Etki Odaklı Sohbetler'in 5. bölümünde sivil toplumun öncü ismi İbrahim Betil konuk oldu

Beşinci bölümde, Sen De Gel Derneği'nin kurucusu ve sivil toplumun duayen isimlerinden biri olan İbrahim Betil konuk oldu. Programda, yerelde sürdürülebilir sosyal etki modelleri, gönüllülüğün toplumsal gücü ve sivil toplum kuruluşlarının şeffaflık ihtiyacı gibi önemli başlıklar ele alındı.
 
Sivil toplum ve sosyal girişimcilik alanındaki ilham verici çalışmaların görünürlüğünü artırmayı amaçlayan Etki Odaklı Sohbetler, her hafta farklı bir sosyal etki öyküsünü izleyiciyle buluşturuyor.

Dün yayınlanan beşinci bölümde ise sivil toplumun öncülerinden İbrahim Betil, Sen De Gel Derneği çatısı altında yürüttüğü etkili kalkınma çalışmalarını ve Türkiye'de sivil toplumun gelişim ihtiyacı üzerine konuştu.

Sen De Gel Derneği: Yardımla değil, dönüşümle etki yaratmak
2012 yılında kurulan Sen De Gel Derneği, Afrika'nın en yoksul ülkelerinden biri olan Gambiya'da temiz suya erişim, tarımsal üretim, küçükbaş hayvancılık, mikrokredi ve kadın istihdamı gibi alanlarda projeler geliştiriyor. Dernek, yardım etmek yerine, toplulukların kendi ihtiyaçlarını karşılayacak sistemler kurmalarına öncülük ediyor. 550 bini aşkın kişinin hayatına dokunan bu çalışmaların temelinde, insan onuruna ve sürdürülebilir kalkınmaya dayalı bir yaklaşım yer alıyor.

Programda derneğin bu yaklaşımını vurgulayan İbrahim Betil: “Biz yardım yapmayı değil, hayatları dönüştürmeyi hedefliyoruz. Bir köyde kadınlar havanda saatlerce pirinç dövüyor, elleri kan içinde, nasırlı. Onlara mazotla çalışan değirmen verdik, iki dakikada öğütüyorlar. Mikrokrediyle dikiş makinesi alıp işini kuran kadın, bir ay sonra borcunu tamamen geri ödedi. Şimdi dört çocuğunu geçindiriyor ve yanında iki kadına daha iş veriyor. Bu insanlar dilenci değil, yeter ki fırsat verilsin. Biz ekmek değil, umut ve özgüven taşımaya çalışıyoruz” şeklinde ifade etti.

Türkiye'de sivil toplumun güçlenmesi için neler gerekli?
Programda Türkiye'deki sivil toplum yapısının mevcut durumu da ele alan İbrahim Betil, sivil toplum kuruluşlarının şeffaflık ilkesine bağlı kalmadığı sürece toplumun güvenini kazanamayacağını dile getirdi: “Sivil toplumun güçlenmesi için önce şeffaflık gerekiyor. Türkiye'de 102 bin dernek var ama kaçı hesap verebilir durumda? Kaçı bağışın nerede kullanıldığını anlatıyor? İşte bu yüzden insanlar sivil topluma güven duymuyor. Bu güveni yeniden inşa edecek olanlar da yine sivil toplum kuruluşlarının kendileridir.”

Ayrıca Türkiye'de gönüllülüğe dair yaygın önyargılara dikkat çeken Betil: “Bizim kültürümüzde hâlâ ‘devlet baba yapar' anlayışı baskın. Halbuki gönüllülük insanı büyütür. Gönüllü çalışmak, paylaşmayı, sorumluluk almayı öğretir. Gerçek değişim, sorumluluk alan bireylerle olur ve o değişim bir gönüllünün dokunduğu hayatla başlar” sözleri ile herkesi gönüllü olmaya çağırdı.
 
Etki Odaklı Sohbetler serisinin beşinci bölümünü dinlemek için:
https://www.youtube.com/watch?v=rRwTCRZU8lU&t=236s&ab_channel=SosyalUp

Podcast olarak dinlemek için:
https://open.spotify.com/episode/1uv1mCVKoqZ4XDsAFCevYK?si=57875cef0e6a4ade