A24.com.tr » ekonomi » 7. YİSAD Yassı Çelik Konferansı büyük buluşma

7. YİSAD Yassı Çelik Konferansı büyük buluşma

7. YİSAD Yassı Çelik Konferansı büyük buluşma

7. YİSAD Yassı Çelik Konferansı ve SteelOrbis Piyasa Sohbetleri toplantısı yassı çelik piyasasından 300’ün üzerinde katılımcıyı bir araya getirdi.

 

Yassı çelik sektörünün iletişimi güçlendirerek, birlikte çalışmaya ihtiyacı var

30 Nisan tarihinde İstanbul’da Çolakoğlu Metalürji’nin ana sponsorluğunda düzenlenen 7. YİSAD Yassı Çelik Konferansı ve SteelOrbis Piyasa Sohbetleri toplantısı yassı çelik piyasasından 300’ün üzerinde katılımcıyı bir araya getirdi. Toplantının diğer sponsorları ise Gökmetal, Tat Metal, Yametaş, Ağır Haddecilik, Soybaş ve Akmermer Boru oldu.
YİSAD başkanı Gökhan Demiruz: Korumacılık önlemleri yassı çelik sektörünü olumsuz etkiliyor
Yassı Çelik İhracat ve Sanayicileri Derneği (YİSAD) başkanı Gökhan Demiruz, Demiruz, bu yılın ilk üç ayında Türkiye yassı çelik ihracatının 1,74 milyon ton civarında gerçekleştiğini ifade etti.  
Sektörün üç gündem maddesi olduğunu söyleyen Demiruz, bunlardan ilkinin sektör arasındaki iletişim olduğunu, iletişimi güçlendirerek ithalatı azaltmak ve ihracatı artırmanın mümkün olduğunu ifade etti. İkinci gündem maddesinin dünyada yaygınlaşan korumacılık önlemleri olduğunu belirterek, yassı çelik sektörünün ABD’deki gelişmelerden çok etkilendiğini ve ayrıca AB’ye ihracatı olumsuz etkileyen konuları bertaraf etmek gerektiğini söyledi. Demiruz, hammaddesini iç piyasadan temin edemeyen Türkiye’nin izlediği fiyat politikasıyla ihracat pazarlarındaki yerel oyuncuları olumsuz etkileme gücünün olmadığını, ihracat piyasalarını bu konuda ikna etmek gerektiğini belirtti. Demiruz, sektörün son gündem maddesinin ise ihtiyaç duyulan yatırımlar olduğunu ve ihracatı artıracak projeler için hükümetten de destek beklediklerini sözlerine ekledi. 
Uğur Dalbeler: İkinci yarı ilk çeyrek performansından uzak olacak
Konferansta söz alan Çolakoğlu Metalurji Genel Müdürü Uğur Dalbeler 2018 yılında beklentiler iyi durumdayken, yılın ikinci yarısında birden “gündüzden geceye geçildiğini” söyledi. Dalbeler, bu yıl ilk 3 aylık dönemde, toplam çelik tüketiminin iç piyasada %38 daraldığını, inşaat demiri tüketimi ve satışında da ilk 3 ayda %65, ihracatında %11 gerileme görüldüğüne işaret etti. Bu rakamlara bakınca geçtiğimiz yıldan beri inşaat demiri üretiminde yarı yarıya kayıp olduğuna dikkat çekti.
Çelik ihracatının ilk 3 ayda %20’ye yakın artış gördüğünü söyleyen Dalbeler, ikinci yarıda düşüş yaşanacağı ve geçen seneki rakamlara ulaşılamayacağı uyarısında bulundu. Dalbeler’e göre yılın ikinci yarısı, ilk çeyrekte görülen performanstan çok uzak olacak.

Sektörün sorunlarını çözmek için birlikte hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Dalbeler “Umarım bundan sonra asgari müştereklerimizi tespit ederek çözümüne birlikte kafa patlatarak bir yerde uzlaşır ve buluşuruz, bunun için de emek sarf etmeye gayret gösteririz” şeklinde konuştu.
Veysel Yayan: Global ticaretteki asıl sorun uygulanan korumacı politikalar

Konferansın ilk oturumunda konuşan Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Dr. Veysel Yayan dünyadaki korumacılık

önlemlerini ele aldı. Uluslararası platformlarda ABD’nin Çin’deki devlet teşviklerinin gözden geçirilmesini istediğini ancak global ticaretteki asıl sorunun başta ABD olmak üzere uygulanan korumacı politikalar olduğunu belirten Veysel Yayan, bu yaklaşımın çifte standart olduğunu ve dünya ticaretini yönlendirdiğini ifade etti.
Kapasite kullanım oranlarının uzun mamul üretimine kıyasla yassı çelikte daha iyi durumda olduğunu, yassı çelik üretiminin toplam üretimde %40’a yaklaşan payının orta vadede %50’ye gelmesini hedeflediklerini ifade etti.
Tayfun İşeri: Korumacı tedbirler nedeniyle dünyada toplam yassı ticareti 2018 yılında 165 milyar $’a düştü
Toplanın bir diğer konuşmacısı olan Çolakoğlu Metalurji Yurtdışı İştirakler Direktörü Tayfun İşeri, artan korumacılık önlemleri nedeniyle, bütün serbest ticaret anlaşmalarının gözden geçirilmesi gerektiğini söylerken, ABD, Meksika ve Kanada arasındaki serbest ticaret anlaşmasında devam eden belirsizliği örnek vererek, bu tip belirsizliklerin yeni pazar geliştirme çalışmalarını sekteye uğrattığını ifade etti.

Alınan korumacı tedbirler sonucunda dünyada toplam yassı ticaretinin 2018 yılında 165 milyar $’a düştüğünü belirten Tayfun İşeri, Türkiye’nin yassı ihracatının 2015-2018 yılları arasında %151 artış gösterdiğini söyledi. İşeri, AB’nin sıcak ürünlerde son üç yılın ortalamasını alıp global kota uygulaması sonucunda, Türkiye’nin global kotalardan en iyi yararlanan ülkelerden biri olduğunu ifade etti.

Fatih Çıtak: Korumacılık önlemleri yerine yeni gelişmelere odaklanmalıyız
Oyak Maden Metalürji Pazarlama Direktörü Fatih Çıtak, dünyadaki ticaret önlemlerinin önemli bir konu olduğunu, fakat Türkiye’nin Avrupa’nın ve ABD’nin aldıkları kararlarda bir değişikliğe gitmeyeceklerini varsayarak önüne bakması gerektiğini belirtti. Çıtak, “Avrupa ve ABD’nin yaptığı gibi, ülkemizdeki çelik tesislerini sürdürülebilir ve karlı bir şekilde çalıştırmak için ne yapılabileceğine odaklanmamız gerekiyor. Biz kendi içimizde birlik gösteremezsek azar azar yıpranacağız. Dünya kendi önlemlerini almışken, Türk çelik sektörü tüketiminin yarısını ithal ederek ayakta kalamaz. Olur da Türkiye’ye uygulanan söz konusu vergi ve kotalar kaldırılırsa, o zaman başka bir dünyadan bahsedebiliriz, fakat o zamana kadar bu konuları geride bırakmamız gerekiyor” dedi.  

EUROMETAL: Avrupalı alıcıların ithalata ihtiyacı yok
Avrupa çelik ve metal distribütörleri birliği EUROMETAL, başkanlık üyesi Alexander Julius, Avrupalı alıcıların tüm taleplerinin AB’li üreticiler ve çelik servis merkezleri tarafından karşılandığını, bu yüzden ithalata ihtiyaç olmadığını dile getirdi. AB dışından gelen arzın AB çelik servis merkezlerine büyük etki etmediğini söyledi.
Türkiye’nin ihracatına ilişkin yorum yapan EUROMETAL başkanlık üyesi, Türkiye’nin ihracat piyasalarını çeşitlendirmeye çalıştığını söyledi. Julius, alternatif pazar arayışına giren ülkelerin Türkiye ile sınırlı olmadığını, bu yüzden rekabetin fiyat baskısı oluştururarak tüketim hacmi düşük ülkelere kaydığını ifade etti.
Türkiye yassı çelik sektöründe yatırımlar ve pazar arayışları sürüyor
Konferansın ikinci oturumunda moderatörlüğünü SteelOrbis Genel Müdürü Murat Eryılmaz’ın yaptığı, yassı çelikte tedarik zincirinin değerlendirilmesi konulu bir panel gerçekleşti.

Panelde Çolakoğlu Metalurji Boru Profil ve İkincil Üreticiler Segment Müdürü Kürşad Aynas, 2018 yılında piyasalarda yaşanan değişimi ve üretim/tüketim dengesini değerlendirdi. 2018 yılının ilk yarısı ile ikinci yarısı arasında önemli bir fark olduğunu belirten Kürşad Aynas, “Yılın ilk yarısında iç piyasada talep ve fiyatlar iyiydi, fakat ikinci yarısında hem talepte daralma oldu hem kurdaki ciddi yükselişler sebebiyle piyasa ciddi sıkıntıya girdi. Ama tüm bu gelişmelere rağmen ham çelik üretimi 37 milyon ton civarında kaydedildi. İyi bir yıl olarak kapattığımız 2017 yılına kıyasla üretimde sadece binde üç civarında bir düşüş olmuş oldu. Avrupa’ya ihracatta global kota bizi çok etkilemedi ve 4,6 milyon ton ihracat gerçekleştirdik. 2019 yılının ilk çeyreğinde iç piyasa talebinde daralma gördük ama uzun tarafında işler daha da kötü %50’nin üzerinde daralma söz konusu. Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Asya ülkelerine ihracat yaparak bu talepsizliği dengelemeye çalışıyoruz”, dedi.
Tat Metal Hammadde Satınalma Direktörü Ayhan Uçar ise, şirket olarak yaptıkları ve yapmayı planladıkları yatırımları katılımcılarla paylaştı. Kapasitelerini 600.000 tondan 2,2 milyon ton seviyesine çıkardıklarını belirten Ayhan Uçar, mevcut ekonomik durumda yaptıkları yatırımlardan pişman olmadıklarını söyledi.
Panelde Yıldız Demir Çelik Satış ve Pazarlama Direktörü Emrah Kendüzler, ülkede ihtiyaç duyulan fakat üretimi yapılmayan bir ürün varsa bunun için yatırım yapmak zorunda olduklarını ve şu an 1,5 milyon tonluk kapasiteyle faaliyet gösterdiklerini belirterek, devam eden ikinci faz yatırımlarında otomotiv ve beyaz eşya sektörlerini hedef alacaklarını ifade etti. Kendüzler, “İkinci çeyrek iç piyasa için pek pozitif gözükmüyor. Doğal pazarımız olan AB’den tersine ticaret başladı gibi bir durum oluştu. AB’den yassı çelik ihracatı geliyor. 2019 için çok pozitif konuşmak mümkün değil ama 2020 ve sonrası için beklentilerimiz pozitif”, dedi.

Çelik Boru İmalatçıları Derneği (ÇEBİD) Genel Sekreteri Mehmet Zeren ise ABD ve AB’nin getirdiği önlemler sonucunda bu yılın ilk üç ayında boru ihracatının %7,2 düşüşle 467.000 tondan 338.000 tona gerilediğini, iç piyasada hala sıkıntı olduğunu, bu şartlar altında yeni pazarlar bulunması gerektiğini ifade etti. Zeren, sıcak sac tedarikçisi ve boru imalatçısının birlikte iş yapabilmesi için üç kriterin öne çıktığını söyledi: Kalite, termin ve rekabetçi fiyat. Zeren, özellikle termin konusunda iç piyasadaki tedarikçilerle sıkıntı yaşadıklarını, siparişlerin %30 civarında gecikmeyle geldiğini belirtirken ithalat siparişlerinde açılan akreditiflerde son yükleme tarihi bulunduğu için böyle bir sorun yaşanmadığını ifade etti. Yılbaşında yassı mamul ithalatındaki gümrük vergisinin %9’dan %6’ya düşmesinin boru imalatçılarını tatmin etmediğini, tamamen kalkmasını talep ettiklerini aktardı. Zeren, ayrıca AB’nin büyük çaplı boru ithalatında global kotaya dönülmesini istediklerini dile getirdi.
Yametaş Yassı Metal Mamulleri Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Fincan ana tedarikçilerden en büyük beklentilerinin, özellikle sıcak üründe, hem nicelik hem nitelik anlamında yatırım yapmaları olduğunu ancak herkesin tasarrufu ve küçülmeyi konuştuğu bu ortamda kolay olmadığını belirtti.

Ayrıca konferansta bir sunum yapan ekonomist, yazar Dr. Mahfi Eğilmez, IMF’in 2019 yılı için istikrarsız bir toparlanma öngördüğünü, ABD için büyüme tahmininin %2,3, Çin için ise %6,3 olarak açıklandığını belirtti. Eğilmez, Türkiye’de işsizlik oranının hızla yükseldiğini, geçtiğimiz yıl ocak ayında %10,8 olan işsizlik oranının bu yıl ocak ayında %14,7’ye çıktığını ifade etti.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YORUMLAR
  Benzediği organa iyi gelen 7 besin
Benzediği organa iyi gelen 7 besin