Evde kalalım ama nasıl?

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs nedeniyle Evdekal Türkiye çağrıları yapılıyor ve bu çağrılar çoğunlukla karşılık da buluyor. Fakat hastalığın seyrinin Türkiye'nin virüse yönelik sağlık politikalarının da başarılı olması için gerekli olan bu isteğin yerine getirildiğini söylemek çok zor. Peki neden bu önemli çağrı tam anlamıyla karşılık bulmuyor? İnsanlar hiç zorunlulukları yokken dışarı mı çıkıyorlar yoksa dışarı çıkmak zorundalar mı?

REEL SEKTÖR ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYOR

Öncelikle okulların tatil edilip, marketler dışında perakende işyerlerinin kapatılmasının yanı sıra kamuda da esnek çalışma düzenine geçilmesinin ardından şehirlerde trafik ve sokağa çıkanların sayısı azaldı. Ancak hala virüse yakalanılmasının da ana nedeni olan bazı alanlarda yoğunluk yaşanıyor. Bunların başında reel olarak üretim yapan şirketler geliyor. Evden vida sıkılamayacağı için bu işyerleri hemen hemen olduğu gibi işlerine devam ediyor. Bir süre sonra talepteki düşüş nedeniyle buralarda da çalışan sayısı azalacak ancak henüz bunu söylemek zor. Marketler ve market çalışanları, benzin istasyonları ve çalışanları en büyük risk altındaki kişiler olarak dikkat çekiyor.

 İNTERNET VE MOBİL BANKACILIK KULLANILMIYOR

Yoğunluğun yaşandığı başka bir alan bankalar. Aslında dijital altyapısı Türkiye'de hiçbir sektörde olmadığı kadar gelişmiş olan bankalar hala şubelerini belirli saatlerde de olsa açmak zorunda. Çünkü bankacılardan edindiğimiz bilgilere göre hala bir çok kişi kredi ödemelerini ve diğer işlemlerini elden şubeler kanalıyla yapıyor. Bir çok kişi şubelere gelerek kredi taksitlerini ödüyor. Oysa internet ve mobil bankacılığın kullanımı o kadar basit ki.

YENİ KGF KULLANIMI İÇİN ŞUBEYE GİTMEK ŞART

Ancak teknoloji kullanımından çok hoşlanmayan bu kişiler olmasa bile bankalar şubelerini açmak zorunda. Çünkü özellikle ticaret hayatında çok önemli bir kullanım alanına sahip çek işlemlerinde kişiler çeki çoğu zaman fiziki olarak ibraz etmek zorunda. Sadece büyük şirketlerin çekleri Merkez Bankası aracılığı sordurabiliyor ve ertesi gün şirketin hesabına yatırılıyor. Nakde ihtiyacı olan küçük şirketler ise bankaya gitmek zorunda kalıyor. Çeki teminat olarak kullanıp kredi alan şirketler de çeki bizzat şubeye getiriyor. Son olarak ekonomi yönetiminin aldığı önlemler ile kullanılacak olan KGF için de eğer şirketler daha önce bu krediyi kullanmamışsa şubeye gidip bir çok imza atmak zorunda. Bugünden itibaren şirketlerden ürün bilgi formları da alınacak ve bu formlar için şubeye gidilmesi gerekecek. 

GÜMRÜKLERDE EN EZ İKİ KİŞİ İLE İŞLEM

Her ne kadar dış ticaret işlemleri azalmış gibi görünse de bir çok şirketin ithalata bazılarının ise ihracata devam ettiği belirtiliyor. İşte bu işlemlerin yapıldığı gümrüklerde en az bir gümrük memuru ve bir de gümrük müşavir veya yardımcısının bulunması şart. Bu kişilerin işlemlerinin arka planını ofisler yerine evlerden yapılması da oldukça zor.