Dr. Mithat TOSUN / Gündelik düşüncelerin ötesine yolculuk...

İşverenler, artık günlük 8 saat çalışma sınırlandırmasının kaldırılmasını talep ediyorlar Almanya’da.

Gerekçe olarak dijitalleşen ticarette uluslar ötesi zaman dilimlerinin yarattığı engeller ve buna bağlı fazla mesai ücretlerinin rekabeti ve ticareti olumsuz etkilemesi, cloud (bulut) teknolojisi ile yeni çalışma düzenlerinin ve tarzlarının gelişmesi gibi gerekçeler gösteriliyor.

Söz gelimi uzak doğu ile sabahları bir görüşme yapılacaksa ve daha sonra da akşam üstü Amerika ile bir görüşme ve oylama, uzlaşma söz konusuysa ve konuya hakim olan aynı kişiler bu görüşmeleri yapmak durumundaysa işler gecikiyor yada maliyetler artıyormuş. Bu durum uluslararası ticareti olumsuz etkiliyormuş.

Aynı şekilde pazar ve bayram tatilleri de gevşetilmeliymiş...

Tabii biz doktorları, Türkiye’de bu gelişmeler zerre kadar ilgilendirmiyor. Bizler zaten fazla mesai ücretleri almadan 7/24/365 komik ve sembolik ücretlerle çalıştırılmaya alışık olduğumuz için, bizi duymayanların cıyaklamasını duyacak durumda değiliz elbette 

Ama öyle vahşi kapitalist suçlamasına gelecek gibi de değil işverenler yahu...
Günlük değil, haftalık çalışma süresi üst sınırları belirlensin diyorlar. Yani insafsız değiller aslında...

Mesai saatlerini böylece daha esnek hale gelebileceğini, daha çok, bürodan değil de evden çalışma olanaklarının mümkün olabileceğini de söylemişler...

Bu esnemelerin ve evden çalışmaların çalışanlar için de maliyet düşüşü ve zaman kazanımı anlamına geleceğini, aile yapılarına olumlu yansıyacağını öne sürmüşler...

Mesela evde bilgisayar başında üstünüze kahve döküldü çalışırken...
Bu şimdi iş kazası mıdır, ev kazası mı?
Bu öneriler şimdilik çalışma bakanlığı ve sendikalar tarafından geri çevrilmiş...

Ama uzun erimde neler olur, nasıl olur, getirisi götürüsü ne olur, insanlara, topluma nasıl yansır. Ödemeler, ücretler nasıl olmalı, üzerinde şimdiden düşünmek, araştırmalar yapmak gerek kanımca...

Basit bir örnekti ama bu ve buna benzer durumların fikir jimnastiklerini, sendikalarımız şimdiden yapmaya başlasalar ve gelecek önerilere hazır olsalar iyi olur...
Teslimiyetçilik ya da istemezükçülük yerine, olabilirlik üzerine odaklansak hani...

En azından hangi iş kollarında ve hangi pozisyonlarda esnek mesailerin bu gerekçelerle kabul edilebilir olabileceğini belirleme ve sınırlandırma çalışmaları yapmak gerekir şimdiden...

Canlıların en önemli özelliği ve evrimin motoru iç ortamın kararlılığını sağlamak (Hemoestaz) ve değişen dış ortam koşullarına en iyi ve en hızlı şekilde uyum sağlamaktır malum... 

Yoksa bunu sizden daha iyi yapanlar sizi elerler...