26.02.2015 / 11:59

Abdullah AYAN

Temayül yoklaması ne işe yarar?

Aday adayları arz-ı endam ederken Mersin özelinde iki partideki hareket dikkat çekiyor. AK Parti ve CHP… İki partinin konuşan tüm aktörleri boksörlerin ringe çıkmadan önce köşelerinden birbirlerine laf atmalarını andıran diyaloglarla dikkat çekiyor. Daha gong vurmamış olsa da, psikolojik açıdan bu ön yoklamalar önemli…

Hele 7 Nisan geçip aday adaylarının iç kavgaları sona ersin, sıra dışarıdaki diğer rakip parti ve adaylara gelsin, asıl öldürücü aparkat yumrukları o zaman görün…
Aslında Mersin’ de AK Parti, CHP ve MHP arasında kıyasıya bir yarışın geçeceğini söylemek, malumun tekrarı ama üç parti de bundan çok daha fazlasını alacağını iddia ediyor.
Oysa daha önceki yazılarımda da dile getirdiğim gibi Mersin’ de üç parti üçer Milletvekili çıkarır. İpi önde göğüsleyen isterse bir oy fazla alsın bonus niyetine dördüncüyü kazanır. (HDP’ nin seçimlere parti olarak girdiği ve barajı aştığı varsayımını hatırlatmama gerek yok sanırım)

Bu durumda aslında faullü bel altı vuruşlar dâhil akla hayale gelen gelmeyen her türlü atraksiyon bu birinciliği alarak dördüncü Milletvekilliğini kazanma amacıyla sergileniyor.
Başka bir yazıda CHP’ yi ele alacağım. Gelin bugün AK Partinin Mersin serencamına bir bakalım.

AK Partiye aday olmak üzere başvuranların sayısı 113…

İl başkanı ve yönetimdeki kimi isimler “bunun hayli yüksek olduğunu” söylese de, 2011 verilerinden yola çıkarsak öyle zirvelerde dolaşan bir tablo yok.
2011’ de Türkiye genelinde AK Partiye yapılan başvuru sayısı 5718 idi. Bu yıl 6223… Yani önceki seçime göre ülke genelinde %9’ luk artış var. Bunu Mersin’ e adapte edersek 2011’ de doğrudan genel merkeze yapılan ve temayül yoklamasında yer almayan Zafer Çağlayan, Çiğdem Münevver Ökten gibi isimleri hesaba katmasak bile temayül yoklamasına katılan 115 aday adayı vardı. %9’luk artışı da göz önüne alırsak Mersin başvuruları Türkiye ortalamasının altında kalmış.

Yine de şu kadarını söyleyeyim: Mersin’ le ilgili ekonomik, sosyal değerlendirmelerde kullandığım orana baktığımda Türkiye genelinde 6 bin başvuru almış partinin il özelindeki 113 aday adayıyla karşılaşması 120-125 rakamına yakın.

Milletvekili seçimlerinin en önemli dönemeçlerden biri aday isimlerinin ve sıralamanın belirleneceği yöntem…
Mersin özelinde CHP ön seçim ve kontenjanı bir araya getiren karma bir model uygulayacağını açıkladı.
AK Parti ise zaten ülke genelinde daha önceki seçimlerde olduğu gibi merkez yoklaması yapacağını duyurdu.
Merkez yoklaması dediğiniz, aday isimlerinin ve sıralamanın genel merkez tarafından belirlenmesi demek.
Genel merkez aday listesini oluştururken hangi kriterlere bakıyor diye soruyorsanız, o konuda da geçmişte ne yapıldıysa aynısı yapılacak. Kısaca daha önceki isim belirleme sürecinde hangi yöntemler uygulandıysa bu kez de benzer filmi izleyeceğiz.
Örneğin hâkim gözetiminde tüm partiye kayıtlı üyelerin tercihlerini ortaya koyacağı ön seçim gibi nispeten adil bir yöntem yerine il yönetimlerinin gerçekleştireceği teşkilat temayül yoklamasına tanık olacağız.

1 Mart 2015 Pazar günü yapılacak temayül yoklamasında da geçmişte ne olduysa aynısı olacak.
Sandık koyulacak; il ve ilçe yönetimleri, kadın ve gençlik kolları, il delegeleri oy kullanacak, sandık daha önce burada açılmaz Ankara’ dan gelen gözlemci emanetinde genel merkeze gönderilirdi. 2011’ de oy kullanılan yerde açılıp oylar da sayıldı ve sonuçları herkes gördü.

Gördü de ne oldu?

Çoğu insan o sorunun cevabını bilmiyor, bilenler de unutmuştur diye hatırlatayım:
Örneğin 2011 seçimleri öncesi yapılan temayül yoklamasında Fatih Kısa 1250, Alpaslan Gürgenç 921, Mustafa Sever 837, Mustafa Eyiceoğlu 806, M. Muhammet Gültak 641, Ali Aydoğan 555, M.Sami Cüceloğlu 529, Mustafa Turan 493, A.Tevfik Uzun 484, Ender Turhan 483, Abdulrauf Ulusoy 407 oy ile ilk 11’ de yer aldı.
Peki, Milletvekili listesi hazırlanırken bu sonuçların etkisi oldu mu?
2011'deki adaylık belirleme sürecinde temayül yoklamasından 1250 tercih oyu alan ve açık ara birinci çıkan Fatih Kısa başta olmak üzere sıralamada üstte yer alanların hiç biri adaylık sıralamasında seçilecek yere konmadı.

Buna karşı temayül yoklamasında 9. Sırada çıkan A.Tevfik Uzun Milletvekili aday listesinin 2. Sırasına, 264 oyla yarışa 29. Sıradan girebilen Nebi Bozkurt aynı aday listesinin 3. Sırasına yerleştirildi.

Birinci sıraya koyulduğunda Bakan olan Zafer Çağlayan zaten yoklamaya girmedi ama YSK’ ya listeler teslim edildiğinde daha da ilginç bir isimle tanıştı Mersin. Temayül yoklamasında yer almayan ve Mersinde o güne kadar adını hiç kimsenin bilmediği Çiğdem Münevver Ökten 4. Sıradaydı.

Bunları niye mi anlatıyorum?

Bu yazı yayınlandıktan bir iki gün sonra 1 Mart günü sandık koyulacak, Anamur’ dan Çamlıyayla’ ya tüm il, ilçe yönetimleri, kadın ve gençlik kolları Mersin’e gelip en ciddi tavırlarla oy kullanacak. Sandığın koyulacağı salon 113 aday adayının afiş yarışlarına sahne olacak, yerlerde kamyon dolusu broşür çiğnenecek. Akşam sonuçlar açıklandığında (tabii sandık kapalı vaziyette Ankara’ ya götürülmeyip açılırsa) kimisi sevinecek, kimisi üzülecek. Sandık açılmadan götürülürse 113 adayın tamamı ben birinci çıkmıştım diyecek.
Oysa çıkan sonuçların ne kadar ciddiye alındığını geçtiğimiz günlerde AK Partinin lideri ve herşeyi çok veciz biçimde anlatmıştı. Şöyle diyordu Erdoğan: “Birçok yerde çok ciddi kurumsal milliyetçilik yapıldığını biliriz. Temayül yoklamalarının da ne şekilde olduğunu biliriz''
N

e şekilde yapıldığını çok iyi bilen lidere sahip bir parti, Mersin örneğinde anlattığım gibi sonucu kesinlikle etkilemeyecek, hiçbir hükmü olmayan yoklamayı niye yapar diye soruyorsanız, cevabıyla bitireyim yazıyı:

“3-5 yılda bir kere de olsa, partilileri hatırlamak, kapılarını çalmak ve en önemlisi teşkilatların gazını almak ama gazı alırken çıkacak sonuçlara itibar etmemek için bildiğiniz daha iyi bir yöntem var mı?”

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Yerel seçimler ve Mersin ittifak denklemleri... - 30.11.2017
>> Seçimlere doğru ittifaklar, Mersin özelinde durum... - 24.11.2017
>>  Tuz deposundan Taş Bina' ya... -41- (Akkahve işletmecisi Hasan' ın öyküsü) - 20.11.2017
>> Seçimlere doğru umumi manzara... - 16.11.2017
>> Tuz deposundan Taş Bina'ya -40- (Tek tipleştirmeye karşı çok renkliliğin hikâyesi) - 15.11.2017
A24 Yazarları
Recep Ali AKSOYLU Ahmed KAYMAK
Kitap israfına şimdi de EBA mı eklendi
Tüm Yazarlar