Gazeteciler Cemiyeti Ağustos 2021 ÖiB raporu açıklandı

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, demokratik hukuk devletinde seçme özgürlüğünden söz edilebilmesi için halkın şeffaf şekilde neler olduğunu bilmesi gerektiğini söyledi. Bilgin, “Eğer basın özgürlüğü zemininde halkın haberdar olması engellenirse ülkemizde özgür seçimler yapıldığını iddia edemeyiz. Umuyorum iktidarca yapılması planlanan yasal düzenlemeler, demokrasiyi zedeleyecek şekilde eleştirileri ve sorular sorulmasını engelleyecek hukuki alt yapı hazırlığı değildir. Aksi takdirde demokrasiden uzaklaşıyor oluruz” dedi. 

Bilgin, Gazeteciler Cemiyeti Özgürlük için Basın (ÖiB) programı kapsamında yayınlanan Ağustos 2021 raporuna ilişkin yazılı açıklamasında, önümüzdeki günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine getirilmesi hazırlığı devam eden yasal düzenlemeye ilişkin endişesini ifade etti. Sosyal medyada dezenformasyonu engellemeyi amaçlayacağı iddiasıyla iktidar partisi AKP’nin sunacağı yasa teklifini takip edeceklerini kaydeden Bilgin, “Bugüne değin internet ortamında basın ve ifade özgürlüğü alanını sınırlayıcı düzenlemeler yapıldığını görüyoruz. Maalesef ÖiB aylık raporlarımızda kayda geçtiği üzere ‘kişilik haklarını koruma’ gerekçesi, usulsüzlük ve yolsuzluk gibi iddiaları kamuoyu sorgulaması olmaması için internet ortamından kaldırma bahanesine dönüştü. Demokratik hukuk devletinde hükümetler, muhalefet partileri ve sivil toplum tarafından sorgulanır, eleştirilir. Ancak Türkiye’de son dönemde internette içerik engelleme kararları artık siyasi partilerce yapılması doğal muhalefet kampanyalarını da hedef alacak şekilde halkın adeta hükümet aleyhine her türlü bilgi ve iddiadan haberdar olmasını engelleme amacına hizmet ediyor. Dolayısıyla sosyal medya platformlarını kapsayacak şekilde internet ortamındaki gazeteciliğe yönelik nasıl hukuki bir çerçeve getirileceğini endişeyle bekliyoruz” açıklaması yaptı. 

Ağustos ayında Ege bölgesi başta olmak üzere Türkiye’nin pek çok ormanlık alanıyla birlikte yüreklerde de yaşanan yangınlar sırasında uçak eksikliği gibi yetersiz koşullarda mücadelenin gündemde olduğunu anımsatan Bilgin, hükümetçe neler yapılması gerektiği konusundaki sorgulamalar ve muhalefet eleştirileri demokratik bir ülke için doğal bir süreç olmasına rağmen AKP’nin bu süreç üzerine yeni yasal düzenleme yapılacağını duyurduğunu kaydetti. Orman yangınlarıyla ilgili tartışmalar sürerken Karadeniz bölgesinde ciddi can kayıplarına yol açan sel felaketiyle karşı karşıya kalındığını işaret eden Bilgin, “Kuşkusuz orman yangınlarında iklim değişikliği kaynaklı doğal nedenler söz konusu olmakla birlikte yoğun yağışa bağlı sel felaketlerinde de gördüğümüz üzere daha az kayıplar olabilirdi eğer daha az insan hatası ve daha fazla önlem alınmış olsaydı. Türkiye’nin demokratik bir ülke olarak Ağustos ayı sonunda ortaya çıkmış olan manevi ve maddi kayıplarını basın ve ifade özgürlüğü zemininde şeffaf biçimde tartışılması ve sorumlularca öz eleştiriler de yapılması beklenirdi. Ancak iktidar, her türlü soru ve eleştiriye kapalı bir tutum sergiledi. Aynı dönemde muhalefet partileri dahi siyasi engellemelere maruz bırakıldı. İfade özgürlüğü bağlamında, iktidar partisi ve hükümet, orman yangınları ile ilgili Türkiye’ye özellikle deniz veya göletlerden su alma özelliğine sahip söndürme uçakları gönderilmesi için başlatılan ‘Help Turkey’ paylaşımlarını hedef aldı. Sanatçılar başta olmak üzere, Türkiye’yi güçsüz göstermeye çalışanlar olduğu iddiasındaki iktidarın bu görüşü doğrultusunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bu paylaşımlar için soruşturma başlattı. Tüm bu gelişmeler gelecek haftalardaki yapılacak yasal düzenlemelere yönelik endişelerimizi arttırdı” diye konuştu. Bilgin, keza Ağustos ayında Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) AKP kontenjanından seçilmiş Başkanı Ebubekir Şahin’in televizyon kanallarınca oto sansür yapılması talebine sıcağı sıcağına basın açıklamasıyla tepki gösterdiklerini anımsattı. 

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bilgin, meslek örgütleri olarak yıllardır “Kim gazeteci, kim değil?” sorusuna örgütlerce karar verilmesi gerektiğini dile getirdiklerini belirterek, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın liderlik ettiği vurgulanan yeni yasal düzenlemede gazetecilik mesleğine ve gazetecilere sıkıntı yaratacak hükümler olmamasını umut ettiklerini vurguladı.

Bilgin, Ağustos ayında ayrıca Kırım Haber Ajansı (QHA) Türkiye Ofisi Müdürü Aydın Taş’ın Ankara’daki büroda ölü bulunmasına yönelik şüphelerin gündeme taşındığını hatırlatarak, yetkili makamlarca genç yaşta yaşanan bu ölümü tüm detaylarıyla aydınlatacak açıklamalar beklendiğini sözlerine ekledi.