mağdur ailelere yürekten teşekkürlerimi sunuyorum.

"MAZLUMLAR VE HAPİSTEKİ GAZETECİLER İÇİN YÜRÜDÜK"

Neden yürüdük? Bu sorunun cevabını da izin verirseniz vereyim. Olmayan adalet için yürüdük. Mazlumların hakkı için, hapisteki milletvekilleri, tutuklu gazeteciler için yürüdük. Bugün Sözcü muhabiri Gökmen Ulu’nun doğum günü. Kendisine buradan mutlu yıllar diliyoruz. İçeridesin kardeşim biliyorum. Ama unutma Maltepe Meydanı burada, senin yanındadır.

Üniversiteden atılan hocalar için yürüdük. KHK ile üniversite hocalarının kapının önüne konulması tam bir demokrasi ayıbıdır. Geçmişte bunu 1402’likleri hatırlarsınız darbe döneminde paşalar yapıyordu. Şimdi Kaboğlu gibi dünya çapında bilinen önemli isimler kapının önüne konuldu ve yurt dışına çıkışları da yasaklandı.

"TERÖRE KARŞI YÜRÜDÜK"

Kamu görevlerinden atılanlar için, çocuk işçiler için, orman köylüleri için, hapisteki askerler, linç edilen askerler için yürüdük. Tek adam rejimine karşı olduğumuz için yürüdük, FETÖ’ye karşı olduğumuz için yürüdük. Terör örgütlerine karşı olduğumuz için, yargı siyasetin emrine verildiği için yürüdük.

'MAVİ MARMARA İÇİN, NURİYE VE SEMİH İÇİN YÜRÜDÜK'

Şiddet mağduru kadınlarımız için yürüdük, Mavi Marmara şehit ve gazileri için yürüdük. Açlık grevindeki kardeşlerimiz Nuriye ve Semih için yürüdük. Can ve mal güvenliği olmadığı için korku iklimindeki iş dünyası için yürüdük.
FETÖ’nün siyasi ayağı ortaya çıksın, gerçek darbeciler yargılansın diye yürüdük, 249 şehidimiz için yürüdük. Şehitler ve gaziler arasında ayrım yapılamaz. Şehitler ve gaziler arasında ikilik yaratıldı. Ayrım yapılmasın diye yürüdük.

"ADALET İÇİN YÜRÜDÜK"

Özetle bu ülkede adalet için yürüdük. Adaleti getirmek için yürüdük. 9 Temmuz yeniden doğuşun tarihidir. 9 Temmuz bir yürüyüşün sonu değil bir barışın, bir birlikte yaşam iradesinin ortaya konmasının tarihidir.

Adalet mülkün temelidir. Yunus’un dediği gibi zulüm ile abad olunmaz. Zulüm ediyorlar. Herkese zulüm ediyorlar. Zulme karşı durmak bizim boynumuzun borcudur.
Konfüçyüs adaleti şöyle tanımlar.., Adalet bir kutup yıldızı gibidir. Yerinde sabit durur, bütün dünya etrafında döner.
İranlı Sadi çok güzel bir tanımlama yapıyor. Dünyanın bütün nehirleri adalete susamış bir insanın susuzluğunu gidermeye yetmez. Buradaki ve bu meydana gelememiş adalete susamış sizlere tekrar selamlarımı gönderiyorum.
Kuran’ı Kerim’de adaletle hükmediniz, işi ehline veriniz der. Peygamberimizin veda hutbesinin temeli de adalettir. Onun için diyoruz ki önce adalet. Hak, hukuk, adalet. Siyaset ahlak, adalet temelli yapılmak zorundadır. Siyaset topluma adanmışlıktır, malı götürme alanı değildir.

'HİÇ KİMSENİN ETNİK KİMLİĞİNE GÖRE, İNANCINA GÖRE SİYASET YAPMAYACAĞIZ, YAPANLAR VATAN HAİNİDİR'

Siyaset ülkenin çıkarları için yapılır. Siyaset ülkeyi birleştirmektir, bölmek değil, kutuplaştırmak değil. Hiç kimsenin etnik kimliğine göre, inancına göre siyaset yapmayacağız. Yapanlar vatan hainidir. İktidar değişirse başörtünüzü açacaklar diyorlar. Bu sözlere itibar etmeyin. Biz herkesin inancına yaşam tarzına saygılıyız.
Adalet teslim alınmışsa adalet arayışımızın tek yeri sokaktır. Adalet, adalet, adalet. Sonuna kadar hak. Hukuk, adalet diyeceğiz. Bize diyorlar ki adalete niye sokakta arıyorsunuz. Ama 15 Temmuz darbe girişimini savuşturan parlamentonun onurlu duruşu ve halkımızın sokağa inmesidir.

'DARBEYİ ÖNLERKEN SOKAK İYİ, ADALET İSTERKEN SOKAK KÖTÜ'

Darbeyi önlerken sokak iyi, adalet isterken sokak kötü. Darbeyi de önleyeceğiz, adaleti

de getireceğiz. İki tane 15 Temmuz var. Bir halkın 15 Temmuz’u, iki sarayın 15 Temmuz’u. Halkın 15 Temmuz’unda halk sokağa indi, 249 şehit ve gazilerle darbeyi önledi. Bir de sarayın 15 Temmuz’u var. Sarayın 15 Temmuz’una sonuna kadar karşıyız. Buna sonuna kadar direneceğiz. Sarayın 15 Temmuz’u.

'BEYEFENDİ BİLİYORSUNUZ ERGENEKON DAVALARININ DA SAVCISIYDI'

5 gün sonra 20 Temmuz'da sivil darbe yapıldı. Siyasi otoritenin yetkileri elinden alındı. Saraydaki zat diyor ki yıl sonuna kadar ciddi manada mahkumiyet kararları gelecektir diye düşünüyorum. Yani diyor ki kimin ne ceza alacağına ben karar veriyorum. Bir kişinin suçlu olup olmadığına ancak hakim karar verir. Beyefendi biliyorsunuz Ergenekon davalarının da savcısıydı. Şimdi hakim oldu. Buradan söylüyorum senin cezaların bizi yıldıramaz. Ne olursan ol, kim olursan ol adaleti bu ülkeye getireceğim.

'20 TEMMUZ SİVİL DARBESİNDEN SONRA DELİLSİZ CEZA VERME DÖNEMİ BAŞLAMIŞTIR”

20 Temmuz sivil darbesinden sonra dosyada delil varmış yokmuş hiç önemli değil. Hakim gözünü dikmiş saraya. Saraydan gelen talimata göre karar veriyor. 20 Temmuz sivil darbesinden sonra delilsiz ceza verme dönemi başlamıştır. Bunu her yerde herkese anlatmak Türkiye’nin görevidir.

'SARAYDAN TALİMAT GELİYORSA ELİNİZİN TERSİYLE İTİN'

Oysa hakimlik kutsal bir görevdir. Hakimin cübbesinde ilik yoktur. Düğme yoktur. Hakim kimsenin önünde eğilmez, ayağa kalkmaz. Ben buradan bütün hakimlere ve savcılara sesleniyorum. Adaletin hakkını korumak benim kadar sizin de görevinizdir. Dik durun, onurlu durun, vicdanınızın sesini dinleyin ve ona göre davranın. Saraydan talimat geliyorsa elinizin tersiyle itin. Çocuklarınıza, torunlarınıza güzel bir miras bırakın.

'FETÖ’NÜN DARBE GİRİŞİMİNİN SİYASİ AYAĞI ORTAYA ÇIKSIN DİYE YÜRÜYORUZ DEDİM'

Konuşmanın bir yerinde dedim ki niçin yürüyoruz. FETÖ’nün darbe girişiminin siyasi ayağı ortaya çıksın diye yürüyoruz dedim. Yargı ele geçirildikten sonra yani 20 Temmuz sivil darbeden sonra FETÖ olayının ayrıntılarını ortaya çıkarmak için görev yapan onurlu savcılardan dosyalar alındı, sonra sürüldüler. Bir darbe girişiminin üstünü örtmeye çalışanlar sivil darbecilerdir. Bu açıdan bir şey de yapıyorlar. FETÖ iddianameleri önce Adalet Bakanlığı’na gidiyor, Bakanlık gözden geçirdikten sonra savcı mahkemeye veriyor.

“KORKMAYIN, KORKUNUN ECELE FAYDASI YOKTUR”

Bu arada AYM’nin değerli başkan ve üyelerine de seslenmek istiyorum. Korkmayın, Korkunun ecele faydası yoktur. Neden korkuyorsunuz? Neden sarayı ürkütürüz diye çekiniyorsunuz? Sizin dik durmanız, adaleti korumanız, sizin sarayın değil ülkenin çıkarlarını korumanız size güç katar. Türkiye’ye güç katar. Birilerinin oyununa gelmeyin. Saray bize ne yapar diye düşünmeyin. Ne yaparsa yapsın. Yarın çocuklarınızın yüzüne bakacaksınız. Saraydan gelen talimat geldi diyecekseniz o koltukları boşaltın, oraya onurlu yargıçlar gelsin.

“EVET YÜRÜDÜM, ÜLKEM İÇİN YÜRÜDÜM, 80 MİLYON İÇİN YÜRÜDÜM”

450 km’yi büyük bir keyifle yürüdüm. 450 km’yi yürürler mi diye soranlar oldu. Fazla yürümezler, 50-60 km’de bırakırlar diyenler oldu. Evet yürüdüm, ülkem için yürüdüm, 80 milyon için yürüdüm. Hiçbir ayrım yapmadım, herkesi kucakladım.

“TOPLUM OLARAK KORKU GÖMLEĞİNİ ÇIKARIP ÇÖP SEPETİNE ATTIK”

Bu yürüyüşle ne kazandık. Önce toplum olarak korku gömleğini çıkarıp çöp sepetine attık. Cesur olacağız. Bir milli kurtuluş savaşını vermiş bir milletiz. Yalnız olmadığımızı gördük, tüm dünyaya bunu duyurduk. Umudumuzu yeniden yeşerttik. Artık hepimiz umutluyuz. Biliyorsunuz umut bulaşıcıdır. Ben umutluysam yanımdaki arkadaşım umutludur. Maltepe umutluysa İstanbul, İstanbul umutluysa Hakkari umutludur. 

YORUMLAR
  Dünya IQ listesi açıklandı peki sizin IQ'nuz ne kadar? İşte size basit ve kısa bir IQ Testi...
Dünya IQ listesi açıklandı peki sizin IQ'nuz ne kadar? İşte size basit ve kısa bir IQ Testi...