Recep Ali AKSOYLU

medya@acoor.net
28.05.2018 / 15:47

Recep Ali AKSOYLU

ATATÜRK MİLLET BAHÇESİ VE İSTANBUL’UN HAVA LİMANLARI

Geçen hafta Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, TRT ortak yayınında, bir sonraki gün halka açıklayacakları 24 Haziran AK Parti seçim beyannamesindeki en büyük müjdenin Atatürk Havalimanı’nın yerine yapılacak dev bir millet bahçesinin olduğunu söyledi.

“Belki acele ettim ama söylemem lazım. İnşallah havalimanının olduğu yere biz millet bahçesi yapacağız. Şu anda animasyon çalışmaları devam ediyor. 29 Ekim'deki açılışla hemen yoğun bir şekilde çalışmalar başlayacak"

Yeşile hasret, kentin ciğerlerinin her gün azaldığı İstanbul için Cumhurbaşkanımızın bu açıklaması fevkalade güzeldi. Bu müjdeden hareketle son yapacağım yorumu başa alarak İstanbul’un havalimanı gereksinimi, 3. Havalimanı ve Yeşilköy’deki alana dair birkaç kelam edeyim.

Sayın Cumhurbaşkanı’nın “Millet Bahçesi” önerisini mevcut havalimanının isminde de yer aldığı ve bu tarz dünyada da bilinecek, popüler olacak alanların özel isme de gereksinimi olacağından “Atatürk Millet Bahçesi” olarak diğer Cumhurbaşkanı adaylarınca da desteklenmesini, seçim öncesi taahhütlerini arzu ediyorum.

Atatürk Havalimanı’nın 12 milyon metrekare ile Central Park’ı 4’e, Hyde Park’ı 8’e katlayabilecek ölçüde yeşil alana dönüşebilecek olması ülkemiz için gerçek bir devrim olur. Hatta doğasına, ülkesine yaşam alanına sahip çıkan koruyan bilinçli kültürlü yetişecek nesil için onlarca fabrikadan, köprüden, dev bina silsilelerinden çok daha büyük bir eser olur.
Ama kamuoyunun hemen tartışmaya başladığı gibi gerçek anlamda park alanı yapılacaksa süper eser olacak. Çünkü en basitinden Ankara’nın kalbi olan 102 bin dekarlık Atatürk Orman Çiftliğinin 33 bin dekara düşürüldüğü, Bursa’da Kent Meydanı yapılacak denerek yıkılan eski otobüs garajında Kent Meydanı AVM’sı yapıldığı tazesinden aklımızda. Bu noktadan hareketle muhteşem, emlakçıların deyimiyle kupon lokasyonun tanziminde park, bahçe kullanımı dışında yapılaşmanın olacağına dair kamuoyunun var olan çok ciddi endişeleri peşinen giderilmelidir.

İki binlerin başı, San Diego’dan NewYork’a uçacağım. Normal bilet fiyatları 400 USD civarında. Tanıdığım Türk Öğrenciler, internet üzerinden pazarlıklı sistemle 100 USD a alabileceğimi söylediler. Sistem sana bir fiyat veriyor, sen karşı teklif veriyorsun, o zaman diliminde devrede başka alıcılar yoksa fiyatı epey düşürebiliyorsun. 180 dolardan 86 dolara düşürdüm, son bir teklif daha verip 80’e alsam dediğim anda sistem 112’ye çıkınca, ev sahibem yükselişe geçti, 112’yi bağla dedi ve online bileti aldım.
Konumuza, Atatürk Millet Bahçesine bağlayacağım, sadece geçmişe, Amerika’ya konu kapsamında azıcık uzanayım dedim.
Bilet fiyatı düşüktü ama uçuş SD’dan değil Los Angeles’tendi. Olsun, benzin ucuz benim arabayla ev sahibem Carey’le gidebilecektim. Yolda fark ettik, benim bilet LA Uluslararası havalimanından değil, kentin güney batısındaki bir semt havalimanındaymış. Doğru ya, California’ya ilk geldiğimde de LA ’dan SD ’ya aktarmamı dolmuş uçaklarının kalktığı başka küçük bir havalimanından yapmıştım.
Sözün özü dünyada, ekonomileri gelişmiş büyük ülkelerde, şehirlerde tek devasa bir havalimanı değil, bir çok gerekçeyi ve gereksinimi göz önünde bulundurarak çok sayıda havalimanı trafiğe açık oluyor. Yanlış anımsamıyorsam çevresiyle 12, kent olarak 4 milyon nüfusa sahip LA ’de ırılı ufaklı 20’ye yakın trafiğe açık havalimanı var. Yap işlet tarzı değil harbiden özel sektör tarafından yapılan ve işletilen havalimanları.

Döneyim konuya.

İstanbul’da mevcutlardan daha büyük ölçekli, yanı 3.havalimanının gerekliliğine her zaman inandım ama asla tamamlanmak üzere olan 3.havalimanının konumunu doğru bulmadım, benimsemedim. Türkiye bütçesi açısından çok büyük meblağla ve risklerle inşa edilen havalimanı için şüphesiz siyasiler bilim insanlarından, uzmanlarından görüş almışlardır ama benim aklım almıyor. İklim, kuş yolları, hava trafiği vs açısından değil, çekincem kentin en kuzey noktasında konuşlanan havalimanının tüm şehir ve çevre lokasyonları kara yolu trafiği açısından adeta bloke edecek olmasıdır. Havalimanına ulaşım bir yana tüm İstanbul’un kent içi ulaşımı kördüğüm olabilecektir.
Bu yaklaşımdan hareketle Amerika’dan örneğimi verdim. Madem yapıldı, 3.havalimanı uluslararası uçuşlar için hizmetini verirken ülke içi hava ulaşımını ızdırap haline gelmekten çıkarmak, hava yolu ulaşımını cazip olmaktan uzaklaştırmamak için kent içinde daha küçük ölçekli hava limanlarını gündeme alalım. Dün Sabiha Gökçen’e ne gerek var diyen akıl, bugün SG ’in Anadolu Yakası için yetersiz kaldığını net görmektedir. Bu nedenle Atatürk Havalimanı, hemen yanı başında inşa edilecek Atatürk Millet Bahçesinin yanında bugünkü ölçeğinin belki onda birine düşürülerek hava trafiğine açık olmalıdır.

Aslında bunu destekleyen birkaç detayda mevcut. Daha geçen yıl Atatürk Havalimanı'nın kapasitesini artırmak için TAV tarafından dış hatlar terminaline 75 milyon Euro yatırım yapıldı. Ayrıca Yeni Havalimanının 29 Ekim 2018 tarihinde açılması planlanırken TAV tarafından işletilen Atatürk Havalimanı'nın işletme süresi 3 Ocak 2021'de bitecek.

Siyasilerin, siyasi kararları şüphesiz belirleyici ama Devlet Hava Meydanları İşletmesinin (DHMİ) bu konuda net bir görüşü var aslında. Genel Müdürü Funda Ocak, DHMİ’nin Şubat 2017 ’deki yıllık değerlendirme toplantısında, Atatürk Havalimanı muhabirlerine yaptığı açıklamada arazinin nasıl değerlendirileceğini kamuoyunu tatmin edecek tarzda açıklıyor. Sayın Genel Müdür konuşmasında “Yeni havalimanının devreye girmesinin ardından ölçeğini bilemeyiz, ancak bütün büyük metropollerde olduğu gibi İstanbul yeni havalimanının da mutlaka bir yedek meydanı olması lazım. Burada genel havacılık, müstakil kargo, uçuş eğitim merkezleri, bakım onarım merkezleriyle ilgili bir bölüm kalacak ama bunun dışındakiler tabii ki büyüklerimizin vereceği bir karardır. Bununla ilgili çalışmalarımız da özellikle genel havacılık ağırlıklı olarak biz planlamalarımızı yapıyoruz” demiş.

Olması ve desteklenmesi gereken bir yaklaşım. Devamında da alanın kalan kısmının kamu oyununun hassasiyeti önemsenerek planlanmasını bekliyor, kamuoyunun da konunun takipçisi olması benimde dileğim. 

Recep Ali Aksoylu

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Kitap israfına şimdi de EBA mı eklendi - 20.09.2020
>> Fatih'in mirası Ayasofya'nın kilise olmamasını sağlayan Atatürk'e müteşekkiriz - 13.07.2020
>> 80'lerden sonra çay ve Rizeli bir daha mı? - 27.04.2020
>> Krediler 3 ay ötelendi, peki çekler ne olacak? - 08.04.2020
>> Ulaştırma ve Altyapı Bakanı apar topar mı gitti? - 30.03.2020
A24 Yazarları
Recep Ali AKSOYLU Ahmed KAYMAK
Kitap israfına şimdi de EBA mı eklendi
Tüm Yazarlar