Diyarbakır'daki eylemde 14. gün! Sayı 34'e çıktı

İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan “PKK/KCK Terör Örgütünün Çocukları ve Kadınları İstismarı” başlıklı raporda, terör örgütünün kandırdığı çocuklar ve ailelerin yaşadığı drama dikkat çekildi. “Örgüt hem çocukların hukuki dokunulmazlıklarından faydalanmakta hem de çocukları bu eylemle suça itmektedir. Sabıkalı hale gelen veya güvenlik güçlerince aranan çocukların dağ kadrosuna katılmaları sağlanmaktadır” bilgisinin paylaşıldığı raporun yaşanan örneklere dair bölümlerinde şu anlatımlar yer aldı:

‘15 yaşında gitti’

“l 16 yaşındaki Arhat YPG toplantılarına katıldıktan sonra 15 yaşındayken örgüte dahil edildi. Arhat’ın anlatımlarına göre, söz konusu merkezlerde kendisi gibi olan çocuklara, Kürt ulusunu savunmanın önemine ilişkin konuşmalar yapıldı. Maisa kod isimli Muhyiddin Akirman ise PYD/YPG tarafından okulundan alınarak militan kadroya dahil edildi. Maisa’nın geri verilmesi için akrabaları PYD/YPG kampı önünde protesto gösterisi yapınca çocuklarının YPJ kampında olduğunu öğrenebildi.

Çocuğu dövdüler

- Tel Tamr kentinde PYD sözde trafik polisi olarak görevlendirilen 16 yaşındaki kız çocuğu Sidra Muhammad Sa’id ‘Uthman, 2015 Haziran ayında kendi tüfeğinden çıkan kaza kurşun ile hayatını kaybetti. Sincar bölgesindeki sözde komutanlar ile tartışan 13 yaşındaki bir kız çocuğu militanlar tarafından ciddi bir şekilde dövüldü. Bacağı kırılan ve örgütten kaçmaya çalışan çocuk, intihara kalkışmasına rağmen tekrar örgüte geri getirildi. 16 yaşındaki bir kız çocuğu 2015 Ocak ayında PKK’ya katılmak üzere yaşadığı sığınmacı kampından ayrıldı.

Okuldan kaçırdılar

- Ailesi kızlarına ulaşmak için PKK’nın eğitim kampına gitti. Aile, söz konusu kampta bazıları 11 yaşında olduğu anlaşılan birçok çocuğun AK-47(kalaşnikof) silah taşıdığına şahit oldu. 2016 Ocak ayında ise 9 yaşındaki adı gizli tutulan kız çocuğu, iki kadın PKK militanı tarafından ilkokuldan kaçırıldı. Söz konusu çocuğun ailesi ve yakınları büyük çabalar sonucu çocuklarını PKK’dan geri aldı.”

‘Sindirme politikası yürütüyor’

PKK’nın ilk kurulduğu yıllarda çocuk kaçırma gibi eylemlerle eleman temin ettiği, 90’lı yılların başından itibaren örgüte katılımın propaganda yoluyla ikna etme esasına dayandığı vurgulanan raporda şu tespitler yapıldı: “Günümüzde örgüt kendi politikasını benimsemeyen, devlete bağlılığını sürdüren ailelere yönelik sindirme politikası yürütmektedir. Bu ailelere yapılan baskılar çocuklarını kaçırma, fidye istenmesi, örgüt kamplarında eğitilmeleri ile sonuçlanabilmektedir. Örgüt yiyecek, malzeme temini için çocukları kaçırabilmektedir. Çocukların iadesi için çeşitli malzemeler ailelerinden talep edilmektedir. Çocuklarının hayatından endişe eden aileler güvenlik kuvvetlerine haber verememekte, talepleri yerine getirmektedirler. Aileler güvenlik kuvvetlerine, çocuklarını güvene aldıklarında haber vermektedir” dendi.

‘Eksikliği onlarla gideriyor’

Raporda, 2013-2016 arasında 1949 teröristin teslim olduğu, aynı dönemde 11 bin 133 kişinin PKK’ya katıldığı, teslim olan teröristlerin ağırlıklı olarak 15-17 yaş aralığında olduğu vurgulanarak şu görüşlere yer verildi: “Kaçırılan veya dağa kaçması sağlanan çocukları ideolojik ve silahlı eğitimden geçiren örgüt, bu şekilde terör eylemlerinde kendisine daha sadık kadrolar yaratmak istemektedir. Çocukların silahlı dağ kadrolarında kullanılması, oransal olarak 90’lı yılların ilk yarısında en üst seviyeye çıkmış olsa da dağ kadrolarında, silahlı eylemlerde çocukların kullanılması örgüt adına halen devam eden uygulama. Güvenlik güçlerinin operasyonlarında eleman kaybeden terör örgütü, eksikliğini çocuk katılımını artırarak kapatma çabasına girmiştir.”

‘Terör bitecek, gözyaşları dinecek’

AK Parti Malatya Milletvekili ve Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Üyesi (MKYK) Öznur Çalık, beraberinde il başkanlığı yönetim kurulu üyeleri ile Malatya’da Topsöğüt, Şahnahan ile Tecde mahalle muhtarlıklarını ziyaret etti. Ziyarete ilişkin Malatya İl Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada Çalık’ın gündeme ilişkin konuşması da aktarıldı. Çalık, “Annelerin yürekli çıkışını, terör örgütleriyle birlikte yol arkadaşlığı yapanlar idrak edemez. Çünkü onların ‘vatan, bayrak ve millet’ diye bir dertleri yoktur. Onların siyasetteki varlığı, akan kan ve gözyaşına bağlıdır. Kan ve gözyaşı bitti mi, onların da varlığı sona erecektir, korkuları budur ama korkunun ecele faydası yoktur. Terör bitecek, kan duracak, gözyaşları dinecek” ifadelerine yer verildi.

‘Kızıma sesleniyorum yalvarırım eve dön’

Diyarbakır’da çocukları terör örgütünce kandırılarak dağa çıkarılan ve güvenlik görevlisi olan çocukları PKK tarafından kaçırılan ailelerin HDP il binasındaki eyleminde bugün 14. güne girildi. Oturma eylemini sürdüren aile sayısı dün katılan iki aileyle birlikte 34’e çıktı. Bursa’dan gelen Türkan Mutlu, 7 yıl önce Balıkesir’de üniversiteyi kazanan ve kayıt yaptırmayıp, kandırılarak dağa götürüldüğünü iddia ettiği kızı Ceylan Şeyma Tekin (24) için oturma eylemine başladı. Türkan Mutlu, kızını televizyonda Kobani’de terör örgütü PKK saflarında gördüğünü öne sürerek, “BDP’ye gittim. Kızımı bırakmalarını, beni götürmelerini istedim. Kızıma sesleniyorum. Eve dön. Bana okuyacağını, kimsesiz çocuklara sahip çıkacağını söylüyordun. Yalvarıyorum gel” dedi.

Eyleme dün Erzurum’un Horasan ilçesinden gelen Coşkun ailesi de katıldı. Mehmet Emin Coşkun, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi öğrencisiyken, 2014’te terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını iddia ettiği oğlu İbrahim (24) için oturma eylemine başladı. 5 yıl boyunca oğlundan haber alamadığını anlatan Coşkun, İbrahim’e kavuşma ümidiyle Diyarbakır’a gelip, diğer ailelerle birlikte eyleme katıldığını söyledi.

Destek ziyaretleri

Oturma eylemi yapan annelere sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar destek ziyaretinde bulundu. Milli Türk Talebe Birliği Heyeti Başkanı Bursa Bölge Koordinatörü Samet Enes Öztürk, terör örgütü PKK’nın bugüne kadar çok canlar yaktığını, çok anneyi yavrusundan ayırdığını belirterek anaların gözyaşının terörün ateşini söndüreceğini söyledi. Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı Başkan Yardımcısı Hamza Yoldaş da Türkiye’nin terör örgütüne boyun eğmeyecek bir devlet olduğunu vurgulayarak, “Yavrusunu terör örgütünün elinden kurtarmak isteyen onurlu annelerin her zaman yanında olacağız” ifadelerini kullandı.