Semin Babuna Adnan Oktar'ın şeytani yüzünü anlattı (Deccal Nedir?)
Saat: 09:06

Semin Babuna "Son yüzyılın Deccali" dediği Adnan Oktar'ın ailesine verdiği zararları ve Oktar'ın karanlık kişiliğini anlattı.
Türkiye'de belkide Adnan Oktar ile en eskiden beri savaşan isim olan ve örgüte 5 çocuğunu kaptıran Semin Babuna, Adnan Oktar'ın iç yüzünü anlattı.
5 çocuğunu da Adnan Oktar'a kaptıran Semin Babuna, yaşadığı zor süreci anlattı. Evlatlarını örgüte kaptıran Babuna, "Bu adam bir atom bombası gibi Babuna ailesinin içine düştü. son yüzyılın deccali" sözleriyle yaşadıklarına sitem etti.
KIZI ANNESİNİN ZİYARETİNİ KABUL ETMEDİ
Türkiye, Prof. Dr. Cevat Babuna ve eşi Semin Babuna'yı, Adnan Oktar'ın müridi olan beş çocukları ve torunları için verdikleri mücadeleyle tanıdı. Prof. Dr. Babuna, geçen yıl hayatını kaybetti. Vefat ilanında çocuklarının ismi yoktu. Semin Babuna ise Adnan Oktar grubuna yönelik operasyon sonrası 25 yıllık mücadelesinde yeni bir sayfa açtı. Operasyon sonrası beş çocuğu ve bir torunu tutuklanan Semin Babuna, ilk olarak çocuklarını cezaevinde görmek için adım attı. Ancak ilk ziyaret ettiği en küçük kızı Eda, görüşmeyi kabul etmedi.
"ATOM BOMBASI GİBİ, SON YÜZYILIN DECCALİ"
Semin Babuna ise mücadelesinde kararlı: "Bu adam bir atom bombası gibi Babuna ailesinin içine düştü, aileyi parçalayıp çocukları zehirledi. 25 yıl eşimle birlikte çocuklarımın kurtulması için mücadele ettik, bu mücadelemi bugün de devam ettireceğim. Bütün gayem ve amacım beyni yıkanan çocuklarımı bu durumdan en kısa sürede kurtarmak. Adnan Oktar yüzyılın deccali."
5 ÇOCUĞUNU VE 1 TORUNUNU ADNAN OKTAR ÖRGÜTÜNE KAPTIRDI
İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 11 Temmuz'da Adnan Oktar grubuna yönelik operasyon düzenlemişti. Casusluktan çocuk istismarına, dolandırıcılıktan kara para aklama ve tacize kadar 30 suç isnat edilen yapıya yönelik soruşturma kapsamında Oktar'ın da arasında olduğu 169 şüpheli tutuklanmıştı. Oktar tarafından en büyük mağduriyeti yaşayanlardan biri de hiç şüphesiz Babuna ailesiydi. Beş çocuğu ve bir torunu Oktar grubuna dahil olan ve tutuklanan Semin Babuna Milliyet'e konuştu. Kocaeli'de tutuklu bulunan kızı Eda Babuna'yı ziyarete gittiğini ve kızının kendisiyle görüşmediğini söyleyen Babuna 25 yıllık mücadelesinde yaşadıklarını ve duygularını şöyle aktardı:
"KENDİNİ MEHDİ OLARAK GÖSTEREREK ÇOCUKLARIMIZI TUZAĞA DÜŞÜRDÜ"
"Bu çocukları ben doğurdum, ben yetiştirdim ve büyüttüm. Muhafazakar bir aileydik, dini de kendilerine en doğru şekilde öğrettik. Fakat nasıl olduysa bu adamın eline bir şekilde düştüler. Sürekli bir beyin yıkama ve telkin... Kendini mehdi gibi göstererek çocuklarımızı tuzağa düşürdü. Çocuklarımın hepsi iyi okullarda, iyi eğitimler almışlardı. Bu örgüte bulaşmamış olsalardı hepsi bugün çok iyi konumlarda olacaklardı. Bu adam benim çocuklarımı benden çaldı.
"ADNAN OKTAR'DAN ŞİKAYETÇİ OLDUKTAN SONRA BAŞIMIZA HER TÜRLÜ PİSLİK GELDİ"
2006 yılından beri ne yüz yüze ne de telefonla, bir defa olsun bile görüşemedik. 2006 öncesine kadar yine yüz yüze görüşebiliyorduk. Bu tarihten sonra 3-4 aile birlikte tanık olarak Adnan Oktar'dan şikayetçi olduktan sonra bu görüşmeler de sona erdi. Bununla da kalmadı, başımıza her türlü pislik geldi. Şantaj yaptı, sürekli iftiralarda bulundu, mahkemelerimiz oldu ve tüm bu mahkemelerden beraat ettik ve tüm bunlarla tek başına uğraştık. Ailemizi bir dünya iftara attı.
"25 YIL ÇOCUKLARIMIZI KURTARMAK İÇİN MÜCADELE ETTİK"
"Bu adam bir atom bombası gibi Babuna ailesinin içine düştü, aileyi parçalayıp çocukları zehirledi. 25 yıl eşimle birlikte çocuklarımın kurtulması için mücadele ettik, bu mücadelemi bugün de devam ettireceğim. Eda benimle görüşmeyi kabul etmedi. Büyük bir olasılıkla diğer çocuklarım da Eda gibi görüşmeyi kabul etmeyecekler ama yine de elimden geldiğince iletişim kurmaya çalışacağım. Çocuklarımın kaldıkları hapishanelerdeki kurum psikologlarıyla tek tek iletişime geçtim. Onlara çocuklarıma annelerinin hep yanlarında olduğunu ve kendileriyle görüşmek istediğimi ilettim. Şimdi de bütün çocuklarıma mektup yazacağım ve kafaları dağılsın diye kafalarını dağıtacak kitaplar göndereceğim. Bütün gayem ve amacım beyni yıkanan çocuklarımı en kısa sürede kurtarmak."
"ÖRGÜTTEKİ BÜTÜN KADINLAR ŞİDDET GÖRÜYORMUŞ"
Bu adamın yanından kaçıp gelenler benim kızlarımın şiddet gördüğünü söylüyordu. Oysa biz bir defa olsun çocuklarımıza el kaldıran bir aile değildik. Sadece benim kızlarım da değil oradaki bütün kadınlar şiddet görüyormuş. Bu adam son yüzyılın deccali."
"KURAN-I KERİM'İ ÖNÜNE KOYARAK YAPTIKLARININ YANLIŞ OLDUĞUNU GÖSTERDİM"
Adnan Oktar grubuna annesi Ceyda Babuna Ertüzün ve kardeşi Alev Babuna'yla birlikte 13 yaşındayken katılan ve 11 yıl sonra ayrılan Babuna ailesinin torunu Emre Ertüzün şunları söyledi:
"Ayrılmaya karar vermem ve ayrılmam iki yılı buldu. Ayrılmaya karar verdiğimde de annem ve erkek kardeşimle görüştüm elbet. Fakat annemle yüz yüze görüşme şansım yoktu. Örgüt içinde bu böyleydi. Adam aileyi parçalıyordu. Annemle telefonla konuştum, bu yapılanların yanlış olduğunu bu adamın yanlış yaptığını söyledim. Annem bu konuların telefonda konuşulmayacağını, yüze yüze konuşmamızı söyledi ama dediğim gibi böyle bir imkan ne yazık ki yoktu. Kardeşimle yüz yüze konuşma fırsatım oldu."
"Kuran-ı Kerim'i önüne koydum, bu adamın yaptıklarının yanlış olduğunu söyledim. Ama kardeşim bana 'Zamanın imamı Adanan hoca ve sorumluluk onda' dedi. Örgütten ayrıldığımı duyduğunda ise ben henüz çıkmadan beni tehdit etti. 'Seni rezil ederiz. Bitersin sen' dedi. Çıktıktan sonra da hakkımızda 'PKK üyesi, hırsız, fuhuş çetesi' aklınıza gelebilecek her konuda iftira atıp şantaj yapıyordu. Annem ilk gözaltına alındığında avukatımla birlikte gittiğimizde benim adımı duyduğunda avukat istemiş ve benimle görüşmek istemediğini söylemiş. Ailemden bir talep gelene kadar da şu an için görüşmeyi düşünmüyorum. Çünkü hepsinin algıları henüz kapalı. Onların gözünde biz mehdiye karşı gelen din düşmanlarıyız. Oysa bilmiyorlar ki bu adam bizim aileye ne kadar büyük kötülük yaptı. Dedem yıllarca tek bir defa çocuklarını görmeden öldü."
Deccal Nedir
Deccal nedir, İslama göre deccal, ahir dönemde Mesih'in yeryüzüne inmesinden önce insanlardaki dini inançlardan faydalanıp, onları kötülüğe ve sapkınlığa düşürecek olan şeytan özelliğindeki insandır. Bu kişinin alnının ortasında sadece Müslümanların görebileceği kafir (kefere) yazısı bulunmaktadır. Bu insan kendini insanlığa peygamber olarak gösterip, fitne yaymak için uğraşacaktır.
Ölümü sadece İsa'nın elinden olacaktır. Bu da kıyametin 6. alameti olarak kabul edilmektedir. Dünyanın son zamanlarında ortaya çıkacak olan bu negatif güç, hadislerde bir kişilik olarak anlatılmaktadır. Bu bir kişi olabileceği gibi, vahşet ve şiddet yanlısı şeytani özellikleri bulunan bir ideoloji de olabilir. Deccal'e Mesih-i Deccal da denilmektedir. Bunun sebebi gözlerinden birinin olmamasıdır. Mesih'in bir anlamı da, yüzünün bir kenarında kaşı, gözü olmayandır. Yaradılışı bozuk olandır. Hadislerde yalancı ve delalete sürüklediği söylenmiştir. Peygamberimiz veda haccında okuduğu veda hutbesinde de Deccal'den bahsederek, ümmetini uyarmıştır. İlim adamları Deccal hakkında tevatür olduğunu inkar edilemeyeceğini açıklamışlardır. Hadislerde sayısı otuzu bulacak Deccal olacağını, bunlardan ahir zamandakinin daha önemli olduğunu öğrenmekteyiz.
Deccal ile ilgili olan hadislerden örnekler
''Ben Deccal ile birlikte olanı ondan daha iyi bilirim. Onun yanında akan iki nehir vardır. Biri beyaz bir sudur, diğeri alevlenmiş ateşten oluşmuş sudur. Sizden biri yetişirse, başını sokup bu sudan içsin, çünkü soğuk bir sudur.
Deccal'ın sol gözü bulunmamaktadır. Üzeri kalın bir perde ile kapatılmıştır. İki gözünün arasında kafir yazılıdır. Okuması olmasa da her Müslüman o yazıyı okuyabilir.''
''Hz. Adem'den beri kıyamete kadar geçen sürede Deccal'den daha büyük bir hadise yoktur.''
''Deccal'ın şerri öyle büyüktür ki, Peygamberimizin bildirdiğine göre, o çıktığında korkudan ve onun şerrinden kurtulmak için insanlar dağlara kaçmak zorunda kalacaklardır.''
Bir hadiste kendisine ''Mesihü'd - Dalale'' yani Sapıklık Mesihi denmiştir.
''Ahir zamanda bir adam çıkacak, ona Süfyan denecek.''
''Deccal'ın çıkışına inanmak vaciptir, onun geleceğini inkar etmek dalalettir.''
''Deccal Rab olduğunu iddia eder. İşte bundan dolayı yalancılığı söylenir. Deccal insanlara olayları karışık bir şekilde gösterdiğinden, batılı örterek, süslü göstermiştir.''
''Deccal kendi ilahlığını ilan ederek, Allah'ın izni ve imtihanı gereği olağanüstü şeyler yaratarak, insanları dinlerinde fitneye düşürecektir. Bazı insanlar buna kanarak, yolunu sapıtacak, Allah iman edenleri sabit kılacaktır. Müslümanlar onun yalan ve fitnesinden uzak kalacaktır.''