Çelik piyasalarında lokalizasyon artıyor, maliyetler fiyatları belirliyor

İki yıl aradan sonra 13 Haziran Pazartesi günü Yıldız Demir Çelik ana sponsorluğunda Bursa, Crowne Plaza’da yaklaşık 550 kayıtlı katılımcı ile rekor kıran SteelOrbis Piyasa Sohbetleri’nde piyasadaki son gelişmeler, Türkiye çelik piyasasına yönelik beklentiler, yeni kapasite yatırımları ve fiyat beklentileri konuşuldu. Toplantıya sponsor olan diğer firmalar ise CIEC ve STS Group oldu.

Enflasyonun kontrol altına alınamaması ve Rusya ile Ukrayna arasındaki savaştan dolayı enerji fiyatlarında süregelen artışın tüketimin daralmasına yol açtığını ifade eden Yıldız Demir Çelik Genel Müdür Yardımcısı Erhan Özdemir, çelik sektörünün söz konusu sıkıntıların ortaya çıkardığı belirsizlik ve değişken koşullardan etkilendiğini, sektörün ayrıca lokalizasyon trendiyle de karşı karşıya kaldığını ifade etti. Erhan Özdemir çelik üretiminin %70’i elektrik ark ocağı bazlı olduğundan Türkiye’nin karbonsuzlaşma trendinde başarılı olacağını, lokalizasyon girişimleri nedeniyle önümüzdeki dönemde sıkıntılarla karşılaşsa da, önümüzdeki yıllarda 50 milyon mt’a ulaşması beklenen çelik üretimiyle küresel çelik piyasasında söz sahibi olmaya devam edeceğini düşünüyor.

Mesut Özdöl’ün moderatörlüğünde gerçekleşen panelde yatırımlar konusunda konuşan Yıldız Demir Çelik Pazarlama ve Satış Direktörü Emre Eker, Türkiye’nin yıllık 10,5 milyon mt soğuk sac ve 5,5 milyon mt galvanizli sac kapasitesine sahip olduğunu söyledi ve bu yıl gerçekleşecek kapasite artışı yatırımlarıyla kapasitelerin sırasıyla yıllık yaklaşık 12,5 milyon mt ve 7,5 milyon mt’a çıkması bekleniyor. Yıldız Demir Çelik’in önümüzdeki iki ay içerisinde devreye alacağı ikinci galvanizleme hattıyla kapasitesinin 700.000 mt’a yükseleceğini belirten Eker, birinci hattaki eksik ürün gamını ikinci hatla tamamlayacaklarını ifade etti. Eker, mevcut gerilimler ve belirsizliklerin yatırımları etkilemeyeceğini düşünürken, COPA Isı Sistemleri Tedarik Zinciri Müdürü Aslı Ceyhan, yatırımların yönünün değişebileceğini düşünüyor. Önümüzdeki dönemde enerji kriziyle karşı karşıya kalınacağını söyleyen Ceyhan, tesislerin daha az enerji tüketecek şekilde yenilenmek zorunda kalacağını belirtti.

Otomotiv sektöründe devam eden yarı iletken çip krizine kablo krizinin de eklendiğini ifade eden Beyçelik Gestamp Satın Alma Grup Müdürü Can Sakarya, önümüzdeki 1-1,5 sene daha otomotiv sektörünü değişken koşulların beklediğini belirtti.     

Çin’de uygulanan sıfır Covid politikasının sonucunda Çin’de iç talebin durma noktasına geldiğini belirten Eker, Çinli üreticilerin agresif fiyatları nedeniyle bu durumun ihracat pazarlarına yansıdığını söyledi. Emre Eker, Çin’de karantina önlemlerinin hafiflemesi ve hükümetin vergi paketleriyle özellikle otomotiv sektöründe olmak üzere iç piyasadaki talebi canlandırma girişiminde bulunduğunu, böylece yassı mamul talebinin artacağını öngörüyor. Söz konusu beklentiler gerçekleşirse Çin iç piyasasının canlanacağını söyleyen Eker, halihazırda sıkışık olan ihracat piyasasının da Çin’in iç piyasaya dönmesiyle agresif fiyatlardan arınacağını düşünüyor.

Fiyatlar konusunda ise Emre Eker, talep kaynaklı olarak özellikle sıcak sac olmak üzere mamul fiyatlarında düşüş görülse de, enerji ve dolayısıyla lojistik maliyetlerinde görülen artışın fiyatları belli bir seviyede tuttuğunu ifade etti. Eker beklenen kapasite artışlarıyla önümüzdeki dönemde fiyatlarda bir değişim görülebileceğini belirtti. Aslı Ceyhan ise mevcut dönemde fiyatları belirleyen hammadde ve enerji maliyetleri yönetilemediğinden, daha az değişken koşullar yaratabilmek amacıyla yönetilebilen maliyetlere odaklanılması gerektiğini ifade etti.

Panelin ardından yaptığı sunumunda MY Eğitim ve Danışmanlık Kurucu Ortağı Mert Yılmaz, dünya ve Türkiye ekonomisinin görünümü hakkında konuştu, faizler, enflasyon ve emtia fiyatlarına ilişkin beklentilerini aktardı ve katılımcıların sorularını yanıtladı.