A24.com.tr » yaşam » Şule Çet davasında bilirkişi heyeti: Anlatıldığı gibi değil

Şule Çet davasında bilirkişi heyeti: Anlatıldığı gibi değil

Şule Çet davasında bilirkişi heyeti: Anlatıldığı gibi değil

Üniversite öğrencisi Şule Çet'in geçen sene Ankara'daki bir plazanın 20. katından şüpheli biçimde aşağı düşmesi sonucu hayatını kaybetmesiyle ilgili davanın 4. duruşması bugün görülüyor.

Duruşma, Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.

Dörcüncü duruşmayı izlemek için gelenlerin diğer duruşmalara göre daha kalabalık olduğu ve iki salonun birleştirildiği aktarıldı.

Duruşmanın başlamasıyla sanık avukatları Şule'nin tanık olarak dinlenen  arkadaşına, Şule'nin sevgilisiyle arasının neden bozuk olduğunu sordu.

Tanığın dinlenmesinin ardından bilirkişi heyeti dava kapsamında olay yeri canlandırması yapıldığını, cam ile sehpa arasındaki mesafenin ölçülmediğini ve bunun önemli bir ayrıntı olduğunu aktardı. Heyet konu hakkında şunları söyledi:

Bilirkişi heyeti: Olayın sanıkların anlattığı gibi olmadığı görülmekte

"Şule kendini öne doğru attıysa düşmesi çok hızlı olacaktır. Sanık asılı gördüğünü söylüyor Şule Çet'i ancak bu ihtimal çok düşük. Olayın sanıkların anlattığı gibi olmadığı görülmekte. Şule Çet'in balıklama atlamış olduğunu göz önünde bulundurursak bu şekilde atlayabilmesi iki seçenek vardır: Ya direkt balıklama olarak atladı ya da sehpaya basarak atladı. Fakat sehpada hiçbir ayak izi yok. Diğer seçeneği göz önünde bulundurduğumuzda sanığın 'kurtarmaya çalıştım' ifadesi şüpheli olduğunu görürüz çünkü eylem o an saniyeler içinde gerçekleştirmiştir ve bu kadar kısa bir süre içinde kurtarmaya çalışmak mümkün değildir. Şule'nin kafası vücudundan önce yere temas ediyor. Şule Çet düştüğü anda ayakkabı ayağında değil. Düştükten sonra ayakkabının Şule'nin kolunun altında bulunması mümkün değil.

"Şule'nin atıldığında yarı çıplak olduğunu düşünüyoruz bu da cinsel şiddetin olduğu iddiası ile bütünlüklü bir veri"

Şule'nin düştükten sonra kıyafetleri boynuna kadar katlanmış, diyelim ki sehpaya çıktı ellerini koydu ama parmak izi yok. Sanık tutmaya çalıştı ve düştü, bu şekildeyken kıyafetin kıvrılması mümkün değil. Şule’nin atıldığında yarı çıplak olduğunu düşünüyoruz. Bu da cinsel şiddetin olduğu iddiası ile bütünlüklü bir veri. Olay yeri canlandırması üzerine bilim insanının davadaki açıklamasında 'atlama pozisyonu için pencerede parmak izi olması gerekiyor ancak incelemelerde bulunamadı. Şule'nin iç çamaşırı katlanmış. Bu düşme ile ilgili olamaz.' Bu Şule'nin atılmadan önce yarı çıplak olduğunu kanıtlıyor."

YORUMLAR
  Türk Halk Müziği'nin yeşil gözlü kraliçesi Nuray Hafiftaş'ın ölümü ünlü isimleri yasa boğdu
Türk Halk Müziği'nin yeşil gözlü kraliçesi Nuray Hafiftaş'ın ölümü ünlü isimleri yasa boğdu