A24.com.tr » politika » Demirtaşp: Bizi yargı değil siyasetçiler tutukladı

Demirtaşp: Bizi yargı değil siyasetçiler tutukladı

Demirtaşp: Bizi yargı değil siyasetçiler tutukladı

Edirne Cezaevi'nde tutuklu olan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, son mektubunda "Acilen tutuklanmamız yargının değil, siyasetçilerin ihtiyacı için yapıldı" ifadesini kullandı.

Edirne Cezaevinde 10 aydır tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, gazetemize gönderdiği mektupta, tutukluluk hallerindeki hukuksuzluklara bir bir dikkat çekti. Hakkındaki iddianamelerin büyük çoğunluğunun Mecliste yaptığı konuşmalardan ibaret olduğunu hatırlatan Demirtaş, Anayasa’nın 83/1 maddesindeki “Mutlak Sorumsuzluk” müessesesine atıf yaparak, “Buna göre milletvekilleri TBMM’de söyledikleri sözlerden ve bunları dışarıda tekrarlamaktan asla sorumlu tutulamazlar. Milletvekilliği sona erse bile sorumsuzluk yaşam boyunca devam eder” dedi.

20 Mayıs 2016’da Anayasa’ya konulan ek maddeyle dokunulmazlıkları kaldırılan HDP’li vekillerinin büyük çoğunluğu hakkında dava açıldı. Aralarında HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da bulunduğu 11 vekilin yargılaması ise tutuklu olarak sürüyor. 10 aydır tutuklu bulunduğu halde henüz yargılanmasına başlanmayan Demirtaş, milletvekillerinin yargılanma ve tutukluluklarıyla ilgili hukuksuzluklara dikkat çeken bir mektup kaleme aldı.

‘DOKUNULMAZLIKLAR GEÇMİŞE DOĞRU KALDIRILMIŞTIR’

Anayasa’nın 83/2 maddesinde düzenlenen “dokunulmazlık” ilkesine göre milletvekilinin konuşmaları ve sözleri dışında kalan fiil ve eylemlerinin güvence altına alındığını belirten Demirtaş, milletvekilinin suç teşkil eden fiil ve eylemlerinden yargılanabilmesi için dokunulmazlığın dönem sonuna kadar veya yargılama sonuna kadar kaldırılmış olması gerektiğini söyledi. Demirtaş, “Dokunulmazlıklar ileriye, dönem sonuna kadar değil, geçmişe doğru kaldırılmıştır. Yani şu anda dokunulmazlıklar hem vardır, hem yoktur. Biz tutukluyuz, ama dokunulmazlıklarımız devam ediyor gibi garip bir durum ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla yargı makamlarının, yargılama esnasında dokunulmazlığı devam eden bir milletvekilini yargılaması gibi ciddi bir ihlal ortaya çıkmıştır” dedi.

‘BİZLERİ FETÖ YARGISININ ÖNÜNE ATTILAR’

Dokunulmazlıklarının kaldırıldığı 20 Mayıs 2016’da “Taraflı ve adil olmayan yargının kendilerini hukuk çerçevesinde yargılayamayacağını” belirterek ifade vermeye gitmeyeceklerini duyurmaları üzerine hükümet çevrelerinin eleştirisine maruz kaldıklarını ifade eden Demirtaş, “Aradan iki ay geçti ve 15 Temmuz darbe girişimi gerçekleşti. Bu bağımsız ve tarafsız dedikleri yargının yaklaşık 4 bin 500 üyesi terör örgütü üyesi olmak gerekçesiyle bizzat hükümet tarafından görevden alındı. Yani açıkçası, 20 Mayıs 2016’da dokunulmazlıklarımız kaldırarak bizleri FETÖ yargısının önüne attılar. Her ne kadar bunlar şu anda görevde olmasa bile, bunların hazırladıkları fezleke ve iddianameler ile yargılanıyoruz. Şimdi AKP yargısının baskısı ve basıncı altında yargılanmamız devam ediyor” diye konuştu.

‘TUTUKLANMAMIZ SİYASETÇİLERİN İHTİYACINA BİNAEN YAPILDI’

Yaklaşık 10 aydır tutuklu bulunduğu halde henüz yargılanacağı mahkemenin ve duruşma gününün belirlenmediğini dile getiren Demirtaş, “4 Kasım 2016’da, gece yarısı evimize baskın yaptırarak bizi gözaltına alıp tutuklayacak kadar aceleci olan yargı, aradan 10 ay geçmiş olmasına rağmen halen yargılanacağımız mahkemeyi ve duruşma gününü belirlememiştir. Buradan da anlaşılacağı üzere, acilen tutuklanmamız yargının değil, siyasetçilerin ihtiyacına binaen yapılmıştır” dedi.

‘YARGISAL İHLAL VEKİLLERLE SINIRLI DEĞİL’

HDP’ye yönelik yargısal ihlalin milletvekilleriyle sınırlı kalmadığını vurgulayan Demirtaş şöyle devam etti: “85 belediye başkanı ve aralarında parti meclis üyeleri, il-ilçe yönetim kurulu üyelerinin de olduğu 2 binden fazla arkadaşımız son bir yılda tutuklanmıştır. Bu da HDP’ye yönelik sistematik bir siyasi tasfiye operasyonunun en önemli göstergesidir. Bunlar hukuki tutuklamalar değil, siyasi görüşlerimiz nedeniyle zorla alıkonulmadır. Ve TCK’nin 77. maddesinde düzenlenen “İnsanlığa karşı işlenen suçlar” kapsamında zaman aşımına da tabi olmayan vahim suçlardır.” (Kaynak: Evrensel)

YORUMLAR
  'Süper Ay' İstanbul semalarında
'Süper Ay' İstanbul semalarında