Mobil uygulamalar yüzünden İstanbul'daki taksi duraklarının yüzde 33'ü kapandı (Bölüm2)

2 milyon TL’yi bulan ve alınması da bir o kadar zor olan taksi plakası sahipleri ve diğer sektör çalışanları mobil uygulamalardan şikâyetçi.

Yasal olarak hizmet veren mobil taksi uygulaması BiTaksi, dahi yoğun şikâyetlere neden olurken, ABD'li mobil ulaşım şirketi UBER’in korsan mobil hizmetleri sekötrü çıldırma noktasına getirdi.

Taksicilerin tüm itirazlarına ve Türkiye'de yasaklanmasına rağmen illegal yollarla özel araçlarla VIP hizmet vermeyi sürdüren UBER kural tanımıyor. Vergi vermeden gerçekleştirdiği faaliyetlerle yasaları hiçe sayan ABD’li mobil uygulama şirketi UBER’in şimdiye kadar 691 aracı bağlanmış durumda.

İşte; Konuyla ilgili olarak a24.com.tr’ye konuşan İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Yahya Uğur, İstanbul Taksi Durakları Derneği Başkanı Resul Sivri ve Atatürk Havalimanı Taksiciler Kooperatifi Başkanı Fahrettin Can’in o çarpıcı açıklamaları:

MOBİL UYGULAMALAR YÜZÜNDEN İSTANBUL’DAKİ TAKSİ DURAKLARININ YÜZDE 33’Ü KAPANDI



İstanbul Taksi Durakları Derneği Başkanı Resul Sivri, mobil taksicilik uygulamalarının taksicilerin sırtından para kazanmasına karşı olduğunu savundu. Sivri, buna rağmen teknolojiden bağımsız olarak faydalanmak istediklerini dile getirerek sözlerine şöyle devam etti:

"Ben de araçları seyretmek, nerede olduklarını görmek, hangi aracın boş ya da dolu olduğunu takip etmek istiyorum. Ama birilerinin emri altında değil. Aslında bir taksi durağı başarılı çalışıyorsa mobil uygulamaya bile ihtiyacı yoktur. Bu sistem denetlenmeli, duraklara önem verilmeli. Belediyeler durakları daha çok dikkate almalı, duraklar çoğalmalı. İstanbul'da durak sayımız bin 200'lerden 800'e düştü. İstanbul gibi bir yer için bu sayı çok az. Başıboş bırakmasınlar durakları, gelip denetlesinler. Eğer memnuniyetsizlik varsa durağı kapatsınlar."

İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Yahya Uğur ise mobil uygulamalar sonrası taksi duraklarında bir azalma olduğunun söylenemeyeceğini ifade ederek, "Biz hep durak merkezli mobil uygulama olmasını istiyoruz. Önce durağı hedef almalı, duraktan taksi çağırmalı. Çünkü duraklar ön kontrolü, ön disiplini sağlıyor. Taksici arkadaşın rahat etmesini, aidiyet duygusunun güçlenmesini sağlıyor. Öbür türlü taksici sadece sokakta kalmış oluyor. Biz de bu yüzden durakları yok etmeden teknolojinin durakları hedef almasını istiyoruz" açıklamasında bulundu.

“UBER, KAYITLARA GİRMEMİŞ HAYALET BİR DEV…”

UBER'i Türkiye'de maliyenin vergi kayıtlarına girmemiş hayalet bir dev olarak nitelendiren Yahya Uğur, benzer bir uygulama olan BiTaksi'ye de karşı olduğunu belirtip bu şirketler hakkındaki şikâyetlerini şu sözlerle dile getirdi:

"UBER konusu benim özellikle görevim dolayısıyla hem bilgili hem de yaptığımız araştırmalar sayesinde bilgili olduğum bir konu. UBER Türkiye diye bir resmi kurum yok. Tamamen hayali, ticaret kurallarının ve ahlakının dışında çalışan, aracı olmadığı halde özel araçları taksi gibi kullanıp onlar üzerinden komisyon alan bir şirket. Dünyada bir dev olduğunu, 70 milyar dolarlık ticari değeri olduğunu söylüyorlar. Ama öz itibariyle Türkiye'de yaptıkları iş korsan. Aldıkları müşterilerin her biri yakalandığı zaman 280 TL para cezası yiyor. Yüzde 20 gibi bir oranda komisyon alıyor. Hiçbir ticaret ahlakı yok. Sadece akıllı telefondan başka bir akıllı telefona müşteriyle taksiciyi buluşturan bir sistem."

BİR YIL İÇİNDE UBER'in 691 ARACI BAĞLANDI



UBER şoförlerine paraların Hollanda üzerinden gönderildiğini ve bu şirketin Türkiye'de vergi defterine kayıtlı hiçbir kurumları bulunmadığına dikkat çeken İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Yahya Uğur, şirketin aldığı cezalarla ilgili şu bilgileri paylaştı:

"Bir yıl içinde UBER'in 691 aracına işlem yapılmış. 1 Ocak 2016 ile 25 Ocak 2017 tarihleri arasında 691 araç bağlanmış. Bunların birçoğu ikinci defa bağlanıyor ve cezalar 4 bin 250 TL oluyor. UBER yasal olduğunu söylüyor. Şimdi Türkiye'de polis bir sene içinde 691 defa yanlış mı yapmış? Bunlar belediyeden gazete bayisi açmak için izin alıp döner satmaya çalışıyorlar. Ulaştırma Bakanlığının verdiği D-2 belgelerini taksicilik yapmak için kullanabileceklerini söylüyorlar. Bu yüzden arabaları bağlanıyor. Tamamen hayali ve güvenli de değil."

UBER KULLANAN YOLCU 280 TL CEZA ALIYOR

Yahya Uğur, UBER'i kullanan müşterilere uyarıda bulunup, yakalanan yolculara 280 TL para cezası verildiğini hatırlattı. Uğur, UBER'in güvenlik açısından içerdiği tehlikeleri şu sözlerle dile getirdi:

"UBER'in sistemine girdiğinizde 24 saat boyunca izlenmiş oluyorsunuz. Nişantaşı'ndan Şişli'ye gitmek için UBER'in sistemine giriyorsunuz ama sürekli olarak izlenir hale geliyorsunuz. Bir de kredi kartı konusu var. Kredi kartıyla ödeme yapmak ne kadar güvenli? Ben dünya genelindeki şikâyetleri de derledim. Arkadaşlarımızla dünyada UBER hakkındaki örnekleri tercüme ettirerek kitap haline getirdik. UBER, hiç de güvenli bir sistem değil. Kimse '70 milyar dolarlık firma bunu yapar mı?' demesin, asıl bunlar yapıyor."

“BİTAKSİ TAKSİCİLERİN SIRTINDAN GEÇİNİYOR”

BiTaksi'nin de taksiciler üzerinden geçindiğini belirten İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Yahya Uğur, temelde müşteriye hizmet verip de parasını taksiciden alan sistemin hepsine karşı olduğunu vurguladı. Uğur bu mobil uygulamalar konusundaki önerilerini şöyle ifade etti:

"Siz sokaktan taksi çağırmak yerine bir uygulama indiriyorsunuz ve o uygulama vasıtasıyla taksici 1-2 kilometre öteden gelip kapınızın önünde size telefon açıyor, iniyorsunuz aşağı, parasını da taksiciden alıyorsunuz. Şimdi bunun normalde kamu kurumu tarafından yapılması lazım ya da herkese açık olarak rekabete dayalı bir sistem getirilmesi lazım."

Uğur, BiTaksi'nin ileride UBER gibi olabilme ihtimalinden de bahsederek, "Bugün BiTaksi sadece taksilerle çalışıyor ama UBER de taksilerle çalışıyor, onun içinde de taksiler var. Yarın BiTaksi'nin yöneticisinin özel arabalarla çalışmak istemeyeceğinikim garanti edebilir? Taksileri kullanıp uygulamaları yükleten bu şirketler daha sonrasında bir korsan canavarına dönüşebiliyor. O yüzden bunların kamu kontrolündeki şirketler tarafından yapılması ya da direkt olarak kamu tarafından yapılması gerektiği fikrindeyim" dedi.

“UBER TAKSİCİLER İÇİN TERÖR ÖRGÜTÜ”

UBER'in taksi camiası için bir nevi terör örgütü olduğunu söyleyen İstanbul Taksi Durakları Derneği Başkanı Resul Sivri ise müşterilerini bu uygulamalara kaptırmada kendilerinin de hatalı olduğu itiraf etti ve denetlenmeleri talebinde bulundu.

Tüm taksici camiasının (plaka sahibi, kiracı, şoför, aileler) bu uygulamalarla mücadele halinde olduğunu söyleyen Resul Sivri, UBER'in Türkiye'ye hiçbir katkısı olmadığını, vergi ödemediğini, üstelik Türkiye'nin parasını yurt dışına götürdüğünü kaydetti.

Sivri, UBER'le ilgili devletten beklentisini şu sözlerle dile getirdi:

"Bazı zararlı internet siteleri vardır. Halka faydalı olmayan siteler nasıl kapatılıyorsa ben devlet büyüklerimizden bu uygulamanın da yasaklanmasını rica ediyorum. Çünkü taksici camiasına çok büyük darbe vurdu. Emniyet bu uygulamayı kullananlara ceza veriyor ama hangi biriyle uğraşacaklar. Bunun yerine komple sitesini kapatsınlar, bu olay biter.”

“UBER’İN KULLANDIĞI ARAÇLARIN YÜZDE 90’I RUHSATSIZ”

UBER'in taksicilerin yüzde 30 müşterisini çaldığının altını çizen Resul Sivri, şunları söyledi:

"Devlete vergi ödemiyor, yanında kimseyi çalıştırmıyor, sigortalı kimse yok. Uber araçlarının yüzde 10'u ruhsatlıysa yüzde 90'ı ruhsatsız, kaçak. Bu kapkaç olayına benziyor. Yakalanana kadar ne kaparsam kar düşüncesiyle gidiyor. Ben UBER'in Türkiye üzerindeki uygulamalarının durdurulmasını istiyorum. Taksici camiasında ailelerle birlikte en az 300-400 bin kişi bu sıkıntıyı çekiyor. En büyük dertlerimizden biri de Türkiye'nin parasının yurt dışına taşınması, Türkiye'ye katkısının olmaması."

"UBER ULUSLARARASI HIRSIZ"



Atatürk Havalimanı Taksiciler Kooperatifi Başkanı Fahrettin Can ise, UBER ve BiTaksi uygulamalarının birbirinden çok farklı olduğunu belirterek, BiTaksi'nin sadece taksicilerle çalıştığına dikkat çekti. UBER'i uluslararası hırsız olarak nitelendiren Can, şöyle devam etti:

"UBER çok farklı bir şey. Amerikan menşeli, Hollanda üzerinden para transferi yapan uluslararası hırsız. Hırsızlığı tescilli olduğu halde maalesef ülkemizde devam ediyor. Ulaştırma Bakanlığından D-1 yetki belgesi alıyorlar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden turizm taşımacılığı hakkında belge alıp o belgeyle burada hırsızlık yapıyorlar. Polis de sözde bunları kovalıyor, takip ediyor. Takip edince ceza yiyorlar."

"KANUNLAR YETERLİ DEĞİL"

Şu an trafikte dolaşan siyah Vito arabaların yüzde 90'ının taksicilik yaptığını söyleyen Fahrettin Can, "Bu kadar siyah Vito ne iş yapıyor? Taksicilik. Çıkan kanunlar yeterli değil. İlgili birimler çalışmıyor, sivil toplum örgütleri çalışmıyor. Meslek temsilcilikleri hiçbir şey yapmıyor" sözleriyle sitemini dile getirdi.

UBER'in ABD'deki durumuyla Türkiye'deki durumunu da kıyaslayan Can, "UBER vergi ödemiyor. Sadece Hollanda üzerinden ödeme yapıyor. ABD'de yasal olabilir ama Türkiye'de değil. Çünkü insanlar bu taksi plakalarını sokaktan toplamadı. Devlet bunu ihaleye çıkarmış, devletin ihalesiyle bu plakalar satın alınmış. Büyük paralar ödeyerek, bir ömür vererek o plakalara sahip olmuşlar. Şimdi hırsızlara göz yumulursa büyük bir haksızlık olur" ifadelerini kullandı.

20 BİNE YAKIN KORSAN TAKSİ TRAFİKTE DOLAŞIYOR

İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Yahya Uğur, çok fazla uzun mesafe yolcusu alamadıklarını söyleyip, "Ama kısa mesafe yolcumuzun sayısı da artmış görünüyor. Bana göre trafik saatlerindeki taksi ihtiyacından dolay millet taksi bulamadığını söylüyor. Ama o taksi sabah 2 saat, akşam 2 saatin dışında hep yatıyor. Bunu kimsenin gördüğü yok" şeklinde görüş belirtti.

İstanbul Taksi Durakları Derneği Başkanı Resul Sivri de kayıt dışı taksilerin mümkün olmadığının, öyle bir şeyin zaten korsan sayılacağının altını çizerek "Korsanlar da zaten taksi değildir. Onu herkes yapabilir, cezasını göze alabiliyorlarsa. 3-4 yıl öncesine kadar resmi olmayan korsan taksi sayısı 20 bin civarındaydı. Ama şimdi o korsan gitti UBER korsanı geldi. Mahalle arasındaki korsanı yok edebiliyorduk ama bunu yok edemiyoruz. Bizim için en büyük tehlike bunlar. Ben bunları terör örgütü olarak adlandırıyorum. Çünkü bizim ekmeğimizi çalıyorlar" sözleriyle şikâyetini dile getirdi.

YOLCU ŞİKÂYETLERİ HATTI: 153

Vatandaşlardan taksi duraklarındaki insanları öz malı gibi görmelerini talep eden Resul Sivri, bunun sebebini şöyle açıkladı:

"Çünkü o taksici yeri gelir güvenlik için elinden geleni yapar, yeri gelir hasta için ambulans görevi yapar, yeri gelir ailenizi teslim edersiniz. Duraktan bindirdiğinizde aklınız onda kalmaz ama yoldan bindirdiğinizde içinizde şüphe kalır. Onun için ben bu taksi uygulamalarının tümüne karşıyım. Bu uygulamalarda gittiğiniz mesafeye göre sizden para alıyorlar. 10 liralık yere gittiyseniz 1 lira, 100 liralık yere gittiyseniz 10 liraya yakın para alıyorlar. Neyin parası bu?"

Mobil uygulamalardan uzak durulması çağrısını yineleyen Sivri, araçlardaki sıkıntılarla ilgili ise “İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin '153'şikayet hattı var. Kılık kıyafet, davranış, konuşma, araç temizliği ve bakımından varsa şikâyetleri bildirsinler. Böylece ceza yiyenler de bir daha ceza almamak için kendilerine çekin düzen verirler. Bizim hatalarımızı bize söylemeleri lazım. Tepki veren şoför olursa hiçbir şey demeden direkt şikâyet etsinler" dedi.

TAKSİCİLER DEVLETE SESLENİYOR: DEVLET TAKSİCİLERİ DENETLESİN

Müşterilerini mobil uygulamalara kaptırmada kendilerinin de payı olduğunu kabul eden İstanbul Taksi Durakları Derneği Başkanı Resul Sivri, taksicilikten ekmek yiyenlerin bu meslekte yapılması gerekenleri uygulaması gerektiğine dikkat çekti.

Devlete kendilerini denetlemesi yönünde çağrıda bulunan Sivri, "Araca memur veya polis bindirip yakın mesafeye gideceğini söylesin. Taksici gitmiyorsa aracını bağlasınlar. Temizlik denetlemesi yapılsın. Durakların müşterilerinden bilgi alınsın. Bizi denetleme altına alsınlar" dedi.

Resul Sivri bir diğer mobil uygulama BiTaksi'nin de UBER'den pek bir farkı olmadığını, bu uygulamaların hepsine karşı olduklarını ifade etti.

İstanbul'un özel taşımacılığını taksilerin yapması gerektiğini belirten Sivri,"BiTaksi'nin müşterilerinden şunu düşünmelerini istiyorum. Cebimizde para olmayabilir, bunun ayıbı yoktur. Mahallede bulunan taksi durağına gidip 'param yok, yarın vereceğim' deseniz sizi götürürler. BiTaksi'den gelen hiç tanımadığınız bir insan sizi götürür mü aynı durumda?" diyerek vatandaşlara seslendi.

A24 / Onur KAYA / 22.02.2017

İLGİLİ HABER İstanbul'a 27 senelik taksi plakası ambargosu! ( Bölüm1 )

YARIN: Terör olayları sonrası taksiciler neden eleştiriliyor, sektör güvenlik önlemi olarak neler yapıyor.