A24.com.tr » gündem » İmamoğlu'ndan Kanal İstanbul için olumsuz rapor

İmamoğlu'ndan Kanal İstanbul için olumsuz rapor

İmamoğlu'ndan Kanal İstanbul için olumsuz rapor

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, kente yapılması planlanan Kanal İstanbul projesiyle ilgili hazırladığı olumsuz raporunu Çevre Bakanlığına sundu.

Sarıyer Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen ‘Yerel Yönetimler ve Turizm Zirvesi’ düzenlendi. Toplantı çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na DSİ’nin düzenlediği Kanal İstanbul raporunun sümen altı edildiği iddiaları soruldu.

İmamoğlu yaptığı açıklamada, “Bende çıkarılan dosyanın teknik kısımları ile ilgili bilgiyi almış durumdayım. Böyle bir dosyanın orada sümen altı edildiği, neredeyse üç İstanbullu’dan birinin susuz kalma tehlikesiyle karşı karşıya. İlgili detayları içeren raporu tümüyle inceliyoruz. Bu konuda da sizi bilgilendireceğiz. Ortada bir proje var, ya da yok; emin değilim. Çünkü baktığınızda İstanbul’a sunulan Kanal İstanbul projesi bir 3D çalışması… Sadece, kanalın ortasında giden bir tane vapur ve şilep görülüyor. Bu planda Kanal İstanbul ne işe yarayacağı belli değil” dedi.

KANAL İSTANBUL İÇİN DSİ RAPORU SÜMEN ALTI MI EDİLİYOR?

Bir basın mensubunun “ÇED raporuna ek olarak sizin gönderdiğiniz raporun içinde neler var ve DSİ'nin zamanında Kanal İstanbul ilk gündeme geldiğinde hazırladığı bir raporun sümen altı edildiği ve ÇED raporuna eklenmediği iddiası var. Sizin bu rapora ilişkin bir bilginiz var mı?” sorusu üzerine İmamoğlu şöyle yanıt verdi:

“DSİ'nin sürece katıldığı son toplantıda da olumsuz rapor verdiğini basına daha önce söylemiştim. Hatta İBB olarak Kanal İstanbul'un tümüyle teknik olarak yanlış bir proje olduğunu bir çok şey sıralayabiliriz. Ve bu yanlış projenin bir başka yanlış olduğunu söyleyen kurumunun DSİ olduğunu ki devlet su işleri gerçekten bu tutarlı teknik bir politika uyguladığından da kendisine teşekkür etmiştim. Bende çıkarılan dosyanın teknik kısımları ile ilgili bilgiyi almış durumdayım. Böyle bir dosyanın orada sümen altı edildiği neredeyse 3 istanbulludan birinin susuz kalma tehklikesiyle ilgili bir detayın içinde olduğuna dair ama bu raporu tümüyle elde edip inceleme konusunda bir çalışma yapıyoruz. Bu konuda da sizi bilgilendireceğiz. Ortada bir proje var ya da yok emin değilim. Çünkü baktığınızda istanbul’a sunulan servis edilen Kanal İstanbul projesinde bilinen bir 3D çalışmasında kanalın ortasında giderken gösterilen bir tane vapur ya da bir şilep. Kanal İstanbul ne işe yarayacak? İstanbul Boğazı'ndan tehlike arz eden tankerler veya işte şunlar bunlar geçmeyecek. Bütünüyle bu sav üzerinden yürütülen bir sistem var ama televizyonda sunulurken de bakın ne güzel bir proje diye elleriyle gösterirken gördüğünüz manzarada ne var? 40 – 50 kat koca koca gökdelenler var. Kanalın sağında solunda. Hani tehlike arz eden tankerler oradan geçmesin buradan geçsin dediğiniz noktada yine oraya esas olan ki raporlarda da bulunan 1 milyon 200 bine yakında nüfusun yerleşeceği bir kentleşme. Yani aslında yine bu şehre ilave nüfus. Yine bu şehre 1 milyon 200 bin denir ve bu 2 milyonu bulur. Çok kötü bir kentleşme modelini dayatma. Ya da günün Türkçesi ile bir rant projesi. İstanbul’un suyu tehlikede. İstanbul'un denizi tehlikede. Dünya güzeli, dünya coğrafyasındaki tek iç deniz modeliyle olan Marmara Denizi tehlikede. Canlı türleri tehlikede. İstanbul'un o güzelim coğrafyasında 135 milyon metre kareye yakın İstanbul tarım alanlarının yüzde 15'i heba oluyor. Biz bunları tartışmaya açmaya çalışıyoruz.”

“YA KANAL YA İSTANBUL”

 “Hangi devlet yetkilisi çıkıp sizlere tek tek kanal istanbul’u anlattı?” diyen soran İmamoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Sizin de fikrinizi alalım dediklerini görmedim, duymadım. Beş yıl belediye başkanlığı yaptım. Kanal İstanbul’un geçeceği yerin 10 km batısında. Böyle bir süreç var. Şuan tartışma ‘Niye karşısınız?’ ya siz neyi savunacaksınız? Biz en azından karşı olduğumuz şeyleri araştırdık. Büyükşehir’in elindeki raporları biliyoruz. Nasıl kötü bir proje olduğunu biliyoruz. Bir Möntrö’dür gidiyor. Tarihçi, hukukçu olmayan herkes tartışıyor. Biz bunları konuşuyoruz. Sayın bakan açıklama yapıyor. ‘En yakın zamanda kazmayı vuracağız’ Sadece 16 milyon insan değil 82 milyon insanı ilgilendirir. O bakımdan DSİ’nin her şeye rağmen derin, teknik, ahlak ve kültüründen dolayı sağlıklı bir rapor sunması ve ‘buna karşıyız’ demesi, ‘İstanbul’un su politikaları açısından karşıyız’ demesi beni mutlu etti. O bir yana İBB olarakta hukuki haklarımızı inceliyoruz. Bu konu da açıklamamız olacak. Pazartesiyi bekleyin. Bu hayati bir mesele. 130 sayfalık araştırma raporunun sonundaki cümleyi her yerde söyledim. ‘Ya kanal ya İstanbul’ diyor. Bana savunan bilim insanı neyi savunduğunu göstersin. TEM karayolu, E-5 karayolu, 3.köprü yolu ya da Kuzey Marmara Otoyolu daha dün yapılan bu yeni yapılar yeniden yapılacak. Ben teknik insanım. Başlayacağım, yapacağım diyenlerden daha çok bireysel iş başarmış, proje yapmış insanım.”

“FAYTON KONUSU YILIN İLK YARISINDA ÇÖZÜLECEK”

Büyükada'da hastalık tespit edilen 81 at için açıldığı söylenen mezar ve Adalar Kaymakamlığı’nın yaptığı açıklamda sorulan İmamoğlu, “Dün, bu bilgiyi alır almaz bir rapor istedim. Henüz bana bir bilgi ulaşmadı. Bu konuda kesinlikle canlıyı ve doğayı koruma noktasında en üst seviyede takipçisiyiz. Adalar'da yıllardır var olan kontrolsüzlüğü, tanımsızlığı ama ulaşım ama başka konularda bu yılın ilk yarısında yüzde 90'ı çözülmüş olacak. Fayton meselesinde daha hızlı davranacağız. Söylediğiniz süreci de takip ediyoruz.” şeklinde konuştu.

İmamoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Marmara Deniz tehlikede, canlılar tehlikede.

Ben akılı her projeyi en az ortaya koyacak kadar Bu ya kanal ya İstanbul ikileminde çok önemli bir iştir. İstanbullunun hiç bilgi sahibi olmayanların önüne bunu tek tek anlatacağız. Bekleyin Ocak ayının ilk haftası çalıştay yapacağız.

Ne bu acele ya, ‘kazmayı vuracağız’ ne kazması bu ya. Kanal İstanbul bu basit bir iş değil, oraya kazma vurulmaz.

Kazma sokma değil bu Kanal İstanbul çocuk oyuncağı değil bu. 16 milyon İstanbullu hukuki hakkını arar."

YORUMLAR
  Ülke yöneten kadınlar
Ülke yöneten kadınlar