Recep Ali AKSOYLU

Bir anlamda taraftarın, camianın hissiyatına tercüman olurcasına Fenerbahçe Kulübü delegeleri Azız Yıldırım’a teşekkür ederek, tek adamlıktan uzak yeni bir vizyona evet dedi.
20 yıl gibi uzun süre kulübün başkanlığını yapan Sayın Aziz Yıldırım döneminde futbol dışında ki amatör – yarı amatör branşlarda ve kulübün imarı konusunda fevkalade başarılar kazanıldıysa da sporcu veya yönetici olarak öne çıkanları budaması, kendisini Fenerbahçe Kulübünden büyük görmesi, ezeli-ebedi rakiplerle gereksiz polemikleri, hatta tribünleri dizayn etmeye varacak denli tek adamlık yönetim tarzı maalesef kendisini istenmeme konumuna getirmişti.

Ama kongrelerdeki başarısı ile 20 yılı tamamlamış Sayın Başkan bu kongrede de 3 yıl daha devam onayı almak istedi. Ama çok yıpranmıştı, kırıp dökmediği kimse kalmamıştı. Buna rağmen yine kazanabilirdi ama bu kez karşısında Koç Ailesinden saygın bir isim vardı; Yıldırım Ali Koç.

Sayın Ali Koç’u da zamanında Aziz Başkan yönetime almış, hatta geçmişte benden sonra başkan olacak adam diye camiaya lanse etmişti. Ancak öylesine söylediği bu lafın gerçek olabileceğini hissedince Sayın Koç’u da kendisinden uzaklaştırmıştı. İşte bu adımı Aziz Başkanın da sonunu getirdi. Çünkü Ali Koç, Sayın Aziz Yıldırım’ın bu tutumu ve camiada dedikoduların yoğunluk kazanmasından sonra ciddi risk sayılabilecek bir adım atarak başkan adaylığını açıklamıştı. Süreç zordu ama eğitimi, duruşu, saygınlığı, güvenirliği avantajına izlediği kurumsal strateji ve camiadan ötelenenlerinde desteği ile dünkü genel kurula umut dolu olarak vardı.

Genel kurulun ilk gününde tribün coşkusu ve kürsüde konuşma yapanların mesajları Sayın Koç’dan yanaydı ama Sayın Koç’un süre ile sınırlı olmayan, arada tezahüratlar nedeniyle kesintiye uğrayan konuşması mesajlar açısından yerinde ama heyecan açısından donuktu. Acaba olmayacak mi diye düşünülürken kendisinden sonra kürsüye gelen Sayın Azız Yıldırım’ın konuşması ibrenin çok net Koç’dan yana olduğunu göstermeye başladı. Başkan tükenmişlik sendromuyla delegeye, seyirciye kısaca yine her şeye ayar vermeye devam etti. Beden dili, mimikleri hiç alışık olmadığımız kadar negatifti. Finalde de “Sen futboldan iyi anladığını iddia ediyorsun, sen futbolu ben de amatör sporları ve kulübü idare edeyim. Kazanan Fenerbahçe olsun” demesini kongre sonucunu kabullenişi anlamında algıladım ve o anda sosyal medya hesabıma notumu düşmüştüm.
Çok emeği vardı, çok yenilikler yaptı, 3 Temmuz kumpasında çok büyük direniş gösterdi, o direnişte Fenerbahçe taraftarı da dünyaya örnek dayanışma sergiledi. Ama o büyük taraftarın üzerinde kendisini görmeyi sürdürmesi görkemli bir veda ile değil, sandık mağlubiyeti ile yolcu edilmesine kadar vardı.

Güle güle Aziz Başkan, tebrikler, başarılar Ali Başkan.

Kazananın sadece Fenerbahçe ve Fenerbahçelilerin olmadığını, son yıllarda iyice kutuplaşan, ezeli-ebedi rakiplere maddi manevi zarar vermeye dayalı Türk futbol endüstrisi içinde yeni bir dönem başlangıcı olacağını düşünüyor ve hayırlı olmasını diliyorum.
Recep Ali Aksoylu / Yeldeğirmeni / 3.6.2018