Beki İkala Erikli'yi öldüren zanlı kim nasıl yakalandı!
Saat: 11:53

“Meleklerle Yaşamak” kitabıyla herkes tarafından tanınan Beki İkala Erikli’yi ofisinin bulunduğu apartmanda 3 kurşunla öldüren kadının 31 yaşındaki Sinem Koç olduğu belirlendi.
BEYOĞLU’nda perşembe akşamı ofisinin bulunduğu apartmanda yaşam koçu ve yazar Beki İkala Erikli’yi (48) silahla vurarak öldüren kadının Sinem Koç (31) olduğu kamera görüntülerinin ardından yapılan teknik çalışmayla belirlendi. Koç, dün akşam yakalandı. Cinayet Büro dedektiflerinin yaptığı araştırmaya göre, Erikli önceki gün saat 17.00 sıralarında dışarı çıktı. Güvenlik kamerası kayıtlarına göre bu sırada sokağa giren Sinem Koç, Erikli’nin işyerinin adresini sordu. O sırada restorandan çıkıp akşam vereceği seminer için kuaföre giren Erikli’yi gören Koç, kuaförün yakınlarında bir süre bekledi.
KATİLİYLE GÖZ GÖZE GELDİ
Koç, daha sonra Erikli kuaförden çıkmasını beklemeden ofisinin bulunduğu apartmana seminere katılmak için gelen kadınlarla birlikte girdi. Kadınlar asansöre beklerken Koç, merdivenlere gitti ve gizlenerek beklemeye başladı. Koç, apartmana giren ve asansöre yönelen Erikli ile göz göze geldikten sonra yürüyüp, arkasından bir el ateş etti. Yere yığılan Erikli’ye iki el daha ateş eden Koç kaçtı. Güvenlik kamera görüntülerine yoğunlaşan polis ekipleri koyu renk paltolu, omuz çantalı ve siyah bereli kadını bulmak için çalışma başlattı. Polis, katili belirlemek için, Erikli’nin ofisinde çalışanlar, aile çevresi ve müşterilerini mercek altına aldı.
KATİLİNİ ANNE İHBAR ETMİŞ
Habertürk Gazetesi'nden Uzay Kesmen ve Mustafa Şekeroğlu'nun haberine göre, Cinayet Büro Amirliği ekipleri zanlının kimliğini belirlemek için çalışma yaptığı sırada, polise olayla ilgili bir ihbar geldi. İsmi açıklanmayan bir kadın, polise Erikli’yi kızı Sinem Koç’un öldürdüğü bilgisini verdi. İhbar üzerine polis ekipleri, kadının verdiği Küçükçekmece’deki adrese gitti. Anne, olayı polise, “Dün akşam Sinem aradı, ‘Vurdum’ dedi ve telefonu kapattı. Ben de neyi vurduğunu sormak için gece eve gelmesini bekledim ama gelmedi. Haberlerde Sinem’in kitaplarını okuduğu yazar ve yaşam koçunun öldürüldüğünü görünce sizi aradım” diye anlattı. Bu arada cinayetten sonra eve gitmeyen zanlının eşkalde verilen “uzun saçlarını” kestirdiği görüldü.
İLK KURŞUN SIRTINA
Erikli’nin ofisinin bulunduğu apartmanda oturan Uluslararası Hukuk Bürosu’nun sahibi Avukat Cengiz Göksel olayı şöyle anlattı: “Saat 17.50’de üç el silah sesi duyduk. Güvenlik kamera kayıtlarını izlediğimizde siyah bereli, yüzünü aşağıya eğen ve apartmana birkaç kez girip çıkan, siyah elbiseli bir kadının önce iki kadınla apartmana girdiğini gördük. Kadınlar asansör beklerken o merdivenden çıkıyormuş gibi yapıp tekrar dönüp merdiven altına gizleniyor. Beki Hanım apartmana girip asansör önüne geliyor. Çantasından bir zarf ve evrak çıkarıyor. Soluna döndüğünde katiliyle göz göze geliyor. Fakat hiç konuşmadan asansöre yöneliyor. Bu sırada kadın arkadan bir el ateş ediyor. Beki Hanım sırtüstü yere düşünce iki el daha ateş ederek kaçıyor.”
SALDIRGAN TAVIRLAR
Cinayetten 26 saat sonra yakalanan Koç, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Cinayet Büro Amirliğine götürüldü. Koç’un psikolojik durumunun iyi olmadığı ve gözaltı sırasında saldırgan tavır sergilediği belirtildi.
Cinayet şüphelisinin Sinem Koç (31) olduğunu belirleyen polis, teknik takip sonucu dün otomobiliyle Küçükçekmece’deki evine gittiğini tespit etti. Küçükçekmece’de otomobili durduran polis, Koç’u gözaltına aldı. Suç aleti 9 mm çaplı tabanca da otomobilde bulundu.
4 yıl önce eşinden ayrıldıktan sonra annesiyle kalan Koç’un, “Kitaplarını okuduktan sonra akli dengem bozuldu. Kitaplarında meleklerden bahsediyordu. Ne meleği, kendisi bir şeytan. Başkalarına zarar vermesin diye öldürdüm” dediği ileri sürüldü.
ÇOCUĞUNA DÜŞKÜNDÜ
Beki İkala Erikli’nin vurulmadan hemen önce saçını yapan kuaför çalışanı Bülent Civek şunları anlattı: “3 yıldır tanırım. Beki Hanım çok neşeli ve geldiği yere pozitif enerji veren bir kişiydi. Akşam ofisinde vereceği seminer öncesi gelip saçını yaptırırdı. Akşam geldiğinde Topağacı’ndaki evinden çıktığını yanımızdaki restoranda yemek yediğini söyledi. Sonra çocuğundan bahsetti. Çocuğuna düşkündü. Saçını yaptırdıktan sonra çıktı. Ofisinin bulunduğu çıkmaz sokağa girdi. Birkaç dakika sonra bir ses geldi. Anlamadık ne olduğunu. Sonra polis ve ambulans ekipleri geldi. Beki Hanımın ölüm haberini alınca çok şaşırdık. Ben saçlarını yaparken saldırgan kadın sokağın karşı kaldırımında beklemiş.”
birde diyorki beki melek değil şeytan esas şeytan sensin kalleş kadın .
istanbulda cenazesine katılmak isterdim bekinin .
poliside kutlarım hemen yakalamışlar bu katili.
birde üç kursun atıyor acımasız katil.
yazık çok yazık . rahat uyu beki mekanın cennet olsun .
cani kadın senin psikolojin şimdi hapiste daha çok bozulacak.
inşallah adalet yerini bulur .
idam en iyisi idam etsinler bunu.
bitmedi bu ülkedeki yabancı düşmanlığıda .
bu haine en ağır cezayı versinler versinlerki sürünsün içerde.
çocuğunada yazık çok yazık melekler içinde uyu beki. sen meleklere daha yakınsın . rahat uyu .
ne kadar kolay melek gibi bir insanın canını almak . inşallah cehennemde yanarsın hayvan karı.
bu cani katil zanlısını makinaya atıp makinayı çalıştırıp döndürmek lazım inşallah makinada geberir bu sinem koç denen alçak .
bu cani kadını ceza olsun diye çamaşır makinesine atmak lazım.