Erdoğan: "Dünya beşten büyüktür derken bunu kastediyorduk"
Saat: 11:58

Partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında konuşan Erdoğan, BM'nin Kudüs kararını değerlendirirken, "Dünya beşten büyüktür derken, bunu kastediyorduk." diye konuştu.
Birleşmiş Millerler'deki tarihi geceyi değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyük ses getiren "dünya beşten büyüktür" sözünü AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda bir kez daha yineledi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler'de dün gerçekleştirilen Kudüs oylamasını değerlendirdi. Erdoğan, "BM Güvenlik Konseyi, ABD’nin vetosu üzerine bu konuda bir karar alamadı. Biz ‘dünya beşten büyüktür’ derken işte tam da bu durumu kast ediyorduk. Buradan bir kez daha hatırlatıyoruz ki dünya beşten büyüktür. Hele hele birden, haydi haydi büyüktür. 196 kez büyüktür" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerinin satır başları şöyle:
Türkiye olarak zirve dönem başkanı olduğumuz İslam İşbirliği Teşkilatı'nı harekete geçirerek, Kudüs’ü Filistinlilerin başkenti olarak ilan etmek suretiyle tavrımızı net bir şekilde ortaya koyduk.
BM Güvenlik Konseyi, ABD’nin vetosu üzerine bu konuda bir karar alamadı. Biz ‘dünya beşten büyüktür’ derken işte tam da bu durumu kast ediyorduk. Buradan bir kez daha hatırlatıyoruz ki dünya beşten büyüktür. Hele hele birden, haydi haydi büyüktür. 196 kez büyüktür.
'İNSANLIĞIN VİCDANINDA DERİN YARALAR AÇTI'
Amerika’nın konunun genel kuruldaki görüşme öncesi gösterdiği tavır da insanlığın vicdanında derin yaralar açmıştır. Demokrasi tarihine bu çok çirkin bir tespit olarak girecektir. Ve affedilmez bir tespit olarak demokrasiler tarihinde yerini alacaktır.
‘Ben güçlüyüm, benim nükleer başlıklı silahlarım var, uçaklarım var, bombalarım var’ Bunlar size güç kazandırmaz. İşte yanınızda sadece İsrail’i bulursunuz veya ona benzer beş altı tane ülkeyi bulursunuz. Bununla beraber karşınızda 128 ülkeyi dimdik ayakta durduğunu görürsünüz.
'TEK TEK TEHDİT ETTİLER'
Kaldı ki çekimser davranan veya katılmayanların da, bilesiniz ki onların da yeri büyük ihtimalle 128’in yanıdır. Çünkü bizim son ana kadar tespitimiz 160 ile 190 arası oradan bir kabul oyunun çıkacağı istikametindeydi. Ama Beyaz Saray telefonların başına geçti, oradan bu ülkeleri tek tek tehdit ettiler. Açıktan tehdit ettiler. “Biz hem dolarları vereceğiz, milyonlar dolar vereceğiz, buna rağmen bizim karşımıza dikilecekler” İnsanoğlunun, hele hele devletlerin demokratik iradeleri ne zamandan beri paralarla satın alınmaya başlandı?
'KABUL OYU VEREN DEVLETLERİ TEBRİK EDİYORUM'
Hiçbir ülkenin açık hukuksuzluk örneği olan bu tür durumlarda mali ve siyasi gücüne güvenerek tüm dünyayı pervasızca tehdit etmeye hakkı yoktur. Bu tür şantajlar, BM gibi kurumların tüm ülkelerin iradesini yansıtma vasfına darbe vurmaktadır. BM Genel Kurulu tehditlere rağmen, onurlu bir duruş sergileyerek 128 kabul oyuna karşı 9 ret oyuyla Kudüs ile ilgili kararı kabul etmiştir. Buradan kabul oyu kullanan tüm devletleri tebrik ediyorum. Özellikle şükranlarımı sunuyorum.
'TEMENNİ EDERİM Kİ ABD BAŞINI İKİ ELİNİN ARASINA ALIR'
Böylece ABD’nin Kudüs ile ilgili attığı adımın hukuksuzluğu, BM tarafından da ortaya konmuştur. Temenni ederim ki ABD, başını iki elinin arasına alır, bu durumu değerlendirir. ‘Yahu dünya böyle düşünüyorsa, bu kadar ülke bu işe hayır diyorsa, demek ki bu ülkeler hiçbir zaman Kudüs’e gelmeyecek. Öyleyse bizim de bu attığımız yanlış adımdan geri dönmemizde fayda var’ demesi, inanıyorum ki oradaki Trump iradesinin doğru tecellisi haline gelir.
Türkiye olarak uluslararası hukuka olan inancımızı muhafaza etmek istiyoruz. Bunun yolu adil kararlar alınmasından ve uygulanmasından geçiyor. Zulümle abad olunmaz. Bunu bir defa bilmemiz lazım. Tarihte mazlumun ahını alıp da iflah olan hiç kimseyi bulamazsınız. Bugün de aynısı olacaktır. Filistin’de dipçik darbeleriyle canları yakılan çocukların, Suriye’de evlerin harabelerin içinden cansız bedeni çıkartılan masumların, Irak’ta gözü yaşlı ihtiyarların ahı arşa yükselirken kimse hayatına huzurla devam edemez.
'ŞİMDİ BUNLAR TERÖRİST DEĞİL DE KİM TERÖRİST'
Şimdi perdeye bakalım. Bu 29 yaşında down sendromlu Muhammed. Dün buradaydı, ziyaretimize geldiler. Fakat Muhammed bir başka. Nerede İsrail askeri saldırıya geçiyorsa Muhammed orada. Muhammed oraya gidiyor ama kurşun filan isabet etmiyor. Sağ salim oradan yine çıkıyor. Burada da yine bu Muhammed dimdik maşallah ayakta. Ve bu haliyle geldi, daha içeri girerken bizi görünce tekbir getirdi. Bir tarafta iman, öbür tarafta imansız paslı yürek var, olay bu. İnşallah Muhammed bizim misafirimiz. Ama bizden bir de vatandaşlık istiyor. Burayı çok seviyor, Türkleri çok seviyor ve vatandaşlık istiyor. Aynı şekilde Cüneydi… Bu da 15 yaşında. Gözlerini bantladılar, her türlü dipçikle vurduktan sonra, kan revan içinde bıraktıktan sonra 20 tane görüyorsunuz asker. Şimdi bunlar terörist değil de kim terörist?
'İSRAİL TERÖR DEVLETİ'
Bize bazıları hukuk dersi vermek istiyor. İsrail terör devleti ya. Zaten bunlar işgalci. Burada 14-15 yaşındaki bu çocuğa, eli silahlı her türlü teçhizatla beraber, insaf edin be. Bu yapılan nedir? Bu terörün bir örneği değil mi? E peki ben de buradan sayın Trump’a sesleniyorum. Sen görmüyor musun? Bunlara siz eyvallah mı edeceksiniz? Niçin bunlara karşı sessiz kalıyorsunuz? Zulme rıza zulümdür, bu böyle bilinmeli.
Bu bir mazlumdur, terörist değildir. bu mazluma karşı bu tavrı ortaya koyan İsrail askeri de burada teröristtir. Biz bunu seslendirmek durumundayız. Ne yapacağız? Böyle bir zulmü gördüğümüz zaman, elimizle müdahale edeceğiz, gücümüz yetmiyorsa dilimizle mücadele edeceğiz, ona da gücümüz yetmiyorsa ah edeceğiz.
Annesinin kucağında bir yavru. Anne yavrusunu korumak için sarılıyor. Bunlar geliyor dipçikle anneye vuruyor. Nerede dünyadaki kadın hakları savunucuları? Niye sesiniz çıkmıyor? Bu tür şeyler Türkiye’de olduğu zaman dünyayı ayağa kaldırıyorsunuz? Hani sesiniz? Niye yoksunuz? Niye bağırmıyorsunuz? İşlerine gelmez, çünkü bunlar nokta nokta nokta tek millettir. Onun için.