Recep Ali AKSOYLU

medya@acoor.net
08.10.2018 / 12:07

Recep Ali AKSOYLU

Biz bizeysek Batum'a gerek olmamalı!

Haber, geçen hafta medyamızda genişçe yer aldı. “Batum’da Türklere Eğlence Tuzağı” Özeti, Batum burnumuzun dibinde. Sınırdan 17 km içerde. Dünün fakir kenti 10 yılda adeta İstanbul oldu. Tam bir cazibe merkezi oldu. Rizeli, Trabzonluhafta içini, hafta sonunu orada geçiriyor. Turla gezmeye, alışverişe, eğlenmeye, kumara… Üstelik bırakılan para yetmezmiş gibi genelde Türklerin içerisinde yer aldığı organize gruplar gelen Türkleri tuzağa düşürüp kuruşsuz da geri gönderiyorlarmış.

Haberin özeti bu, biraz daha bilgilendireyim, sonra da yazıyı kaleme almadaki amacımı paylaşıp tamamlayacağım.

Türkiye’ye komşu Gürcistan’ın Batum kenti, ışıl ışıl caddeleri, 7 yıldızlı otelleri, su parkları, kültür ve eğlence merkezleri ile Karadeniz Bölgesi’nde kısa sürede eğlence hayatının adeta merkezi haline geldi. 1989 yılında açılan Sarp Sınır Kapısı'ndan Türkiye ve Gürcistan hükümetleri arasında 11 Aralık 2011 tarihinde yürürlüğe giren protokolle iki ülke vatandaşları sadece kimlikle geçiş yapabiliyor. Rizeli, Trabzonlu çat kapı gidiveriyor. Ardeşen’den, Çayeli’den, Akçaabat’tan daha çok Batum’un sokaklarını, dükkanlarını, hatta işletmecilerini tanıyorlar. İstanbul’dan Silivri’ye, Gebze’ye gider gibi. Sarp Sınır Kapısı’nda yıllık karşılıklı geçiş rakamı 8 milyonu çoktan aşmış. Ailelerin masum günlük turları, ucuz alışveriş olanağı ile Rize – Trabzon dışından Türkiye’nin farklı illerinden ve İran’dan da turist gidiyor ama sınırı geçenlerin önemli bir kısmıeğlence için; disko, gece kulüpleri ve sayıları her geçen gün artan kumarhaneler için Batum’u tercih ediyor.

Fotoğraf bu…

ABD’de de bizde ki gibi çoğu eyaletlerde kumarhane yasak. Hani ışıltılı Casıno yazan yerler. Bu casinolar bir zamanlar Türkiye’de de vardı, lüks otellerin içinde. Gazetelerin 3.sayfalarına bolca haberde olunuyordu. Sonra “sakıncalı” denerek yasaklandı ve gidip Kıbrıs’ta, Bulgaristan’dayada Batum’da oynayın dendi.

Haliyle oynamaya devam ediyoruz. Seviyoruz da. (Bizim içinde ben yokum )

Amerika’ya döneyim. California San Diego’da bir müddet yaşadım. Komşu eyaletlerde serbest ama California genelinde kumar, casino yasak. Yasak dediysem, bizde ki Batum örneği gibi San Diego’nun 50 mil kadar kuzey doğusunda ki Barona lokasyonunda serbest. Çünkü o bölge Kızılderililere aitmiş ve federal yasalar Kızılderililere yasak getirmiyormuş. Canı isteyende Batum’a gider gibi gidip eğleniyordu. Ben de haftada bir Perşembeleri gidiyordum. Açıkçası tüm gün açık büfe gurbette harika oluyordu.

Barona orda kalsın, biz Batum’a dönelim. Casino İşletmeciliği Türkiye sınırları dahilinde yasak ama adeta sınırlarımızın dahilinde gibi olan Batum’da serbest ve ana müşteri grubu açık ara bizimkiler. Sınırlarımız dahilinde edindiğimiz gelirleri düzenli olarak gidip orada harcıyoruz.

Ve işin en ilginç tarafı da işletmecilerin Kasap’tan, restorana, otele, kumarhaneye büyük çoğunluğu da bizden. Yanı işletmeci kısmen bizden, çalışan kısmen bizden, müşteri yanı ortada dönen ve Gürcistan ekonomisine sinerji sağlayan para da tümüyle bizden.

Üstelik yereldeki esnafımız kan ağlarken, Batum kent dokusu olarak Manhattan’a benzemeye başlarken biz yerimizde sayarken, sosyalleşmeyi sadece kayıkhane kültürü olarak bellerken.

Madem bu ekonominin tüm aktörleri biziz, Batum’un 100 km berisinde, örneğin Çayeli’nde, Ayder’de bu ticareti, eğlence ve yaşam komplekslerini oluştursak ta delik cebimizde ki kuruşlarda içerde kalsa olmaz mi!

Dahası limite gelmiş çay ekonomisine ister ikame, ister alternatif deyin ikincil bir ürüne şiddetli gereksinim varken Kıbrıs’a gidende, Sofya’ya gidende Rize’ye gelse de bu konuda çözüme kavuşsa.

İşin yasal, sosyal boyutu yok mu?

Var.

Sosyal açıdan baktığımızda yasaklamanın anlamı kalmamış. Zaten fiilen 100 km ötede taşımalı da olsa biz bunuyaşıyoruz. Zaten temel çözümde yasakta değil, bu hastalıktan uzak tutacak politikalar geliştirmekte. Hukuki açıdangereken sağlıklı düzenlemeyi de Sayın Cumhurbaşkanımıza gerekçeleriyle doğru izah edip Rize ve ülke ekonomisi adına başarmakta bizleri parlamentoda, yönetim kademelerinde temsil edenler için güç olmasa gerek.

Yapılması gereken tek şey fotoğrafa doğru bakıp, okuyabilmek.

Batum’a gitmeye gerek kalmasın. Hem gidenlerde göz önünde olur.

Recep Ali Aksoylu / Burgaz Ada 7.10.2018

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Kitap israfına şimdi de EBA mı eklendi - 20.09.2020
>> Fatih'in mirası Ayasofya'nın kilise olmamasını sağlayan Atatürk'e müteşekkiriz - 13.07.2020
>> 80'lerden sonra çay ve Rizeli bir daha mı? - 27.04.2020
>> Krediler 3 ay ötelendi, peki çekler ne olacak? - 08.04.2020
>> Ulaştırma ve Altyapı Bakanı apar topar mı gitti? - 30.03.2020
A24 Yazarları
Recep Ali AKSOYLU Ahmed KAYMAK
Kitap israfına şimdi de EBA mı eklendi
Tüm Yazarlar