İndirimler peş peşe geldi, vatandaş bankaya koştu

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini dört buçuk yıl aradan sonra ilk kez temmuz ayında 425 baz puan indirmesi ekonomide nasıl etki yapacağı konusunda tüm tarafların gündem konusu haline gelmişti.

Merkez Bankası’nın bu adımı, aynı şekilde eylül ayında yapılacak faiz indirimi için de merak konusu oldu. Merkez Bankası, 12 Eylül’de yapılan Para Politikası Kurulu toplantısında da politika faizini piyasa beklentilerinin üzerinde 325 baz puan indirerek yüzde 24 seviyesinden 16.50’ye çekti.

Hamle etkili oldu

Bankanın bu iki güçlü faiz indirimi hamlesinden sonra ilk yansıma kamu bankalarının yaptığı faiz indirimlerinde görüldü.

Kamu bankalarının ihtiyaç, konut ve ticari kredilerde yaptığı faiz indirimlerini özel bankalar da izlediler. Bu faiz indirimlerinin bireysel ve ticari kredi kullananların taleplerine etkisi ise yavaş yavaş görülmeye başlandı.

Genel olarak ekonomi çevresi geçen yıl yüzde 30’lara varan faizlerin şu günlerde yüzde 16’lara düşmesinin çok önemli bir gelişme olarak değerlendiriyor.

Olumlu sinyaller var

Faiz indiriminin bir başka olumlu etkisi ise son aylarda büyük sıkıntı yaşayan otomotiv sektöründe görülüyor.

Ford Otosan Kocaeli Fabrikaları ve Yeni Projeler Genel Müdür Yardımcısı Cem Temel, yaptığı açıklamada “Nisan ayına baktığımızda otomotiv pazarında bir hareketlenme söz konusu. Satışlarda tüm pazar genelinde bir artış var” ifadesinde bulunmuştu.

Merkez Bankası’nın bu iki faiz indirimi kararından sonra piyasada çok ciddi bir hareketlenme olmasa da canlanmanın başladığını ifade eden bankacılar, bireysel olarak ihtiyaç ve konut kredilerinde talep artışının olduğun, ancak ticari kredilerde talebin güçlü olmadığını belirtiyorlar.

Dış kaynak beklentisi

Bankacılık kesimi, başta konut sektörü olmak üzere otomotiv ve beyaz eşya olumlu sinyallerin gelmeye başladığını ifade ederken, bir bankacı şöyle konuştu:

“Merkez Bankası’nın iki faiz indiriminden sonra kamu bankaları bu indirimi destekleyecek faiz indirimlerinde bulundular. Özel bankalar da bu indirimleri aynı oranda olmasa da takip ederek faiz indirimleri gerçekleştirdiler. Şimdi yavaş yavaş piyasada bir hareketlilik yaşanmaya başladı. Ancak bu çok güçlü, süper bir canlanma diyemem. Öncelikle bireylerin ihtiyaç kredisi taleplerinde artış oldu. Fakat ticari kredilerde talep çok düşük. Çünkü üretim yok, ihracat destekli gidiyoruz. Ticari kredi talebinde de artış olması için Türkiye’ye dışarıdan paranın gelmesi lazım. Bireylerin döviz hesaplarını bozmaları için de bir durum söz konusu değil.”