03.08.2015 / 09:10

Abdullah AYAN

Türkiye-Güney Kore veya Anadol-Hyundai mukayesesi (2)…

Uzak Asya’ nın iş ahlakı ve azmi yüksek insanları, verilen sözün tutulması adına gecelerini gündüzlerine katıp bir yandan şirketin yaşaması için gerekli olan montaj üretimini sürdürürken, bulabildikleri kıt kaynaklardan oto tasarımı ve üretimi ile ilgili her türlü bilgiyi hatmetmeye, özümsemeye çalışırlar. Hyundai yönetimi de boş durmaz. 5 ülkedeki 26 firmaya çeşitli teknolojileri transfer etmek için başvurulur.

Uzak Asya’ nın iş ahlakı ve azmi yüksek insanları, verilen sözün tutulması adına gecelerini gündüzlerine katıp bir yandan şirketin yaşaması için gerekli olan montaj üretimini sürdürürken, bulabildikleri kıt kaynaklardan oto tasarımı ve üretimi ile ilgili her türlü bilgiyi hatmetmeye, özümsemeye çalışırlar. Hyundai yönetimi de boş durmaz. 5 ülkedeki 26 firmaya çeşitli teknolojileri transfer etmek için başvurulur. Tek firmaya bağlanmanın ileride sorunlar yaratacağının farkındadırlar. (Hyundai on yıl içinde 54 lisans anlaşmasıyla sadece diğer Kore otomobil üreticilerini sollamakla kalmayacak, dünyanın en büyük markalarıyla boy ölçüşmeye başlayıp küreselliğe giden yolda önemli virajları dönecektir.)
Ama halen ortada milli arabanın olmazsa olmazı ve “nasıl bir araba?” sorusunun cevabını oluşturan yapılacak işin can damarı anlamına da gelen tasarım konusunda ciddi darboğazlar vardır.

Bunu aşmak amacıyla 5 tasarım mühendisi bir yıllığına İtalya' nın ünlü dizaynırı "Italdesign" firmasına gövde çizimi ve stilleri öğrenmek için gönderilir. O 5 mühendis gecelerini gündüzlerine katarak ve en küçük detayları bile göz ardı etmeden paylaşarak ileride dünyaya parmak ısırtacak Hyundai'nin model geliştirme ve tasarım bölümünün ilk çekirdek kadrosunu, nüvesini oluştururlar.

Ve 1975'te, Kore'yi, Japonya' nın ardından Asya'nın ikinci bağımsız üreticisi yapan Hyundai'nin yerli üretim adına, ilk orjinal modeli olan "Pony" piyasaya çıkar.
Bu arada küresel boyutta tüm dengeleri alt üst edecek ve otomotiv üretiminde paradigmayı değiştirecek deprem haberi Ortadoğu' dan gelir ve o haber sayesinde o güne kadar pazarda esamisi okunmayan Kore' li Hyundai' nin şansı döner.

8 silindirli ‘ağır abi’ arabalarla dünya piyasalarına hakim Amerikan arabalarının büyük patronlarının oyuncak niyetine dalga geçtiği o küçük arabalar zenginler kulübü dışındaki dünyanın en çok aranan araçları haline gelir.

Nedir o deprem?

1973 Arap-İsrail savaşına müdahil olan ve İsrail’ in yanında yer alan ABD’ ye karşı dünya petrolünün en büyük üreticileri Arapların tavrı sert oldu. Petrol üreticilerinin oluşturduğu OPEC’ in uygulamaya soktuğu ambargo sonucu petrolün varili bir anda 4 dolardan önce 11-12 dolara, 1980 kriziyle 40 dolara* çıkar.

Ve sudan ucuz benzin içen Amerikan otomobil devleri iflasın eşiğine gelirken, yakıt koklayan Japon arabaları yanında mütevazı Korelilerin soluksuz yürüyüşü başlamıştır artık. (Merak edenler o günleri Icoca’nın anılarını kaleme aldığı kitaptan okuyabilir)

Petrol kriziyle gelen küçük araba talebi sayesinde Hyundai; Ortadoğu, Avrupa ve Asya’ nın mütevazi bütçeli tüketicilerine bir yıl içinde hedeflenenin de üstüne çıkarak 63 bin araba satar.

Türkiye’ de Koç yerli Anadol’ dan İtalyan Fiat’ a, OYAK Fransız Renault’ la saklandıkları gümrük duvarlarının arkasında yerli üreticiye Nebi Nuh'tan kalma demode motorlu arabaları diledikleri fiyattan okuturken Hyundai, Kore’ nin teşvik sisteminin zorlamasıyla dünya firması olarak, büyük okyanuslarda kurulan küresel sahnenin dikkatleri çeken önemli bir aktörüdür artık...

Bugün Hyundai ABD’ den Avustralya’ ya, Yeni Zelanda’dan Meksika’ ya pek çok ülkede en çok satan lider marka.

Dünyanın dört bucağında 30’ a yakın fabrikada üretim yapan ve 104 bin insana istihdam sağlayan şirketin sadece 2014 yılında dünya yollarına sürdüğü yeni araba sayısı 5 milyon (tam sayı 4 milyon 961 bin). Dünyaya 5 milyon araba üretip pazarlayan Hyundai' nin Güney Kore iç pazarındaki payı ise sadece 683 bin (%13)...

2014 cirosu 84 milyar dolar olan ve Kore dilinde “modern, çağdaş” anlamına gelen Hyundai’ nin Felsefesi 40 yıla sığdırılan nefes kesici yolculuğun özeti aslında…

Ve o felsefe şöyle özetlenmekte:

“Dâhice düşünme yoluyla yeni bir gelecek yaratarak insanlığın hayalini gerçekleştirmek ve sürekli yeni, hep daha yeni ufukları zorlamak”

*Dünya Petrol fiyatları (dolar/varil)

 

Yıllık ort.fiyat

1965

2,9

1970

3,4

1973

3,9

1974

10

1975

11

1980

37

1986

15

2008

100

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Yerel seçimler ve Mersin ittifak denklemleri... - 30.11.2017
>> Seçimlere doğru ittifaklar, Mersin özelinde durum... - 24.11.2017
>>  Tuz deposundan Taş Bina' ya... -41- (Akkahve işletmecisi Hasan' ın öyküsü) - 20.11.2017
>> Seçimlere doğru umumi manzara... - 16.11.2017
>> Tuz deposundan Taş Bina'ya -40- (Tek tipleştirmeye karşı çok renkliliğin hikâyesi) - 15.11.2017
A24 Yazarları
Recep Ali AKSOYLU Ahmed KAYMAK
Kitap israfına şimdi de EBA mı eklendi
Tüm Yazarlar