24.11.2014 / 13:11

Abdullah AYAN

Japonya yerine Gaziantep' e gitmeliydiniz…

Bir önceki yazıda Büyükşehir Belediye Başkanı Kocamaz' ın "içi boş" diyerek en kısa zamanda doldurulması niyetini dile getirdiği "Mersin Ulaşım Ana Planı' nın" aslında 2010' da yapıldığını, 2012' de ise revize edilerek tamamlandığını anlatmaya çalıştım.

 Aynı yazıda ifade ettiğim gibi o planda; hane halkı anketinden belli noktalarda yolcu sayımına, minibüs güzergâhlarından tarifeli otobüs seferlerindeki gün içi taşımacılık rakamlarına kadar bu tür çalışmaların içermesi gereken her türlü bilgi, veri, dokümanın yer aldığını örnekleriyle verdim.
Bu durumda insanın aklına ister istemez; "senin bildiğini Büyükşehir Başkanı bilmez mi? Hadi o koltuğa yeni oturdu bilmeyebilir, kurumun bu konuya yıllardır kafa yormuş onca kurmayının, üstelik o plan masada onlara göz kırparken başkanı bilgilendirmemiş olmaları mümkün mü?
Sanmıyorum.
Bu durumda akıllara ister istemez ulaşım ana planında yer alan yolcu sayılarının düşünülen taşıma sistemine kredi ve yatırım teşvik izni için yetmeyeceği bilindiğinden, örneğin "DPT' nin öngördüğü rakamlara erişecek bir yeni projeksiyon arayışı mı?" gibisinden sorular gelmiyor değil.
Meramımı örnekle anlatmaya çalışayım:
8. ve 9. beş yıllık kalkınma planlarında; kent içi toplu taşımacılık yatırımları için bir milyonluk kent nüfus kriteri yer alıyordu.
Bu kadar da değil, örneğin 2009-20014 yıllarını kapsayan 9. planda "kent içi raylı sistem projelerine izin verilmesi 15.000/saat yolcu talebi tasarım kriteri olarak uygulanır" tabiri yer alıyordu.
Kısaca Büyükşehir Belediyesi olarak devletten yatırım iznini koparmanız için, bir milyon nüfus yanında saatte 15 bin ve üzeri yolcu talebinin olduğunu ortaya koymanız gerekiyordu.
Özcan yıllarca kente raylı sistem kazandıramama gerekçesini "muhalefet partili belediye olduğumuz için bize dış kredi izni vermiyorlar, oysa iktidara yakın belediyelere bir milyon nüfus kriterine bakılmadan kredi garantisi veriliyor" diye anlattı durdu.
Oysa Özcan da çok iyi biliyordu ki, örneğin AK Parti kalesi sayılan nüfusu Mersin gibi bir milyonun altında kalan Gaziantep, hiçbir iç, dış kredi arayışına girmeden kendi olanaklarıyla üstelik 2 yıl gibi kısa zamanda 11 km lik tramvay sistemini hayata geçirmişti.
8. ve 9. kalkınma planlarında yer alan bir milyon nüfus ve 15.000/saat yolcu kriteri, 2014-2018 yıllarını kapsayan 10. planda değişti mi? Diye soruyorsanız, Mersin adına sevindirici haberi vereyim: Evet…
TBMM' de kabul edilerek Temmuz 2013'te yürürlüğe giren 10. planda kriter hem esnetilmiş, hem de değişik alternatif önerileriyle çeşitlendirilmiş.
Önümüzdeki beş yıl boyunca yürürlükte olacak planda kent içi toplu taşımacılık yatırımları için uygulanacak esaslar şöyle tanımlanıyor:
"Kentiçi toplu taşımada trafik yoğunluğu ve yolculuk talebindeki gelişmeler dikkate alınarak öncelikle otobüs, metrobüs ve benzeri sistemler tercih edilecek; bunların yetersiz kaldığı güzergâhlarda raylı sistem alternatifleri değerlendirilecektir. Raylı sistemlerin, işletmeye açılması beklenen yıl için doruk saat-tek yön yolculuk talebinin; tramvay sistemleri için asgari 7.000 yolcu/saat, hafif raylı sistemler için asgari 10.000 yolcu/saat, metro sistemleri için ise asgari 15.000 yolcu/saat düzeyinde gerçekleşeceği öngörülen koridorlarda planlanması şartı aranacaktır."
Bilmem tekrarlamaya gerek var mı, ama özetlemeye çalışayım:
Plan, Belediyelere "önceliğiniz otobüs, metrobüs v.s olsun" önerisinde bulunuyor."Ama belli güzergahlarda bu tip araçlar artık ihtiyaca cevap vermiyorsa o zaman yolcu talebinin en yoğun olduğu saatlerdeki sayılara bakılır" diye ekliyor. Kısacası şu;
-7 bin yolcu/saat için (tramvay)
-10 bin yolcu/saat için (hafif raylı sistem)
-15 bin yolcu/saat için (metro)
Projeleri dikkate alınacak…
Yeni 5 yıllık planda çok önemli bir hüküm daha var:
"Belediyelerin uygun bulunacak raylı sistem projelerinin Ulaştırma Bakanlığınca üstlenilmesine de imkân tanınmıştır"
Bu imkân bugüne kadar İzmir toplu taşıma sisteminde zaten uygulanmıştı.
Bugünlerde Gaziantep' in mevcut raylı sisteminin hayli uzaklarına düşen Başpınar Organize Sanayi Bölgesine kavuşturulması projesinde de uygulanması için çabaların, görüşmelerin sürdüğünü biliyoruz.
İşte sanırım Mersin Büyükşehir Belediye başkan ve kurmaylarını yukarıdaki şu 7,10,15 bin yolcuya denk gelen tramvay, hafif raylı sistem ve metro seçenekleri arayışa itmiş olabilir.
Bunu eleştirmek amacıyla söylemiyorum. Mademki, yatırımın işletmeye alınacağı tarihteki 'doruk saat yolcu talebi' esas alınacak, o işletme tarihindeki yolcu projeksiyonunu yüksek tutarak mümkünse hafif raylı sistem, o mümkün olmayacaksa tramvay yatırımını sağlayacak 7 bin/saat yolcu kapasitesini ulaşım master planındaki birkaç noktada göstermenin kimseye zararı yok.
Kaldı ki, 2012'de revize edilen plan dikkatle incelenirse böyle bir arayışa da gerek olmadığı görülür. Görülür çünkü; doruk kesitte 2015 için 7684/saat olarak belirlenen hedef yolcu sayısı, 2020' de 9308/saat, 2025 için 10.173' e çıkıyor…
Ama Mersin' i yukarıdaki tablodan daha ciddi bir sorun bekliyor. O da Özcan' ın yerine Büyükşehir koltuğuna oturan Kocamaz' ın taşıma sistem tercihiyle ilgili kafa karışıklığı…
Yatırım iznini verecek devlet otobüs, metrobüs ile yetin, daha fazla yolcu talebi varsa tramvay hadi bilemedin hafif raylı sisteme onay veririm demesine rağmen, yeni Başkanımız monoray&havaray gibi uçuk sistemleri gündemine almakta, bu konuda kamuoyu beklentisini yüksek tutmakta, hatta Duesseldorf ve Tokyo' ya inceleme heyetleriyle geziler düzenlemekte.
Duesseldorf zaten ekonomik ömrünü doldurmuş hayli demode bir sisteme sahip ve örnek olmaktan uzak. Üstelik benzer bir modelin maliyeti de km başına 38 milyon Euro (yaklaşık 50 milyon dolar)
Üstelik sistemin çok ciddi güvenlik zaafı var. Her hangi bir yangın çıkması halinde havada asılı kalan vagonlardan yolcuların nasıl kurtarılacağı sorusuna Almanlar bile cevap bulabilmiş değil.
Japonya' daki sistem daha modern ve kullanışlı ama onun da km başına 110 milyon dolar maliyet gibi küçük! bir kusuru var.
Kısaca Almanya' nın çağdışı kalmış modelini uygularsanız 13 km' lik Mezitli-Gar güzergahına 650 milyon dolar, Japonya sistemini yapalım derseniz yaklaşık 1,5 milyar doları gözden çıkarmanız lazım.
Böylesine akıllara durgunluk verecek büyüklükteki yatırıma ne devlet izin verir, ne de Mersin halkını torunlarımıza kadar devredeceğimiz borcun altına sokmaya hakkımız var.
İyi de çare ne derseniz?
Çareyi Japonya gezisine çıkacakları gün heyetteki bir arkadaşıma söylemiştim. Tekrarlayayım:
Keşke Almanya, Japonya yerine çay içme uzaklığındaki Gaziantep' e gitseniz. 11 km'lik ilk güzergahı 36 milyon dolara mal eden bir şehir ve yolcu taşımacılığında bana kalırsa dünyada ders olarak okutulacak bir başarı öyküsü var.
Gidin ve onlardan "nasıl başardıklarını" öğrenin.
Aynı öneriyi, geziden dönüşte gördüklerinin şaşkınlığını anlatan arkadaşlara yineleyeyim:
Zahmet olmazsa bir hafta sonunu Antep' e ayırın, raylı sistem konusunda dinleyecekleriniz çok eğitici olacaktır.

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Yerel seçimler ve Mersin ittifak denklemleri... - 30.11.2017
>> Seçimlere doğru ittifaklar, Mersin özelinde durum... - 24.11.2017
>>  Tuz deposundan Taş Bina' ya... -41- (Akkahve işletmecisi Hasan' ın öyküsü) - 20.11.2017
>> Seçimlere doğru umumi manzara... - 16.11.2017
>> Tuz deposundan Taş Bina'ya -40- (Tek tipleştirmeye karşı çok renkliliğin hikâyesi) - 15.11.2017
A24 Yazarları
Recep Ali AKSOYLU Ahmed KAYMAK
Kitap israfına şimdi de EBA mı eklendi
Tüm Yazarlar