Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan dava arkadaşlarına sitem
Saat: 15:27

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin Düzce'deki kongresinde yaptığı konuşmada, referandum sürecinde 'hayır' kampanyası yürüten yol arkadaşlarına sitem etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Düzce 6. Olağan İl Kongresi’nde önemli açıklamalarda bulundu.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:
"Siyasi hayatımda ben bu tür kongreler yaşamadım. Hamdolsun yaşıyorum. 2019 bu siyasi dönüşümün markası olacak. Bu yıla iyi hazırlanmamız lazım.
16 Nisan'da ne oldu gördünüz değil mi? Biz evet kampanyasını sürdürürken ne yazık ki birileri de tabi hayır kampanyası sürdürdü. Ve hayır kampanyasının içinde olanlar da tabi beraber olduğumuz arkadaşlarımızın olması bizi ayrıca üzdü. Hiç önemli değil. Kişi sevdikleriyle beraber haşrolacaktır.
'SİYASET BOŞLUK KABUL ETMEZ'
Şunu unutmayalım. Siyaset boşluk kabul etmez. Biz yaptıklarımızı yapacaklarımızı doğru şekilde anlatmaz isek birileri gider bizi bin bir yalanla, iftirayla başka türlü anlatır. Birileri gider Bolu Dağı tünelini patateslerle doldurmaya çalışır. Fakat biz bu aklı evvellere işin doğrusunu anlattık. Bolu Dağı’nın nasıl geçilebileceğini gösterdik.
15 Temmuz’da Gölbaşı Özel Hareket Merkezi’nde şehit olan Ufuk Baysan’a ve tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Gazilerimize sağlık ve afiyet diliyorum. Her yerde okuyoruz, söylüyoruz.
Eskilerin dediği gibi büyükbaşın derdi büyük olurmuş. Eğer biz tüm iddialarımızdan vazgeçip yerimizde otursak ne söylenirse boynumuzu büküp yapsak inanın bana şu yaşadığımız sıkıntıların hiçbiriyle karşılaşmayız. Ama kimisi de bizi adam yerine koymaz. Ama biz bunu yapamayız. Biz zillete asla rıza gösteremeyiz.
En güçlü çıkış, askeriyede de bunu öğretirler, savunma taarruzdur. İşte ecdadımız da bunu yaptı. Biz de bunu yapıyoruz. Ülkemize yönelik tehditlerin ve saldırıların büyüklüğüne bakınca biz de diyoruz ki ne güzel demek ki bizi böyle görüyorlar, bizden bu derece çekiniyorlar. Hayatımızın hiçbir döneminde karşımızdakilerin cüssesine bakıp da mücadeleden kaçmadık.
“AYNI ZATIN İLK YALANI VE İFTİRASI DEĞİL”
Bu zat bir ara çıktı, cumhurbaşkanı ve ailesi yurtdışındaki bir takım hesaplara milyonlarca dolar para gönderdi diye bir iddia ortaya attı. Kendisini hemen ispata davet ettik. Çıktı ortaya elindeki bir takım paçavraları sallayarak işte delilleri bunlar dedi. Sonra anlaşıldı ki o kağıtlar sahte olduğu gibi orada yazılanları da tam anlamamış. Aynı zatın ilk yalanı ve iftirası değil. Bir ara şahsımın İsviçre’de hesaplarım olduğu yaygarasını koparttı. Belge gösteremeyince rezil oldu bu defa sustu. İspat edemezsen sen çekileceksin dedim. Çekildi mi? Çekilmedi, ispat etti mi? Yok. “Erdoğan’ın Baykal’ın kasetini izlediğini gördüm” diye bir söz söyledi. İftirası yüzüne vurulunca “öyle bir şey hatırlamıyorum” dedi.
“KLOZETLERİ KENDİSİNE GÖSTEREMEDİM ZİRA SAYIN BAHÇELİ DE YANIMIZDAYDI AYIP OLUR DİYE”
Affedersin tuvaletlerin klozetlerinin altın olduğunu söyledi. Bir kere zar zor geldi, tabi ki klozetleri kendisine gösteremedim zira sayın Bahçeli de yanımızdaydı ayıp olur diye. Tabi hiçbiri doğru değildi. Ama bu kişi çamur at tutmasa da izi kalır taktiği ile hareket ettiği için yüzünde en küçük bir kızarma emaresi görmedik. Bu müfteri zatın daha o kadar çok yalanı, yanlışı var ki hangi birini anlatsak bilemiyoruz. Bu son yaptığı iftiralarla ilgili davalar açıldı. Şimdi artık yargıda bütün akrabam hepsi yüzleşecekler. Bundan sonra kolay molaya af yok."