İstanbul'a 27 senelik taksi plakası ambargosu! ( Bölüm1 )
Saat: 20:36
Son dönemde sanal taksi uygulamalarına yönelik yasaklarla gündeme gelen taksi sektöründe; şoföründen plaka sahibine, durak işletmecisinden yolcusuna kadar herkes birbirinden şikâyetçi.
Peki, herkesin sıklıkla kullandığı taksi sektörü ve buradan hizmet alan müşterilerin de dahil olduğu yapıda neden herkes veryansın ediyor? Konuyu a24.com.tr okuyucuları için sektör temsilcileri ve vatandaşlarla konuştuk. İşte bitmek bilmeyen o memnuniyetsizliğin arkasında yatan gerçekler...
Sektörde hizmet verenlerin en çok şikâyet ettiği konu Uber. Akıllı telefonlar üzerinden müşterilerine ulaşarak taşımacılık hizmeti veren mobil taksi uygulaması UBER'e dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye'de de taksicilerden tepki yağıyor.
Korsan taksicilik yaptığı gerekçesiyle taksicilerin protestosuna maruz kalan ABD'li uluslararası mobil ulaşım şirketi UBER, VIP taşımacılık hizmeti sağladığı için müşterileri tarafından beğenilirken, vergi ödemediği halde piyasadaki pastadan pay kaptığı için taksi camiasının ise düşman olarak gördüğü bir uygulama.
Şirket Türkiye'de de hizmet vermeye başladı. Ancak 2016 yılının sonlarına doğru Emniyet Genel Müdürlüğünün aldığı karar doğrultusunda yasaklandı. Dahası, UBER araçlarına ve bu uygulamayı kullanan müşterilere ceza kesilmesi talimatı verildi. Buna rağmen şirket hizmet vermeyi sürdürüyor.
UBER'in yanı sıra bir de Türkiye'de yasal olarak faaliyet gösteren BiTaksi isimli bir başka mobil taksi uygulaması var. Ancak taksici camiası her iki siteye de oldukça tepkili.
İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Yahya Uğur, İstanbul Taksi Durakları Derneği Başkanı Resul Sivri ve Atatürk Havalimanı Taksiciler Kooperatifi Başkanı Fahrettin Can başta olmak üzere; taksi şoförleri, plaka sahipleri ve vatandaşlardan aldığımız görüşler ise bir hayli ilginç.
İşte sektör temsilcilerinin ve vatandaşların sorularımıza verdiği yanıtlar:
İSTANBUL’DA 17 BİN 395, TÜRKİYE GENELİNDE İSE 76 BİN 150 PLAKALI TAKSİ BULUNUYOR
İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Yahya Uğur, İstanbul'da 17 bin 395 tane taksi olduğunu, Türkiye'de ise bu sayının en son 76 bin 150 olduğunu belirtti. Taksi plakası fiyatlarının her ile göre değiştiğini söyleyen Uğur, "İstanbul'da taksi plakası fiyatının bir milyon 700 bin TL civarında olduğu söyleniyor. Ama bu bizi çok ilgilendiren bir durum değil. Evet, bizim malımızın değerini dışarıdan birileri tespit ediyor kendilerine göre. Ama esnaf olarak biz günlük, aylık kazancımızla ve daha iyi çalışma şartlarıyla ilgileniyoruz. Bunları temin etme yönünde çalışma yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
İstanbul'da trafiğe katılan taksi sayısıyla ilgili de bilgi veren Uğur, "Çok fazla ticari taksi katılmıyor piyasaya. Eklenen bazı illerde olabilir. Ama aşağı yukarı sayı aynı kalır. Öyle trafiği yükseltecek boyutlarda değil. Bir sene içinde yaklaşık 700 taksi veraset, devir, satış gibi sebeplerden el değiştiriyor. Ruhsat değişiyor sadece. İstanbul'da 3 milyon 722 bini aşkın trafiğe kayıtlı araç var. Bu rakamlar da taksi şoförünün ne kadar eziyet çektiğini gösteriyor" dedi.
İstanbul'da taksi ruhsatı almanın Ulaşım Koordinasyon Merkezi'nin (UKOME) vereceği karara bağlı olduğunu söyleyen İstanbul Taksi Durakları Derneği Başkanı Resul Sivri ise İstanbul'da 18 bin civarında taksi olduğunu, 1990 yılından bu yana taksi ruhsatı verilmediğini dile getirdi.
LÜKS TAKSİLERDE ÜCRET YÜZDE 15 DAHA PAHALI
Lüks taksi uygulamasının şu ana kadar istenilen seviyede olmadığının ve bu uygulamayı biraz daha duyurmaları gerektiğinin altını çizen Yahya Uğur, sözlerine şöyle devam etti:
"Ruhsatını aldığını bildiğim bir veya 2 tane olduğunu söylüyorlar. Ama henüz yok kabul edilebilecek durumda. Bu araçların tarifesi farklı olarak çıkmıştı. Sarı taksilerden yüzde 15 farklı olacak. Ama istenen arabalarla yüzde 15'lik fark, o arabaların masrafını çıkarır mı diye taksici arkadaşlarımız endişe yaşıyor. Çünkü o arabalar masraflı. Daha fazla yakıt harcıyor, daha fazla servis maliyeti var. Arabanın kendisi de pahalı. Arkadaşlar lüks taksi uygulamasının normal taksilerden daha fazla kazanmayacağını düşünüyor. Ama zarar etmese bile geçeceklerini düşünüyorum. Çünkü buna ihtiyacımız var. İstanbul'un güzel ve yeni taksilere ihtiyacı var müşterilerimizi kaybetmemek adına."
TAKSİLERİN PEK ÇOĞUNDA HEM POS CİHAZI HEM DE NAVİGASYON YOK
POS cihazı takmanın tercihe göre değişeceğini belirten Yahya Uğur, bu konuda bir zorunluluk olmadığını, olmasının da zaten doğru olmayacağını söyledi. Uğur, navigasyonun ise artık her araçta olması gerektiğini ifade etti.
Araçlarda sabit olarak navigasyon bulunmasa da şoförlerin akıllı telefonlardaki uygulamalardan faydalandığını söyleyen Resul Sivri, POS cihazıyla ilgili şöyle konuştu:
"POS cihazı şu anda yok. Onu bir ara denedik. İstanbul'un trafiği zaten belli. Trafikte araç şoförü yolcuyu indirene kadar kıyamet kopuyor. POS cihazı takıldığında kredi kartları bazen bankadan kaynaklı olan sıkıntılar çıkarıyor, bazen limit yetersiz oluyor ve para çekemiyorsun. Bu da trafiği daha çok arttıracaktır."
TÜM TAKSİLER ÖDEME SIRASINDA FİŞ KESMEK ZORUNDA
Resul Sivri, vatandaşlara fiş vermenin zorunlu olduğunu vurgulayarak "Fişi olmayan taksici cezai yaptırıma tabidir. Çünkü neticede para alıyorsun ve karşılığında KDV olarak ödedikten sonra bu fişi vermek zorundasın. Zaten fiş de müşterinin hakkıdır. Buna hiçbir şekilde yok diyemezsiniz. Taksi ruhsatı olan tüm araçlar için bu geçerlidir" şeklinde konuştu.
İSTANBUL’DA TOPLU TAŞIMANIN GELİŞMESİ KISA MESAFE YOLCUSUNU ARTTIRDI
Kısa mesafeye giden müşterilerin taksilere alınmaması konusunda şikayetler geldiğine dikkat çeken İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Yahya Uğur şu ifadeleri kullandı:
"Kısa mesafe yolcusu ayırımını engellemek için 8.75 TL'lik indi bindi ücreti uygulaması getirildi İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından. Çok tebrik ediyoruz. Çok da teşekkür ediyoruz. Gerçekten bu bizim 4 sene önce de önerdiğimiz, yazılı olarak defaatle bildirdiğimiz bir konuydu. Kısa mesafe sorunu her geçen gün büyüyordu. Çünkü toplu taşıma arttıkça bizim de kısa mesafedeki yolcu sayımız artmaya başlamıştı. İnsanlar Avcılar'dan Kadıköy'e kadar metrobüsle gidip metrobüsten sonra taksiyi tercih ediyor."
8.75'TEN SONRA KISA MESAFE ŞİKAYETLERİ YÜZDE 90 AZALDI
30 yıldır süren kısa mesafe sorununa çözüm bulunduğunun altını çizen Yahya Uğur, "Bunu çözüm bulundu diye söylüyorum çünkü net rakamlar var elimizde. Özellikle 8.75 tarifesi başladıktan sonra İBB'ye ve bize gelen şikayetler yüzde 90 oranında azaldı. Çok net bir rakam söylüyorum. Rakamları verebilirim. 8.75'ten önce kısa mesafeye gittiği için taksicilerin kendisini almadığı yönünde müşterilerden haftada 700 şikayet gelirken, uygulamanın başlangıcının 2'nci haftasında bu sayı 75'e düştü. Olağanüstü güzel bir iş yapılmış" şeklinde konuştu.
Taksicilerin taksimetrenin direkt 8.75'ten açılmamasından şikayet etmelerine değinen Uğur,"Taksici arkadaşlarımız kendileri hakkında gelen şikayetleri taksiciliğin sorunu olarak görmüyorlar galiba.'Müşteriler 8.75'e itiraz ediyor' şeklinde bize ilettikleri şikayet, bilgilenme süreci içerisinde olmasını beklediğimiz şikayetlerdi. Bilgilendirdikçe o şikayetlerin de tamamına yakını düştü" ifadelerini kullandı.
“İSTANBULDA 26-27 YILDIR TAKSİ PLAKASI VERİLMİYOR”
Taksi sayısına da değinen Resul Sivri, "Yeterlilik konusuna gelince, plakalar nüfusa göre verilir. Mesela en son 1990 yılında İstanbul için plaka dondurulmuştur. 26-27 yıldır plaka verilmemiştir. O zamanki şartlara göre taksiler çoktu. Şimdiki şartlara göre taksilerin az olduğunu düşünüyorum. Belediye plaka verecekse bin ya da 2 bin tane verebilir. Ama UBER gibi uygulamaların ortadan kaldırılması lazım. Yoksa zaten şu anki durumda taksicilerin çektiği sıkıntılar var, para kazanamıyorlar. Bir de bu kadar araç piyasaya sürülürse hepten karışır. Eğer UBER gibi uygulamalar kalkacaksa bin veya 2 bin plaka bir şey değil. Ama ikisi bir arada olursa çorba olur" dedi.
“8.75 TL TARİFESİ ZAM DEĞİL”
Taksi duraklarını ziyaret edip müşterilerden yeni indi bindi tarifesiyle ilgili şikayet olup olmadığını soran Yahya Uğur, taksicilerden herkesin bilgilendiği yanıtını aldığını söyleyerek şöyle devam etti:
"Şurası çok önemli bir ayrıntı. 8.75'indirekt olarak açılması, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yönetmeliğine aykırı. Yasal olarak bunu yapamadık. İkincisi; bu 8.75 tarifesi bir zam değil. Eğer 10 liranın üzerinde bir mesafeye gidiyorsanız siz zaten bu uygulamadan etkilenmiyorsunuz. 8.75 direkt açılmış olsaydı, biz kısa mesafeye giden yüzde 25 yolcumuzdan konuyu bilmeyenlerin şikâyetleriyle muhatap olmak yerine tüm müşterilerimizin itirazlarına muhatap olacaktık."
Taksicilerin bu süreçte yeni bir uygulamayla karşılaştığını kaydeden Yahya Uğur, "Biz taksici arkadaşlarımızın İstanbulluları bilgilendirme becerisine güveniyoruz. Olmayan bir değişim saatini bütün İstanbul'a öğretmişlerse var olan yasal 8.75'i de kısa sürede öğretirler diyorum. Bunu da her yerde söylemem" dedi.
Havalimanıyla ilgili sıkıntılardan haberdar olduğunu da belirten Uğur, "Havalimanında taksiciliğin dışındaki birtakım itirazların olduğunu biliyorum. Yani 8.75 tarifesini uygulamak için Türkiye'nin bütün illerinden ciddi bir şekilde talep varken, İstanbul'da kendilerini hiç ilgilendirmeyen, 8.75 TL'nin altında müşterisi olmayan bir taksi durağı başkanının 'Taksiciler bundan memnun değil' açıklaması, taksiciliğin dışındaki tüm sebeplerden dolayıdır" şeklinde konuştu.
“DURAĞA GELEN BİR YOLCU 100 METRE MESAFEYE DE GİTMEK İSTESE GÖTÜRMEK ZORUNDASINIZ”
Müşteri seçiminin önüne geçme konusunda taksi duraklarının önemine vurgu yapan Resul Sivri, "Ben hem İstanbul Taksi Durakları Derneği Başkanı hem de Beyoğlu Taksiciler Kooperatifi Başkanı olarak görev yapıyorum. Biz bu derneği niçin kurduk? Duraklarımızın daha iyi hale gelmesi için. Duraklardaki disiplin tamamen farklıdır. Piyasada çalışan kişilerin birçoğu duraklara bu sebeple girmek istemiyor. Disiplin altında olmak istemiyorlar. Durağa gelen bir yolcu 100 metre mesafeye de gitmek istese götürmek zorundasınız. Durak disiplini farklıdır. Disiplin konusunda, yakın ve uzak mesafe ayrımı konusunda sıkıntılar var. Bunların önüne de devlet kontrolü, denetlemesi ve cezai yaptırımlarla geçilebilir. Yoksa başka türlü geçilmez" açıklamasında bulundu.
ŞOFÖR BİR TUŞA BASIYOR VE ÜCRET BİR ANDA 8.75 TL'YE ÇIKIYOR
İndi bindi ücretindeki sıkıntının, taksimetrenin 3.45 liradan açılıyor olmasından kaynaklandığına dikkat çeken Resul Sivri, konula ilgili rahatsızlığını şöyle dile getirdi:
"500 metre gidince yaklaşık 5 TL tutması lazım. Ama bir tuşa basınca 8.75 TL'ye çıkıyor. Bu sefer insanlar şikâyet etmeye başlıyor. Her gün 5-10 kişiye bu durumu açıklamak zorunda kalıyoruz. Açılıştan 2 bin 400 metreye kadar yazmıyor. Ya taksimetre 8.75 TL'den açılsın ya da yazılımda 2 bin 400 metreye kadar 8.75 TL'ye ayarlansın. Öbür türlü taksiye binen müşteri, taksimetre 4-5 liradayken inmek isteyince şoför bir tuşa basıyor ve ücret bir anda 8.75 TL'ye çıkıyor. Böyle olunca ister istemez müşterilerin kafasında soru işareti oluşuyor."
Taksimetrenin 8.75 liradan açılması ve 2 bin 400 metreye kadar yazmaması halinde sorun kalmayacağını ifade eden Sivri, şikâyetlerine şöyle devam etti:
"Bu uygulama yüzünden kısa mesafe işlerimiz bitti. 2 yılda bir yüzde 5 zam almışız. Biz makul bir zam ve taksimetrenin yeniden ayarını istiyoruz. Ancak bizden ayar parası (195 TL) alınmayacak. Taksimetrelerin 2 yılda bir bakımları var. Yapılması zorunludur. Yapılmazsa cezai işlem uygulanır. Biz bunu 3 ay önce yaptırdık, yeni çıkan indi bindi ayarı nedeniyle tekrar 58 TL ödedik. Bu yasal değildir. Bunun düzeltilmesi için, vatandaş ile taksicileri karşı karşıya getirmemek için taksicilere zam yapılmasını ve taksimetre ayarının bedava olmasını istiyoruz.”
“DAYAK YİYEN TAKSİCİLER OLDU”
Resul Sivri, 8.75 tarifesi yüzünden taksicilerden de çok sayıda şikayet geldiğini belirterek "Bazı şoför arkadaşların gözü şişti, kavgaya karıştılar. Bu sistem ne için getirildi? Akıl hocası kim? Madem bir yolcu 100 metre de gitse 8.75 lira ödeyecek, o zaman direkt açılış o tarifeden olsun ve 2 bin 400 metreye kadar artmasın" önerisinde bulundu.
"MÜŞTERİ SEÇEN BEDELİNİ ÖDER"
Atatürk Havalimanı Taksiciler Kooperatifi Başkanı Fahrettin Can ise, kurumlarına bağlı taksiciler için müşteri seçme gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirterek şunları söyledi:
"Haftanın belirli günlerinde disiplin kurulu toplanıyor. Müşteri seçtiği yönünde şikayet edilen taksici hakkında orada ceza verilir. 10 günden başlayıp 3-6 ay ihraca kadar giden ceza almış şoförler var. Onun için bunu yapamazlar. Yaparlarsa da cezai müeyyideleri var. Tam olarak yapamazlar demeyeyim. Yapan çıkabilir ama karşılığında bedel öderler."
"TAKSİMETRE TARİFESİNDEKİ DEĞİŞİKLİK ALİ CENGİZ OYUNU"
İndi bindi tarifesinde yapılan değişikliği Ali Cengiz oyunu olarak niteleyen Fahrettin Can, "İndi aynı, bindi aynı, taksimetre aynı. Hiçbir şey değişmedi. Sadece kelime oyunu var orada. Taksimetre yine 3.45 TL'den açılacak, kilometre 2.10 TL yazacak, 2.5 kilometrenin altında gidilirse 7 lira değil de 8.75 TL ödenecek. Öyle bir yolcu yok. Zaten kuruşlar da çalışmıyor. Kim 25-30 kuruş geri alıyor?" dedi.
"VATANDAŞIN DA TAKSİCİNİN DE KARI YOK"
Taksimetre açılışının 8.75 TL olması halinde yakın mesafe probleminin çözüleceğinin altını çizen Can, şu anki düzenlemeyle ilgili sıkıntıları şu sözlerle dile getirdi:
"Bu sistemin bir sürü sıkıntısı var. Yolcuyla tartışıyorlar. Geceleri sarhoşu, berduşu var, turistler var. Onlara zaten anlatamazlar durumu. Yakın mesafe problemi böyle çözülmez. İlk açılışta yükse rakamla kalkarsa vatandaş taksiciyi sıradan çıkardığı zaman onun bedelini ödemiş olur. Taksici de rahatlıkla buna gider. Ama şu anki tarifede durum aynı. Kimsenin kar ettiği yok. Ne vatandaşın bunda bir karı var ne de taksicinin. Burada karı olan taksimetreciler. Yaklaşık 3-4 ay içinde 7-8 milyon TL kazandılar. Ama esnafın cebine hiçbir şey girmedi. Vatandaş da bundan memnun olmadı. Çünkü yakın mesafe sorunu çözülmedi."
A24 / Onur Kaya / 21.02.2017
Yarın: Taksi uygulamaları ( Uber, BiTaksi ) tepkiler, kesilen cezalar ve çözüm önerileri...