A24.com.tr » yaşam » Dünya usta fotoğrafçı Ara Güler'e veda etti

Dünya usta fotoğrafçı Ara Güler'e veda etti

Dünya usta fotoğrafçı Ara Güler'e veda etti

Geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden usta fotoğrafçı Ara Güler son yolculuğuna uğurlanıyor.

Beyoğlu Galatasaray Meydanı'nda töreni düzenlenen Güler'e daha sonra Beyoğlu Üç Horan Ermeni Kilisesi'nde de tören düzenlenecek.

Törene Ara Güler'in çok sayıda seveni katılırken sevenleri tabutu başında fotoğraf sanatçısını andı. Meydandaki törenin ardından Beyoğlu Üç Horan Ermeni Kilisesi'nde de tören düzenlenecek.

Ayrıca törenin düzenlendiği Galatasaray Meydanı'nın hemen yanında 'Ara Güler Sokağı' olması ise dikkat çekti.

Ara Güler'in memleketi Şebinkarahisar'dan getirilen toprak ve karayemişlerin de mezarına konulacağı öğrenildi.

Tedavi gördüğü Florance Nightingale Hastanesi'nde 90 yaşında hayata gözlerini yuman usta foto muhabiri Ara Güler için Galatasaray Meydanı'nda tören düzenleniyor.

Galatasaray Meydanı'nda gerçekleştirilen tören öncesinde Beyoğlu Belediyesi'nce bir platform kuruldu.

Ara Güler'in fotoğrafları ile Güler'in hayatını anlatan bir film platforma kurulan ekrandan gösterildi.

Meydana "Güle güle büyük usta, seni asla unutmayacağız!" ve Ara Güler'in "Yaşam size verilmiş boş bir filmdir. Her karesini mükemmel bir biçimde doldurmaya çalışın" şeklindeki sözlerinin yer aldığı büyükçe bir poster asıldı.

Ara Güler'in Türk bayrağına sarılı naaşı da platforma getirildi. Karanfillerin yer aldığı platformda, mumlar yakıldı. Yakınları ve foto muhabirleri naaşın başında bir süre nöbet tuttu. Bir yakını tarafından getirilen Ara Güler'in fotoğraf makinesi, çantası da tabutun başına konuldu.

Asistanı Fatih Aslan ile yakınları, taziyeleri Ara Cafe'de kabul etti.

Galatasaray Meydanı'ndaki törene, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ömer Arısoy, İstanbul Valisi Vasip Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, CHP Genel Sekreteri Mehmet Akif Hamzaçebi, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, AK Parti Milletvekili Hasan Turan, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP Milletvekili Garo Paylan, Türkiye Ermenileri Patrikliği Patrik Vekili Aram Ateşyan'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi geldi.

MEMLEKETİNDEN TOPRAK GETİRİLDİ

Bu arada Ara Güler'in babasının memleketi olan Şebinkarahisar'ın Belediye Başkanı Şahin Yılancı da törene katıldı. Şahin Yılancı, Ara Güler'in ölümünden dolayı büyük üzüntü yaşadıklarını dile getirdi.

Ara Güler'in naaşı, düzenlenen törenin ardından Beyoğlu Üç Horan Ermeni Kilisesi'ne götürülecek. Güler'in cenazesi, kilisedeki tören sonrasında Şişli Ermeni Mezarlığı'nda toprağa verilecek.

Duayen foto muhabiri Ara Güler'in cenazesine memleketi Giresun'un Şebinkarahisar ilçesinden toprak ve karayemiş gönderildi. Bugün İstanbul'da defnedilecek olan Ara Güler'in baba ocağı Yaycı Köyü'nden gönderilen toprak, vasiyeti üzerine mezarına dökülecek.

BABASININ MEZARINA ELLERİYLE DÖKMÜŞTÜ, ŞİMDİ...

İlçeden ayrıca karayemiş olarak adlandırılan dut ve çeşitli meyve kuruları da gönderildi. Ara Güler'in babası Dacat Güler'in tabutuna döktüğü karayemişler, büyük ustanın mezarına da konulacak.

İşte Ara Güler'in ağzından o karayemişlerin hikâyesi:

“Bir gün babam, ‘Dünyanın her yerine gidiyorsun, babanın köyünü merak etmiyor musun’ dedi. ‘Hadi gidelim’ dedim. Vapura binip Giresun’a gittik. Giresun’dan Şebinkarahisar’a taksi tuttuk. Oradan Yaycı Köyü'ne gittik. Babam doğduğu evi aradı, bulamadı. Kiliseyi aradı, bulamadı. Mezarlığı tarla yapmışlar.

Çocukken yüzünü yıkadığı üç gözlü bir çeşme vardı, o kalmış. Oraya götürdüler, yüzünü yıkadı.

‘Çocukken anam beni dövenin üzerine koyar, dolaştırırdı’ dedi. Hemen köylüler döven kurdu, babamı da içine koydular, döndü. Ben de fotoğraf çektim. Baktım, babam ağlıyor. Altı yaşında bıraktığı köyüne benimle beraber dönünce çocukluğu aklına gelmiş.

Sonra Sivas’a dönmek için araba tuttuk. Yolda giderken ‘Ah, unuttum’ dedi:

‘Buranın karayemişleri meşhurdur. Anam beni İstanbul’a mektebe gönderirken yanıma torba içinde yemişler vermişti, onları yiyerek gelmiştim. Benim memleket sevgim, yemişle başlar. Geri dönüp alalım.’

‘Baba, gözünü seveyim… 100 kilometre yol geldik. Şimdi yemiş için 100 kilometre geri gideceğiz, 100 kilometre tekrar bu tarafa geleceğiz, sabah olacak. Başka sefer alırsın’ dedim. İstanbul’a döndük.

Babam dört ay sonra öldü. Meğer derdi, oğlunun onu köyüne götürmesiymiş.

Cenazeye gideceğimiz gün evin kapısı çaldı.

‘Kimsiniz?' dedim.

‘Dacat Güler’i arıyoruz’ dediler.

‘Dacat Güler’i kaybettik, şimdi cenazeye gidiyoruz, isterseniz siz de gelin’ dedim.

Meğer gelenler, köyde bizi gezdiren köylülermiş.

‘Siz de gelin cenazeye’ dedim. Yanlarında da bir sandık vardı. Baktım; karayemiş getirmişler. Babamın almak istediği, hasretini çektiği karayemişler… Çocukluğunda yediği, kokusunu aldığı, kendi memleketinin yemişleri…”

“Hepsini ceplerime doldurdum, ceplerim şişti. Öyle gittim cenazeye…

Tam babamı toprağa koyacaklar, ‘Açsanıza tabutu’ dedim,

‘Olmaz, dine aykırıdır’ dediler.

‘Siz açın, bir şey koyacağım’ dedim.

Açtılar. Döktüm yemişleri… Babamı çocukluğunun yemişleriyle birlikte gönderdim öteki dünyaya… Şişli Mezarlığı'nda yatıyor şimdi…"

YORUMLAR
  Instagram'a beklenen özellik sonunda geldi
Instagram'a beklenen özellik sonunda geldi