Akciğer Nodülleri Kansere Dönüşebilir mi? Uzmanından Kritik Uyarılar
Saat: 14:48
 
 Tıptaki hızlı teknolojik gelişmeler, vücuttaki patolojik oluşumların artık çok daha erken tespit edilmesini sağlıyor.
Tıptaki gelişmeler sayesinde akciğerlerde milimetrik düzeydeki nodüller artık çok erken evrede tespit edilebiliyor. Ancak Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Özkan Demirhan, nodülün varlığından çok takip sürecinin önemli olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Özkan Demirhan, “Birçok hasta tomografide nodül tespit edildiğinde paniğe kapılıyor. Oysa her nodül kanser değildir, ama düzenli izlenmezse erken tanı şansı kaybolur.” dedi. Demirhan ayrıca sigara kullanımı, ileri yaş, kimyasal maruziyetler ve nodülün görüntüdeki özelliklerinin riski belirleyen en önemli faktörler arasında olduğuna dikkat çekti.
Her Nodül Kanser Anlamına Gelmez
Tıptaki hızlı teknolojik gelişmeler, vücuttaki patolojik oluşumların artık çok daha erken tespit edilmesini sağlıyor. Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Özkan Demirhan, akciğer grafisi veya bilgisayarlı tomografide saptanan 3 cm ve altındaki lezyonların akciğer nodülü olarak tanımlandığını belirterek, bu bulgunun her zaman kansere işaret etmediğini söyleyerek, “Akciğer nodülü tespit edilen her hasta kanser değildir. Ancak her nodülün dikkatle değerlendirilmesi gerekir. Yaş, sigara öyküsü, çevresel faktörler ve mesleki maruziyetin riski belirlemede kilit rol oynamaktadır. 60 yaş üzerindeki bireylerde nodüllerin yarısından fazlası kötü huylu çıkarken, 40 yaşın altındaki bireylerde bu oran yalnızca yüzde 3’tür.” dedi.
Sigara, Akciğer Nodülünde En Önemli Risk Faktörü
Sigara içiminin akciğer kanseri riskini belirgin biçimde artırdığını hatırlatan Prof. Dr. Özkan Demirhan: “Yoğun sigara içenlerde yaşam boyu akciğer kanseri riski yüzde 30’lara ulaşabiliyor. Buna karşın hiç sigara içmeyenlerde bu oran yüzde 1’in altındadır. Sigarayı bırakmak, sadece akciğer nodülü riskini değil, kötü huylu dönüşüm olasılığını da azaltır.” Şeklinde konuştu.
Tomografide Nodülün Yapısı ve Boyutu Yol Gösterir
Bilgisayarlı tomografide nodüllerin solid (katı) ya da subsolid (yarı katı, buzlu cam dansitesinde) olabileceğini belirten Prof. Dr. Demirhan, bu farkın kanser riskiyle doğrudan ilişkili olduğunu söyledi. Demirhan, “Solid nodüller daha sık görülse de, subsolid nodüller kanser açısından daha risklidir. 5 mm altındaki nodüllerde kanser olasılığı yüzde 1’in altındayken, 20 mm üzerindekilerde bu oran yüzde 50’nin üzerine çıkar.” İfadelerini kullandı.
Düzenli Takip Hayat Kurtarır
Prof. Dr. Demirhan, akciğer nodüllerinde düzenli görüntüleme takibinin tedavi kadar önemli olduğunu vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti.
“Nodülün büyüme hızını ve karakter değişimini izlemek, kanser riski açısından en güvenilir göstergedir. Solid nodüller genellikle 2 yıl, subsolid nodüller ise 3 yıl boyunca büyüme göstermiyorsa iyi huylu kabul edilir. Bu nedenle doktor kontrolünde yapılan belirli aralıklarla BT takibi, gereksiz cerrahilerin önüne geçerken, erken tanı şansını da artırır.
Fleischner Derneği’nin belirlediği uluslararası protokollere göre, küçük nodüller daha seyrek, büyük nodüller ise daha kısa aralıklarla tomografiyle izlenir. Takipte büyüme veya şekil değişikliği saptanırsa PET-CT veya biyopsi önerilir.”
PET-CT ne zaman yapılmalı?
PET-CT’nin 8 mm ve üzerindeki nodüllerde yüksek doğrulukla değerlendirme sunduğunu belirten Demirhan: “SUV değeri 2,5’in üzerinde olan nodüller malignite açısından dikkatle incelenmelidir. Ancak PET, enfeksiyon veya inflamatuar durumlarda da yanlış pozitif sonuç verebilir. Bu nedenle PET bulgularının klinik tabloyla birlikte yorumlanması gerekir.” Dedi.
Tanıda Gelişmiş Biyopsi Teknikleri
“Bronkoskopi, bronkoskopik ultrason (EBUS) ve navigasyonlu bronkoskopi gibi yeni tekniklerle nodül ve lenf nodları artık çok daha hassas değerlendirilebiliyor,” diyen Prof. Dr. Demirhan, akciğerin dış kısımlarındaki lezyonlarda BT eşliğinde transtorasik iğne biyopsisi ile yüzde 90’a varan doğruluk elde edilebildiğini ifade etti.
Cerrahide Yeni Dönem: Robotik Teknoloji
Cerrahi müdahalenin yalnızca belirli risk grubundaki hastalarda gerekli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Demirhan, günümüzde bu işlemlerin minimal invaziv yöntemlerle çok daha güvenli biçimde gerçekleştirildiğini söyledi: “Robot destekli torasik cerrahi (RATS) ve video destekli torakoskopik cerrahi (VATS) yöntemleri sayesinde hastalar daha küçük kesilerle, daha az ağrı ve daha hızlı iyileşme süreciyle tedavi edilebiliyor.”

 
  
  
  Türkiye’de en çok hangi kadın şarkıcılar dinleniyor?
  Türkiye’de en çok hangi kadın şarkıcılar dinleniyor?  
   
  
  
  
  
 