A24.com.tr » dizi haber » The Resident 2. sezon 6. bölüm izle TR altyazı dublaj

The Resident 2. sezon 6. bölüm izle TR altyazı dublaj

The Resident 2. sezon 6. bölüm izle TR altyazı dublaj

Doktorluğa bakış algınızı altüst eden ve heyecan fırtınası yaratan The Resident yeni bölümüyle farklı duyguları bir arada yaşatacak. The Resident 2. sezon 6. bölüm yayınlandı.

 Hastalara ve doktorlara olan duygularını farklı boyuta taşıyan dizide farklı bir tema işlenirken izleyenler yeni bölüm için her an sabırsızlanıyor.

Dr House MD, Sherlock Holmes doktor olsaydı neye benzerdi gibi muhteşem bir fikir sonucu girmişti hayatımıza. Sekiz sezon dünyanın en enteresan hastalıklarını en akıl almaz yöntemlerle tedavi eden doktorumuzla vedalaşalı ise dile kolay altı sene olmuş. Yıllardır yeri dolmayan diziler listemin ilk sıralarında olan Dr House’ın tahtına aday çeşitli tıp dizileri piyasaya sürüldü geçen zaman içinde ama ne yeterince orijinaldiler ne de yeterince yaratıcı.

The Resident izlemek için tıklayın

Şimdi bire bir olmasa da House’dan kalan boşluğu doldurmak adına bir alternatifimiz var gibi. İlk iki bölümü yayınlanan The Resident doktorlu dizi sevenler için ufukta bir umut ışığı olan, lütfen azıcık özen gösterin dedirten, bir parça gelecek vadeden yeni dizimiz. 20th Century Fox yapımcılığında ekrana gelen The Resident ülkemizde şimdilik sadece internette yer alıyor.

Önce şu “resident” nedir onu açıklayalım. Bizim tıp eğitim sistemimizdeki asistan doktorluğa denk düşen bir evreden söz ediyoruz. “Residency” tıp fakültesinden mezun olduktan sonra bir hastanede sizden kıdemli bir doktorun / bir uzmanın gözetiminde mezuniyet sonrası aldığınız eğitim kısaca. Bizim sistemimizden farkı TUS (Tıpta Uzmanlık Sınavı) gibi genel bir sınav yerine mezun olduğunuz okul ve notlarınız gibi kriterler üzerinden değerlendiriliyorsunuz, bir de bir kliniğe değil de daha çok bir kıdemliye bağlı çalışıyorsunuz. Yani vıdı bıdı üniversitesi hede hödö bölümü yerine uzman doktor bilmem kim bey sizden sorumlu ve eğer anlaşamazsanız, üzerinizde tıp kariyerinizi sona erdirebilecek bir gücü oluyor uzmanın.

Dizimiz doktorlara inancı yerle bir eden bir ameliyat sahnesiyle başlıyor. Titreyen ellerini saklamaya çalışarak, imajını korumak için inatla ameliyatlara girmeye devam eden çirkin doktorumuzun ilgili hastanenin reklam yüzü ve Cerrahi Bölüm Başkanı olduğunu öğreniyoruz. Bruce Greenwood’un canlandırdığı Dr. Randolph Bell karakterinin “baş kötü” olduğu netleşiyor böylece.

Hemen arkasından Manish Dayal’ın canlandırdığı Dr. Devon Parish’le tanışıyoruz. Harvard mezunu uzman doktor adayımızın hastanedeki ilk gününe şahit olurken yazının başlığına sebep olan Uzman Doktorumuz Dr. Conrad Hawkins öyküde yerini alıyor. Çok karizmatik, inanılmaz bilgili, bir o kadar ukala ve otoriteyle arası hiç iyi olmayan Conrad elbette Devon’dan sorumlu uzman oluyor . Matt Czuchury bu role yakışmış açıkçası, performansı göz dolduruyor.

İyi doktor, kötü doktor ve iyi niyetli çömez karakterlere eklenen güzel hemşiremiz Nicolette (Emily VanCamp) ise “iş yerinde romantizm” dinamiğini katıyor dizimize. Conrad’ın eski sevgilisi Nic’le* neden ayrıldığını bilmiyoruz. Gördüğümüz kadarıyla Nic Conrad’ın etrafta kendini affettirmek için çırpınmasına izin veriyor, laf sokuyor, tavır yapıyor ama başkasının yanında da Conrad’a toz kondurtmuyor falan. Birkaç bölüme kadar kesin barışır bunlar dedirten bir ilişki yani, biraz da House – Cuddy durumlarını anımsatıyor hafiften.

Yan karakterlerde bir kadın cerrahımız var mesela. Kendisi üzerinden başarılı bir kadın doktor olmanın zorluklarını ve Nijeryalı kimliği çerçevesinde göçmen sorunlarını falan öğreniyoruz. Renée Wilson’ın canlandırdığı Mina Okofor çok sert ve duygusallıktan uzak yapısıyla birkaç esprinin de konusu oluyor bölüm içerisinde.

Son olarak güzel bir sürpriz, tanıdık bir yüz çıkıyor karşımıza. Özellikle CSI NY’la hafızalara kazınan Melina Kanakarades ikinci bölüm itibariyle bir onkoloji uzmanı olarak aramıza katılıyor.

Kadroydu karakterlerdi derken esas konuya girmekte geciktik, dizi nelerden bahsediyor?

The Resident tıp dünyasına dair hoşumuza gitmeyen birkaç gerçeği seyircisiyle paylaşmaktan çekinmemiş. Doktor hatalarının ABD’de en yaygın üçüncü ölüm sebebi olması gibi, ya da ölümle yaşam arasında doktorun yeri neresidir tartışmalarına ucundan da olsa değiniyor. Ne de olsa “Tek bir doktor bozuk bir sistemi düzeltebilir mi?” diye sormuşlar dizinin afişinde, neyin bozuk olduğunu anlatmaları gerekiyor.

Doktorların hayatlarının ne kadar zor olabileceği, tıbbın ticarete dökülmesinin korkunçluğu ve benzeri klişelere de yer veren dizimiz işin en kritik noktasında ise maalesef çuvallıyor. İkinci bölümün ana temasını oluşturan bir kalp nakli hikayesi var ki evlere şenlik. Çok kabaca anlatırsam, ortada bir kalp var ve bunu bekleyen iki hasta söz konusu. Senaristler aynı kalbin yetmişine yakın beyaz bir hastayla otuzlarındaki afro-amerikalı başka bir hastaya aynı anda doku uyumu sağladığına inanmamızı bekliyorlar. Bununla da yetinmiyorlar, hastanede beyin ölümü gerçekleşmiş başka bir hastanın kalbi de hastalarla uyumlu falan. Olamaz mı? Tesadüfün iğne deliğinden kamyonla geçebildiğimiz bir evrende yaşıyorsak olabilir tabi, neden olmasın?

İşin draması, oyunculuğu vesaire bunların hepsi subjektif değerlendirilebilir, kimi sever kimi sevmez ayrı konu. Lakin tıp temalı bir dizi çekerken medikal gerçeklerle uyum benim açımdan önemli, öykü izleyeni aptal yerine koyduğunda sinirlerim bozuluyor.

Yine de kırmızı kart çıkartmak için erken, bahsettiğim hatayı şimdilik sarı kartla geçiştirmek mümkün. Umarım benzer şekilde saçmalamazlar ilerleyen bölümlerde.

Son olarak, daha önce başka bir yerde böyle bir hikayeye yer verilmiş mi acaba diye merak ettim, bulabildiğim tek eseri aşağıya bırakıyorum.

 

 

YORUMLAR
  Ünlü oyuncu 2 yaşındaki oğlunun ölüm haberini sosyal medyadan verdi...
Ünlü oyuncu 2 yaşındaki oğlunun ölüm haberini sosyal medyadan verdi...