29.06.2017 / 10:56

Abdullah AYAN

Tuz deposundan taş binaya -5-

1949 yılındaki ilk toplantısını Ocak başında yapmaya hazırlanan Belediye Meclisinin gündemi tartışılırken en çok merak edilen bozuk diş gibi duran yarım yamalak projenin ne olacağı, meclisin bu konuda ne yapacağı sorularıdır ama o toplantıda elektrik sorunu gibi önemli gündem nedeniyle konu gündeme b gelmez.
Şubat toplantısında artık kangren olmaya yüz tutan konu tüm yönleriyle masaya yatırılır. Başkan Kılınç' ın meclis üyelerine verdiği bilgiye göre; otel yapımı için o güne kadar 176 bin, alt kattaki Akkahve için de 78 bin lira sarf edilmiştir ancak tamamlanması için daha 300 bin lirayı aşkın ek kaynağa ihtiyaç vardır. Yoğun tartışmalar sonucu konu somut çözüm önerileri getirmesi amacıyla bütçe komisyonuna havale edilir.
 
O gün itibariyle somut tabloyu Belediye Meclis üyesi gazeteci Fuat Akbaş "Yine Şehir Oteli" başlıklı köşe yazısında şöyle anlatmakta:
 
"Belediye Meclisi dünkü toplantısında Belediye tarafından yaptırılmakta olan ve parasızlık yüzünden bir türlü inşaatı ikmal edilemeyen Şehir Oteli işi üzerinde görüşmeler yaptı ve buna bir hal şekli bulması için işi bütçe encümenine havale etti.
Öğrenildiğine göre otelin inşasının ikmali için 270 bin lira lazımmış. Otel yapıldıktan sonra buranın işletilebilmesi için de gereken mobilya vesaire malzeme bu rakama dahil değilmiş. Bütün Belediye azalarımız şimdiye kadar 200 bin liradan fazla sarf edilen bu otelin sona erdirilmesini istemektedir. Fakat para...
 İşte bu yok...         
Ne yapmalı? Borç mu almalı?
Mevcut belediye emlakinden bir kısmını satmak suretiyle nakde tahvil ederek burasını mı yaptırmalı?.. Yoksa binayı haraç mezat elden mi çıkarmalı?... Bunların incelenmesi ve bu işe bir hal sureti bulunması yolunun aranılması belediye meclisi encümenine bırakıldı.
Mersinin bir turistik şehir olması için çalışıldığı bu günlerde gelecek ziyaretçilerin ve misafirlerin istirahatını temin için yapılacak en mühim iş, her türlü rahat sebeplerini sağlayacak bir ve hatta bir kaç otelin mevcut olmasıdır. Fakat ne yazık ki, bütün hüsnüniyetine rağmen belediyemiz bunu karşılayacak parayı bir türlü bulamıyor. " (Yeni Mersin 12 Şubat 1949)
 
Yazı yaşanan turistik tesis/kaynak yokluğu  ikilemi yanında bir yıl önce tesisin bitirilmesi için gerekli para 170 bin liranın bir yıl sonra neredeyse iki katına çıkarak 270 bin liraya ulaştığı ve buna otelin döşenmesi için gerekli en az bir o kadar kaynağın bulunmasındaki güçlüğü yansıtması bakımından ilginçtir.
Derken bütçe komisyonun görüşleri Belediye Meclisinin 1949 şubat ayı ikinci toplantısında gündeme gelir. Komisyon raporunda şöyle denir:
 
"şehirde mevcut oteller ihtiyacı karşılayacak durumda olmadığından, 1946 yılında 78 bin küsur lira verilerek alınan ve şimdiye kadar 176,516 lira sarf edildiği halde tamamlanmayan şehir otelinin ikmali için lazım olan 300 bin liranın iller bankasından istikrazının muvafık bulunduğu"
 
Konu tartışmaya açılır, çeşitli görüşlerin dile getirilmesi ardından "yarım milyon sarfıyla yapılacak çıplak bir otele müstecir bulunmasının imkanı olmayacağının da göz önüne alınması ve mobilyasının da hep bir arada tamamlanırken yapılması, bunun için de 350 bin liranın İller Bankasından istenmesine" karar verilir.
6 Nisan 1949 günü hareket eden Toros Ekspresi, kentin çeşitli sorunları yanında Şehir oteline para bulmak için yola çıkan Vali Şefik Bicioğlu ile Belediye Başkanı Yusuf Kılınç' ı konuk etmektedir.
 
Ankara' ya giden ikili İller Bankasının kapısını çalar...
Sonuç mu? Daha öncekiler gibi "kaynak yetersizliği ve otelin öncelikli yatırım olarak görülmediği" gerekçeleriyle nasihatten ibarettir.
Yaşanan hayal kırıklığını Yeni Mersin 8 Mayıs 1949 günü manşetine taşır.
"Müstakbel şehir oteli baykuş yuvası mı olacak?" sorusunun altında "bir çok salahiyetli kimselerin vaatlerinden sonra otel için İller Bankası Belediyemize borç vermedi" başlığı yer alır.
Haberin detayına göz atalım:
 
"Bir müddet evvel Belediye Reisi Yusuf Kılınç başkanlığında Ankaraya giden heyetin dönüşünden sonra gazetemizde yayınladığımız haberlerle Mersinde liman vücuda getirileceğinden başlayarak inşaatı henüz tamamlanmamış Belediye Otelinin tamamlanacağından, Çukurova bölgesini ilgilendiren bir çok tesislerin vücuda getirileceğine kadar çeşitli bayındırlık faaliyetlerini okuyucularımıza müjdelemiştik.
O günlerde gazetemizi ziyaret eden bir zat ile konu hakkında görüşürken kendisi düşüncelerini şu sözlerle açıklamıştı: "bu neşriyatınız içinde tek hakikat olarak kani olduğum şey Cumhurreisimiz sayın İnönü' nün Mersin halkına selam göndermeleridir."
Biz o zaman bu zatın sözlerini "menfi ruhlu" olduğuna inanarak kıymet vermemiştik. Fakat bugün...
Aşağıda belirteceğimiz habere vakıf olduktan sonra o zatın menfi ruhlu değil, yaşı ve içinde bulunduğu işlerde edindiği tecrübe yüzünden ileriyi gören bir arkadaş olduğuna inanarak kendisine hak veriyoruz.
Teessürle (üzüntüyle) öğrendiğimize göre otel yapımının tamamlanması için İller Bankasının Mersin Belediyesine vereceği borç paranın Banka tarafından ödenmesine imkan olmadığı hakkında Mersinde bulunan ilgili makamlara menfi cevap gelmiştir.
Böyle bir borç para bulunmadığı sürece sözü geçen otel inşaatının tamamlanamayacağı geçen senelerdeki vaziyetle sabit olduğundan mevcut natamam binanın yavaş yavaş harabeye yüz tutacağı ve günün birinde Belediyenin tasarladığı konforsever müşteriler yerine buranın baykuşlar yuvası olacağını tahmin etmek yanlış olmaz.
Bu ilk hayal sükutundan sonra Mersin limanı inşaatı ile diğer bayındırlık tesislerinin de bir hayal olması ihtimalini düşünerek elem duyuyoruz.
Evet, doğru olan galiba yalnız İnönü' nün selamı imiş..."
 
Devam edeceğim yılan hikayesine dönen projenin izini sürmeye ve anlatmaya...
 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Yerel seçimler ve Mersin ittifak denklemleri... - 30.11.2017
>> Seçimlere doğru ittifaklar, Mersin özelinde durum... - 24.11.2017
>>  Tuz deposundan Taş Bina' ya... -41- (Akkahve işletmecisi Hasan' ın öyküsü) - 20.11.2017
>> Seçimlere doğru umumi manzara... - 16.11.2017
>> Tuz deposundan Taş Bina'ya -40- (Tek tipleştirmeye karşı çok renkliliğin hikâyesi) - 15.11.2017
A24 Yazarları
Recep Ali AKSOYLU Ahmed KAYMAK
Kitap israfına şimdi de EBA mı eklendi
Tüm Yazarlar