A24.com.tr » ekonomi » AB Gümrük Mevzuatındaki Yeni Dönüşüm Ticareti Yeniden Şekillendiriyor

AB Gümrük Mevzuatındaki Yeni Dönüşüm Ticareti Yeniden Şekillendiriyor

AB Gümrük Mevzuatındaki Yeni Dönüşüm Ticareti Yeniden Şekillendiriyor

Avrupa Birliği’nin 2025 yılı itibarıyla devreye alacağı yeni gümrük mevzuatı, ticaretin yapısını kökten değiştiriyor.

Yeni sistem, dijitalleşme, e-ticaret kolaylığı, sürdürülebilirlik ve etik üretim gibi başlıklarda çok katı kriterler getiriyor. Artık ürünlerin yanı sıra üretim süreçlerinin çevresel ve sosyal etkileri de denetleniyor. Bu dönüşüm, AB ile yakın ekonomik bağlara sahip Türkiye gibi ülkeleri doğrudan etkileyecek.

Obdan Sistem Genel Müdürü Arkın Obdan, bu dönüşümün Türkiye açısından önemli bir eşik olduğunu vurgulayarak, “AB, yeni gümrük mevzuatını yalnızca ticari kolaylıklar için değil, iklim taahhütleri ve insan hakları ilkeleriyle uyumlu hale getirmek için şekillendiriyor. Fit-for-55 ve Paris İklim Anlaşması hedefleri doğrultusunda; karbon emisyonları, çocuk işçiliği ve sürdürülebilir üretim gibi başlıklarda çok daha sert kurallar geliyor. Sınırda Karbon Düzenlemesi ile ithal ürünlere çevresel maliyet yansıtılacak, usule uygun olmayan üretimde ise cezai yaptırımlar gündeme gelecek” dedi.

Arkın Obdan, dönüşümün özellikle e-ticaret alanında belirleyici olacağını belirterek şunları ekledi: “2028 itibarıyla tüm ithalat işlemleri tek veri girişine indirgenecek. AB, Kontrol Edilmiş Güvenilir Tüccar ve Yetkilendirilmiş Yükümlü gibi uygulamalarla sistemi dijitalleştiriyor. Obdan Sistem olarak üyelerimizi bu dönüşüme hazırlamak amacıyla düzenli bilgilendirmeler, webinarlar ve teknik destek çalışmaları yürütüyoruz. Bu dönüşüme uyum sağlayan firmalar rekabet avantajı kazanacak.”

Ticaretin dijitalleşmesiyle birlikte Avrupa Birliği, e-ticaret için uygulanan 22 Euro’luk gümrük muafiyetini de 1 Temmuz 2021 itibarıyla sıfırlayarak IOSS (Import One-Stop Shop) sistemine geçti. Bu sistem ile vergi tahsilatı kayıt altına alındı, vergi gelirleri arttı ve tüketici şeffaf fiyatlandırmayla karşılaştı. Aynı zamanda satıcılar için tek noktadan KDV beyanı mümkün hale geldi, teslimatta sürpriz maliyetlerin önüne geçildi.

Arkın Obdan, Türkiye’nin gümrük muafiyet sınırını düşürmesine rağmen, AB’deki gibi dijitalleşmiş bir altyapıya henüz geçemediğini belirtti ve ekledi: “Türkiye’deki sistem, vergilerin genellikle teslimatta tahsil edilmesi nedeniyle müşteri memnuniyetini düşürüyor. KDV’nin ürün fiyatına sonradan eklenmesi, tüketici tarafında güven kaybı yaratıyor. Altyapı eksikliği, Türkiye’nin AB’ye kıyasla daha sıkı ama daha az şeffaf bir uygulama yürüttüğünü gösteriyor. Avrupa Birliği ülkeleri gümrük muafiyetini sıfırladığında yaşanması beklenen olumsuzluklar büyük ölçüde görülmedi. Bunun arkasında altı temel faktör yatıyor: AB, IOSS ile satıcılara kolaylık sağladı; tüketiciler yüksek alım gücü sayesinde düşük vergilerden etkilenmedi; büyük platformlar sisteme entegre oldu; vergi tahsilatı dijitalleştirildi; yerli üretici desteklendi; sistem şeffaf ve öngörülebilir şekilde işletildi. Türkiye’de ise benzer bir geçişin sancılı olabileceği öngörülüyor. Fiyat hassasiyeti yüksek olan tüketiciler, vergi ödememek için siparişlerini bölerek gönderebilir. Bu da kargo firmalarına ek yük getirebilir. Düşük fiyatlı yurt dışı alışverişlerde azalma yaşanabilir. Bu durum kısa vadede vergi gelirlerini artırsa da, uzun vadede toplam ticaret hacmini azaltabilir. Ayrıca kayıt dışı yöntemler ve alternatif dağıtım kanalları da artabilir.”

YORUMLAR
  Çocuklar duymasın setinin laneti!
Çocuklar duymasın setinin laneti!