10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü nedir - Tarihçesi
Saat: 11:00

Türkiye, bu yıl 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü onlarca hapis ve binlerce işsiz gazetecinin bulunduğu bir ortamda karşıladı.
Türkiye’de gazeteciler, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü 145’in üzerinde meslektaşlarının cezaevinde bulunduğu, baskı ve hak ihlallerinin tavan yaptığı bir ortamda karşılıyor.
Gazeteciler düşük ücretler ile karın tokluğuna çalışıyor, binlerce genç gazeteci geleceği belirsiz, kaygılı; iş arıyor. Cezaevlerindeki gazeteciler özgürlüğe kavuşamadığı gibi, sürekli yeni davalar açılıyor. Çok sayıda basın kurumu kapatıldı, kapatılıyor. Otosansür ve sansür yayılıyor. Tüm baskılara rağmen alanlarda mesleklerini icra etmeye çalışan gazeteciler ise gazetecilikte ısrarlı.
10 Ocak, basın emekçilerinin bundan tam 57 yıl önce dokuz gazete patronuna karşı direndiği ve zafer kazandığı gündür. İşte basın emekçilerinin gazete patronlarına karşı direnişinin hikayesi...
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, 1961 yılında çıkarılan ve basın emekçilerine pek çok yasal hak ile iş güvencesi sağlayan "212 sayılı yasayı" içlerine sindiremeyen, kabul etmeyen dokuz gazete patronunun üç gün gazete basmayacaklarını açıklaması, basın emekçilerinin ise bu açıklamaya meydan okuyarak üç gün boyunca "Basın" adlı bir gazete çıkararak halkın haber alma hakkını savunması sonucu ortaya çıktı. Sansüre, baskıya ve hapse maruz kalan günümüzün basın emekçileri için 10 Ocak tarihi önemli bir öğretici, yol gösterici olmayı sürdürüyor.
1961'DE NE OLMUŞTU?
4 Ocak 1961'de kabul edilen ve basın emekçilerine bazı haklar ile yasal güvenceler sağlayan “212 sayılı kanun” aynı yılın 10 Ocak günü Resmi Gazete'de yayımlandı. Bu yasa, iş sözleşmelerinin yazılı olarak yapılması, sözleşmelere işin türü ve ücret miktarının yazılması gibi gazetecilerin sosyal ve yasal haklarını belirleyen hükümleri içeriyor, basın emekçilerine iş ve maaş güvencesi sağlıyordu. Gazete patronlarına, iş sözleşmelerinin yazılı olarak yapılması, sözleşmelere ücret miktarı, gazetecinin kıdemi gibi unsurların yazılması, ücretlerin peşin ödenmesi gibi yükümlülükler getiren 212 sayılı yasa, daha hazırlık aşamasında patronlar tarafından tepkiyle karşılandı.
O dönemin dokuz gazete patronu bu yasayı kabul etmek istemediler. Kendilerine yüklenen sorumluluklara itiraz eden dokuz gazetenin patronu (Akşam, Cumhuriyet, Dünya, Hürriyet, Milliyet, Tercüman, Vatan, Yeni İstanbul, Yeni Sabah) 212 sayılı yasanın ve Basın İlan Kurumu'nun oluşmasına ilişkin 195 sayılı yasanın "mesleki sakıncalar doğuracağını" iddia eden ortak bir bildiriye imza atarak gazetelerini üç gün kapattıklarını duyurdular. Basın tarihine “Dokuz patron olayı” olarak geçen bu gelişme üzerine basın emekçileri, üç günlük boykot boyunca “Basın” adlı bir gazete çıkararak halkın haber alma hakkını savundular.
"Basın" gazetesi 11 Ocak günü yayına başladı ve üç günlük boykot sırasında düzenli olarak yayımlandı. İşte "Çalışan Gazeteciler Günü" bu olayın sonucu olarak ortaya çıktı. 10 Ocak, “Çalışan Gazeteciler Bayramı” olarak kutlanmaya başladı ve 1971'de “Çalışan Gazeteciler Günü” halini aldı.