Recep Ali AKSOYLU

medya@acoor.net
11.11.2014 / 14:38

Recep Ali AKSOYLU

HESABI KITABI, KURALI OLMAYAN FUTBOL ENDÜSTRİSİ

Tempodan dolayı yazı yazabilecek durumum yok, yazabilecek olsam yazacak çok da konu var ama öğlen yemek arasında gazeteleri okurken,

Aslan Kongreye gidiyor” haberine takıldım.
Daha geçen ay Sayın Ünal Aysal kılıfına uydurup olağanüstü kongrede takımı bırakmış, 6 aylığına Duygun Yarsuvat hocanın başkanlığını yaptığı grup, yönetimi üstlenmemiş miydi!
Haberde, Galatasaray Yönetiminin genel kurulun karşısına çıkma kararı aldığı, Aralık ayında yapılacak olan kongrede ek bütçe talebinde bulunulacağı belirtiliyordu. Yeni yönetimin, Aysal yönetiminden aldığı mali mirası belgeletmesi, aksayan ödemeler için genel kuruldan ek bütçe yetkisi istemesinde bir anormallik yok. Anormallik bu duruma gelmekte.
Zira Galatasaray Kulübü, para sihirbazı da denen Ünal Aysal döneminde maddi kaynakların dibe vurdurulması üzerine çözüm üretmeye çalışıyor. Yönetimin popüler ve iş bitirir üyesi Abdurrahim Albayrak, ikame edilebilir, fazla futbolcuları başka kulüplere teklif etmesi de bunun en güzel örneklerinden biri.

Buraya kadar normal, çoğu kulüplerde GS gibi borç sarmalında ama haberin devamında okuduklarıma üzüldüm ve sosyal medyada kısa bir yorum yaptım. Yarım saat geçmeden Galatasaraylı bir arkadaşım aradı, kulüpten tanıdıklarının da işlerini kaybetme endişesi yaşadıklarını anlattı.
Sen yanlış üstüne yanlış yap, sonra bin lira, bilemedin iki bin lira maaş verdiğin insanları kapıya koyarak düzlüğe çıkacağını düşün. GS Kulübü bir yandan ek bütçe için olağanüstü kongrenin üzerinden bir ay geçmeden yeni bir mali kongre kararı alırken, 660 olan çalışan sayısını da 450 veya 500 kişiye düşürmeyi planlıyormuş. Nerden bakarsan 150’den fazla istihdam, hesabını bilmeyen yöneticiler yüzünden kış arifesinde işsiz kalacak.

Sohbet veya yazılarımda iş iyi tanımlanmalı, doğru işe doğru adam ve hak ettiği para verilmeli derim hep. Derim de bu durum daha bir garip. Aslında Galatasaray ile ilgili bir haberden, mağdur olacak insanlarımızdan yola çıktık ama bu durum Rizespor’dan Fenerbahçe’ye, Trabzon’dan Beşiktaş’a hiç birinde pek farklı değil.
GS’daişten çıkarılacak 160 kişi, neredeyse bir fabrikanın personeli kadar. Yanı önemli bir istihdam. Ancak 2 bin TL maliyetleri olsa 12 ayda kulüp bütçesine yansıması bir Pandev kadar, bir Krasiç kadar, Eboue kadar. Belki değil bile. Yanı yanlış bir yabancı (tek kişiden bahsediyorum) sporcu transferinin giderini telafi edebilmek için 150 Türk işinden olabilecek.
Zaten hak etmiyorlar, yapacakları iş de yok diyemezsin. Bu da kulüp yönetimi olarak zaten senin kusurun. Gereksizse neden zamanında istihdam ettin!
Fenerbahçe'de bonservisi 7 milyon, yıllık garanti ücreti 2.3 milyon, toplam maliyeti 16 milyon 200 bin Euro olan MilosKrasic’in nerdeyse hiç oynamadan döviz kurunu 2.8 TL kabul edersek F.Bahçe’ye TL cinsinden maliyeti 46 milyon 205 bin TL.

Mütevazi bir süper lig kulübünün bir yıllık maliyeti sadece Krasiç’in toplam maliyeti kadar.
GS sezon başında yıllık 2,2 milyon Euro garanti ödeme yapacağı Eboue’ye “paranı paşa paşa al, git alt yapıda oyalan” deyip İtalyan teknik adamının isteği ile kadrosuna Dzemaili ve Pandev isminde iki futbolcu dahil etti. Galatasaray, bu 2 futbolcu için kulüplerine 2 milyon 350 bin Euro bonservis bedeli, kendilerine de (Pandev’e yıllık 2.3 milyon Euro, İsviçreli orta saha oyuncusu Dzemaili ise 3 yıllık sözleşme karşılığı yıllık 1.8 milyon Euro) yıllık 4,1 milyon Euroödemeyi taahhüt etti.
Takıma dahi giremeyen, oynatılmayan, elden nasıl çıkarılacakları kara kara düşünülen 3 oyuncunun sadece kendilerine yapılacak garanti ödeme 6,3 milyon Euro.
Şimdi basit bir hesap yapalım. Bu 6,3 milyonu GS kulübü çar çur etmeseydi, kaç kişiye ekmek olurdu?

2500 TL bir kişinin maliyeti olsa 12 ayda karşılığı 30 bin TL, yanı 10.715 Euro. Sıkı durun, 6,3 milyon Euro nun içinden tam 600 çalışanın yıllık maaşı çıkabiliyor.
Trabzonspor, daha ilk günden dikiş tutmayacağı belli Halilhodziç’i devre arası dolmadan 1 milyon Euro ödeme yaparak yola koyuyor. Transfer edilip takıma giremeyen 10’dan fazla da futbolcu var stokta.

Sadece futbolda değil, başka sporlarda da bu boyutta olmasa da heba olan paralar var. Dün basketbol yorumcusu Kaan Kural’ın röportajında okudum. “Efes son 10 yılda yaklaşık 100 milyon Euro’yu çöpe attı. Diğer takımlarımız da bütçeleri çarçur ediyor. Neyi değiştiriyoruz? Koç değişiyor, oyuncular teker teker değişiyor. Peki ne değişmiyor? Belli ki bu kararları verenler var… “ diyor.
Tamam, bu farklı bir endüstri, temaşa vs ne derseniz deyin. Ama bu işinde bir ekonomisi var, gerçekleri var. Hesapsız kitapsız hiçbir şey olmuyor.
Kulüplerimiz doğru idare edilse, başkanlar şirketlerinde ki gibi kulüplerde doğru yönetici istihdam etse ve işletmecilik kurallarını layıkıyla uygulasa bu durumlara asla düşülmez. Üstelik yılda 1 veya 2 gereksiz transfer yapmazlarsa, tasarruf edecekleri bu meblağla alt yapılarını da ihya etmiş olurlar.
Çok mu zor!
Recep Ali Aksoylu / Yeşilyurt/ 11.11.2014

 

 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Kitap israfına şimdi de EBA mı eklendi - 20.09.2020
>> Fatih'in mirası Ayasofya'nın kilise olmamasını sağlayan Atatürk'e müteşekkiriz - 13.07.2020
>> 80'lerden sonra çay ve Rizeli bir daha mı? - 27.04.2020
>> Krediler 3 ay ötelendi, peki çekler ne olacak? - 08.04.2020
>> Ulaştırma ve Altyapı Bakanı apar topar mı gitti? - 30.03.2020
A24 Yazarları
Recep Ali AKSOYLU Ahmed KAYMAK
Kitap israfına şimdi de EBA mı eklendi
Tüm Yazarlar