A24.com.tr » teknoloji » Öte gezegenlerde yaşam olabilir (Öte Gezegen Nedir?)

Öte gezegenlerde yaşam olabilir (Öte Gezegen Nedir?)

Öte gezegenlerde yaşam olabilir (Öte Gezegen Nedir?)

Bilim İnsanları Kepler Teleskobu ile gözlenebilen öte gezegenlerden 121 tanesinin yörüngesinde canlı yaşamına elverişli uydular bulunabileceğini tahmin ediyor.

 Dünya dışında yerleşilecek bir gezegen arayışı hızla devam ederken incelenen gezegenlerde yaşamın olup olmadığı da kontrol ediliyor.

Bilim adamları, Güneş Sistemi dışındaki öte gezegenler arasında "gaz devi" özelliğindeki 121'nin yörüngesinde canlı yaşamının oluşmasına elverişli uydular bulunabileceğini bildirdi.

ABD'nin California Üniversitesi ile Avustralya'nın Güney Queensland Üniversitesinden bilim adamları, "The Astrophysical Journal" dergisinde yayınladıkları makalede, NASA'nın Kepler Uzay Teleskobunun 2009 yılından bu yana keşfedip kayda geçirdiği öte gezegenler arasında, Güneş Sistemi'ndeki Jüpiter ve Satürn gibi, kütlesinin çoğu gazlardan oluşan dev gezegenlerin uydularının canlı yaşamına elverişli olabileceğini ileri sürdü.

Araştırmacılar Kepler Teleskobu'nun tespit ettiği öte gezegenler arasında kendi yıldız sistemlerinin yaşama elverişli bölgesinde bulunan, gaz devi niteliğindeki 121 gezegen tespit etti. Bu gezegenlerin uydularının canlı yaşamının göstergelerinin araştırılması için uygun kaynaklar olacağı belirtildi.

Bilim adamları Dünya dışı canlı yaşamını araştırırken, Dünya gibi kaya oluşumlu öte gezegenlere odaklanıyor. Çünkü bu tür gezegenlerin uygun atmosfer koşullarına sahip olması halinde canlı yaşamının oluşmasına elverişli olacağı varsayılıyor.

Ancak yeni araştırma, öte gezegenler arasında gaz devi niteliğindeki gezegenlerin de kendileri uygun aday olmasa da yörüngesindeki kaya oluşumlu uydularının da bu açıdan araştırılmaya değer olduğu varsayımını ortaya atıyor.

Öneri, yeni nesil teleskoplarda hangi donanımların bulunması gerektiğine dair tercihlerde kritik rol oynayabilir.

Ötegezegen Nedir, Nasıl Keşfedilir?

Teknolojinin de gelişmesi ile birlikte uzay araştırmaları her geçen gün hız kazandı ve insanoğlu uzayda bir yaşam belirtisi bulabilmek için hala çalışmalarını sürdürüyor.

Bu çalışmalar esnasında başta Mars olmak üzere pek çok gezegen hakkında araştırma yapan bilim insanları, yeni gezegenler de buldu.

Ayrıca yepyeni yöntemler sayesinde pek çok yeni ötegezegene rastlandı.

Peki, ötegezegen nedir ve nasıl bulunur?

Ötegezegen nedir? & Exoplanet nedir?
Ötegezegen, güneş sisteminin dışında yer alan gezegenlerdir ve güneş dışı gezegenler olarak da adlandırılabilirler.

İngilizce exoplanet veyahut exo-planet olarak anılmaktadır.

Dolayısıyla “exo planet nedir?” sorusunun cevabı da aynı sonuca ulaştıracaktır.

Geçtiğimiz yirmi yıl içerisinde NASA’nın Kepler uzay teleskopu ile bu gezegenlerden binlercesi keşfedildi.

Ancak güneş sisteminde bile hayat olduğu hala ispatlanamamış durumdayken ötegezegenlerdeki yaşam koşullarını sorgulamak için henüz çok erken.

Bugüne kadar saptanan ötegezegenler arasında pek çok tür bulunuyor olsa da araştırmacıların aradığı ilk şey Dünya boyutunda olan, güneş benzeri bir yıldızın yörüngesinde dönen ve yaşanabilir bölge içerisinde olan gezegenler oldu. (Yaşanabilir bölge: Yaşam koşullarının var olduğu yani suyun bulunduğu ve sıcaklığın yaşama elverişli olduğu bölge.)

Dünya’ya en yakın yaşanabilir ötegezegen: Proxima b
Güneş sistemi dışındaki gezegen isimleri arasında en popüler olan bu güneş dışı gezegen, en çok konuşulanlardan da oldu.

2016 yılında araştırmacılar Proxima Centauri gezegeninin yörüngesinde dolaşan Proxima b adlı ötegezegeni buldu. Proxima b, Dünya’dan 1,3 kat daha büyüktü ve araştırmacıların söylediğine göre kayalık bir yerdi. Bu gezegen ayrıca yıldızının yaşanabilir bölgesindeydi.

Tıpkı Ay’ın Dünya’ya tek bir yüzünü gösterdiği gibi Proxima b’nin de ana yıldızı ona tek bir yüzünü gösteriyordu.

Ne yazık ki Proxima b adlı bu ötegezegen Dünya’ya çok uzak olduğu için bilim insanları diledikleri gibi bir araştırma yapamıyor ve olay sadece varsayımlardan ibaret oluyor.

NASA’nın Kepler teleskopu ile tespit edilmiş olan bu gezegende su olup olmadığı ise hala bir tartışma konusu durumunda.

Öte-gezegenlere dair eski araştırmalar 1990’lı yıllara kadar ötegezegenlerin varlığı kabul edilmemiş olsa da gökbilimciler aslında gezegenlerin o zamana kadar var olduğuna ikna olmuştu.

Bu yalnızca bir düşünceden ibaret değildi, pek çok gökbilimci bu konuda araştırma ve gözlem yapmıştı. Hatta British Columbia Üniversitesi astrofizikçilerinden olan Jaymie Matthews yapılan ilk araştırmalara katılan isimler arasında.

Gökbilimciler tıpkı bizim güneş sistemimiz gibi sistemlerin olduğuna hep inandı ve araştırmalarını güneşe benzeyen yıldızlara yöneltti. Ortaya çıkan ilk keşif ise 1992 yılında PSR 1257 + 12 adlı gezegen oldu.

1995 yılında ise Güneş benzeri bir yıldız etrafında dönen 51 Pegasi b adlı gezegen keşfedildi. Bu gezegen Jüpiter boyutlarındaydı ve Güneş’e dünyadan yirmi kat daha yakındı.

Ötegezegen keşifleri genellikle Jüpiter boyutlarında ya da daha büyük boyutlardaki gaz devlerinden oluşuyordu. Bu ötegezegenler yıldızlarına yakın bir yörüngede yer alıyordu. Bu şekilde ana yıldızları üzerinde büyük bir etki üretebiliyorlardı.

Ötegezegenler nasıl bulunur? & Ötegezegen keşfi nasıl yapılıyor?
Günümüzde bir tek teleskop ile keşfedilmiş olan binden fazla ötegezegen mevcut.

BİLİM HABERLERİ Ötegezegen Nedir, Nasıl Keşfedilir? (Öte-Gezegen Detayları)
Bu makalemizde “Exoplanet nedir?” yani “Ötegezegen nedir?” sorusuna detaylarıyla cevap veriyor ve ötegezegenler konusundaki tüm detayları bir araya getiriyoruz.

Merve Öziş
Yazar:Merve Öziş
Haber Tekno » Uzay Haberleri » Ötegezegen Nedir, Nasıl Keşfedilir? (Öte-Gezegen Detayları)

Yayın tarihi: 7 Mart 2018 FB TWEET YORUMLARA BAK
Teknolojinin de gelişmesi ile birlikte uzay araştırmaları her geçen gün hız kazandı ve insanoğlu uzayda bir yaşam belirtisi bulabilmek için hala çalışmalarını sürdürüyor.

Bu çalışmalar esnasında başta Mars olmak üzere pek çok gezegen hakkında araştırma yapan bilim insanları, yeni gezegenler de buldu.

Ayrıca yepyeni yöntemler sayesinde pek çok yeni ötegezegene rastlandı.

Peki, ötegezegen nedir ve nasıl bulunur?

Yazı İçindeki Bölümlere Hızlı Erişim [Kapat]

Ötegezegen nedir? & Exoplanet nedir?
Dünya’ya en yakın yaşanabilir ötegezegen: Proxima b
Ötegezegenler nasıl bulunur? & Ötegezegen keşfi nasıl yapılıyor?
Ötegezegen keşif yöntemleri
Ötegezegen nedir? & Exoplanet nedir?
Ötegezegen, güneş sisteminin dışında yer alan gezegenlerdir ve güneş dışı gezegenler olarak da adlandırılabilirler.

İngilizce exoplanet veyahut exo-planet olarak anılmaktadır.

Dolayısıyla “exo planet nedir?” sorusunun cevabı da aynı sonuca ulaştıracaktır.

ötegezegen

Geçtiğimiz yirmi yıl içerisinde NASA’nın Kepler uzay teleskopu ile bu gezegenlerden binlercesi keşfedildi.

Ancak güneş sisteminde bile hayat olduğu hala ispatlanamamış durumdayken ötegezegenlerdeki yaşam koşullarını sorgulamak için henüz çok erken.

Bugüne kadar saptanan ötegezegenler arasında pek çok tür bulunuyor olsa da araştırmacıların aradığı ilk şey Dünya boyutunda olan, güneş benzeri bir yıldızın yörüngesinde dönen ve yaşanabilir bölge içerisinde olan gezegenler oldu. (Yaşanabilir bölge: Yaşam koşullarının var olduğu yani suyun bulunduğu ve sıcaklığın yaşama elverişli olduğu bölge.)

Dünya’ya en yakın yaşanabilir ötegezegen: Proxima b
Güneş sistemi dışındaki gezegen isimleri arasında en popüler olan bu güneş dışı gezegen, en çok konuşulanlardan da oldu.

ötegezegen Proxima b

2016 yılında araştırmacılar Proxima Centauri gezegeninin yörüngesinde dolaşan Proxima b adlı ötegezegeni buldu. Proxima b, Dünya’dan 1,3 kat daha büyüktü ve araştırmacıların söylediğine göre kayalık bir yerdi. Bu gezegen ayrıca yıldızının yaşanabilir bölgesindeydi.

Tıpkı Ay’ın Dünya’ya tek bir yüzünü gösterdiği gibi Proxima b’nin de ana yıldızı ona tek bir yüzünü gösteriyordu.

Ne yazık ki Proxima b adlı bu ötegezegen Dünya’ya çok uzak olduğu için bilim insanları diledikleri gibi bir araştırma yapamıyor ve olay sadece varsayımlardan ibaret oluyor.

Bu konu ile ilgili olarak daha önce hazırlamış olduğumu şu haberimize de bakabilirsiniz: Proxima b Gezegeninde Hayat Var mı?

NASA’nın Kepler teleskopu ile tespit edilmiş olan bu gezegende su olup olmadığı ise hala bir tartışma konusu durumunda.

Öte-gezegenlere dair eski araştırmalar 1990’lı yıllara kadar ötegezegenlerin varlığı kabul edilmemiş olsa da gökbilimciler aslında gezegenlerin o zamana kadar var olduğuna ikna olmuştu.

Bu yalnızca bir düşünceden ibaret değildi, pek çok gökbilimci bu konuda araştırma ve gözlem yapmıştı. Hatta British Columbia Üniversitesi astrofizikçilerinden olan Jaymie Matthews yapılan ilk araştırmalara katılan isimler arasında.

Gökbilimciler tıpkı bizim güneş sistemimiz gibi sistemlerin olduğuna hep inandı ve araştırmalarını güneşe benzeyen yıldızlara yöneltti. Ortaya çıkan ilk keşif ise 1992 yılında PSR 1257 + 12 adlı gezegen oldu.

1995 yılında ise Güneş benzeri bir yıldız etrafında dönen 51 Pegasi b adlı gezegen keşfedildi. Bu gezegen Jüpiter boyutlarındaydı ve Güneş’e dünyadan yirmi kat daha yakındı.

Ötegezegen keşifleri genellikle Jüpiter boyutlarında ya da daha büyük boyutlardaki gaz devlerinden oluşuyordu. Bu ötegezegenler yıldızlarına yakın bir yörüngede yer alıyordu. Bu şekilde ana yıldızları üzerinde büyük bir etki üretebiliyorlardı.

Ötegezegenler nasıl bulunur? & Ötegezegen keşfi nasıl yapılıyor?
Günümüzde bir tek teleskop ile keşfedilmiş olan binden fazla ötegezegen mevcut.

ötegezegen

NASA’nın Kepler teleskopu ile keşfedilen bu ötegezegenler genellikle transit yöntemi adı verilen yöntemle ortaya çıkarıldı.

Kepler teleskopu bu transit yöntemi sayesinde rekor sayıda gezegen bulmayı başararak geçtiğimiz senenin gündeminden düşmemişti.

Peki, transit yöntemi nedir ve diğer ötegezegen bulma yöntemleri nelerdir?

Ötegezegen keşif yöntemleri
Transit yöntemi
Radyal hız yöntemi
Astrometri yöntemi
Atarca kronometresi yöntemi
Mikromercekleme yöntemi
Maskeleme & optik müdahale yöntemi
Yıldız çevresindeki diskler
Uzaydan yapılan gözlemler
Örten ikili sistem ışık ölçümleri
Kutuplanma ölçümü

Transit yöntemi
İzlenen bir yıldızın önünden geçen gezegen yıldızın ışığında bir azalma yaratır. Duyarlı ışık ölçümleri sayesinde yıldız ışığındaki azalma incelenerek çevresindeki bir gezegenin varlığını incelemek mümkündür ve bu yöntem de transit yani geçiş yöntemi adını almaktadır.

Diğer yöntemlere göre bu yöntemin avantajı gezegenin büyüklüğünü ortaya koyabiliyor olması. Ayrıca bu yöntem sayesinde gezegenin yüzey sıcaklığı hakkında bile bilgi edinmek mümkün olabilir.

2005 yılında Spitzer uzay teleskopunu kullanan iki grup transit yöntemi sayesinde iki adet gezegenin yüzey sıcaklığını belirlemeyi başardı. Ancak elbette bu yöntemi en iyi şekilde kullanan ve mükemmel sonuçlara ulaşan teleskop şüphesiz ki Kepler oldu.

Radyal hız yöntemi
Uzayda kütle çekimi ile bağlı olan iki cisim, yıldız yerine ortak bir kütle çekim merkezinin etrafında dolaşır. Ancak yıldızın kütlesi etrafındaki gezegenlerden büyük olduğu için kütle çekim merkezi yıldızın çapının içerisinde kalır.

Yani sonuç olarak yıldız da kendi içinde küçük çaplı bile olsa bir yörüngeye sahiptir. Bu durum yıldızın hareketinde döngüsel bir yalpa oluşturur.

Eğer bu yalpa hareketi görüş alanımızdaysa yıldız gözlemciye göre hafif bir şekilde yaklaşıp uzaklaşır ve bunu düzenli aralıklarla yapar. Bu da yıldızın ışığında küçük değişikliklere neden olur.

Gözlemciler bu düzenli değişiklikleri saptayarak çevredeki gezegenlerin varlığını ortaya çıkarabilir.

Astrometri yöntemi
Eğer izlenen yıldızın yalpası gözlemciye doğru değil de yanlara doğruysa yani gezegenin yörünge düzlemi bakış açımıza göre dikse astrometri yöntemi kullanılır.

Bu noktada bir referans yıldız belirlenir ancak yıldızın sabit olması önemlidir. Hedef yıldız referans yıldıza düzenli olarak yaklaşıp uzaklaşıyorsa bir gezegen olma ihtimali var demektir.

Ancak diğer tekniklere göre astrometri yönteminin biraz daha başarısız olduğunu söylemek mümkün.

Atarca kronometresi yöntemi
Özel bir nötron yıldızı türü olan atarca, dev yıldızların hayatlarını noktalayan süpernova patlamalarını bir ürünüdür. Eğer bir gezegenleri varsa atarcalar normal gezegen ve yıldızlarında olduğu gibi ortak bir kütle çekim merkezi etrafında küçük bir yörünge hareketi yapar.

Bu zaman aralıklarındaki değişimler incelendiğinde de gezegenlerin varlığı tespit edilebilir.

Mikromercekleme yöntemi
Mikromercekleme iki yay arasındaki uzaklığın görülemeyecek kadar küçük olması sonucu kullanılan bir yöntemdir ancak bu olay oldukça kısadır.

Kaynak ve mercek yıldız ile Dünya’nın birbirlerine göre hareket halinde olması olayın kısa olmasının nedenidir.

Eğer mercek yıldızın gezegeni mevcutsa bu gezegenin kütle çekim alanı belirlenebilir. Ancak böyle bir dizilim olasılığı oldukça düşüktür.

Maskeleme (optik müdahale) yöntemi
Yıldızın yaydığı ışık çevresindeki gezegenin üzeriden yansıyan ışıktan çok daha parlak olduğu için genellikle gezegenden yansıyan ışık görünmez.

Ancak teleskoplara yerleştirilen koronograf adlı opak yani ışık geçirmeyen maske sayesinde ışık perdelenebilir ve yakındaki gezegenler keşfedilebilir.

Yıldız çevresindeki diskler
Pek çok yıldızın çevresinde uzay tozundan diskler vardır. Bu toz disklerin yapısındaki bazı özellikler gezegenlerin keşfedilebilmesini sağlayabilir.

Uzaydan yapılan gözlemler
Uzaydan yapılan gözlemlerin daha duyarlı sonuçlar verdiğini söylemek mümkün. Zira atmosferin görüntüyü bozan etkileri ortadan kalkar ve gözlem araçları da atmosferden geçemeyen dalga boylarını kullanabilir.

Bu şekilde pek çok gezegen keşfetmek mümkündür.

Örten ikili sistem ışık ölçümleri
İkili bir sistemdeki yıldızlar ortak çekim merkezi etrafında dolaşırken birbirini perdeleyecek şekilde konumlanmışsa buna örten ikili sistem adı verilir.

Eğer bu sistem çevresinde bir gezegen varsa döngüsel kaymalar olacak ve ışıkta değişiklikler olacaktır. Bu değişiklikleri takip ederek ötegezegen keşfetmek mümkündür.

Kutuplanma ölçümü
Bir yıldızın yaydığı ışığın salınım yönleri rastgeledir. Ancak ışık bir gezegenin atmosferinden yansırsa ışık dalgalara atmosferde barınan moleküller ile etkileşerek kutuplanır.

Yayılan bu ışığın incelenmesi ile de ölçümler detaylı bir şekilde yapılabilir.

Sonuç olarak ötegezegen güneş sistemi dışında kalan gezegenlerdir ve bu gezegenleri keşfetmek için de pek çok yöntem mevcuttur.

Teknolojinin gelişmesi ile birlikte bu yöntemler daha da ilerlemiş ve çalışmalar daha detaylı hale gelmiştir.

Günümüzde hala ötegezegenlerin keşfi devam etmektedir ve bulguların daha da artacağına inanılmaktadır.

Kaynak: habertekno

 

 

YORUMLAR
  Reuters 2017 yılın en iyi 100 fotoğrafını yayınladı...
Reuters 2017 yılın en iyi 100 fotoğrafını yayınladı...