17.04.2017 / 10:53

Abdullah AYAN

1961 Anayasa referandumu, Mersin sonuçları...

Cumhuriyet tarihindeki ilk referanduma gazete köşelerinden yansıtmaya çalıştığım atmosferde hazırlanan ülke nihayet tarihi güne beklentilerin aksine çok sakin şekilde girer. Oy verme saatleri de o dönem sabah 5' ten akşam 19'a kadar hayli uzun zamana yayıldığı için sandık başlarında telaş, izdiham falan da yaşanmaz.
9 Temmuz Pazar günü Mersin il genelinde 844 sandıkta oy kullanılır. (O tarihte kayıtlı seçmen sayısının toplam 194 bin olduğuna göre sandık başına yaklaşık 230 seçmen düşmekte. Bugün Mersin seçmen sayısı 1,2 milyon ve sandık sayısı 3700)
 
Pazar günü daha sayım devam ederken baskıya giren Yenimersin gazetesinin 10 Temmuz Pazartesi sabahı okuyucuya ulaşan nüshasının üst manşetinde "Mersin' de 21027 evet- 19414 hayır, kazalarda tasnif bitmedi"  diye verilir ilk sonuçlar ve manşetin altında; "Mersin, Tarsus, Silifke ve Mut' ta evet, Erdemli' de hayır fazla" detayı yer alır.
12 Temmuz Çarşamba günü hem Mersin hem Türkiye referandum sonucu netleşmiştir.
 
Sonuçlara bakıldığında ilk göze çarpan tablo, özellikle Milli Birlik Komitesi adına ülkeyi yönetenlerin sandıklardan ezici biçimde evet çıkacağı beklentisinin tutmadığı, %61 civarında evet çıkarken, "hayır" ın %39'ları bulduğu gerçeğidir.
 
Sonuçların ortaya çıkması ardından Yenimersin' deki köşesinde Lütfi Oğuzcan şunları yazacaktır:
"Kesin sonuç ilan edilmemekle beraber yayınlanan rakamlar yeni anayasamızın milletimizin büyük bir çoğunluğu tarafından "evet" ile onaylandığını göstermektedir. Başından beri evet'i destekleyen bir yazar ve bir gazete olarak bu sonuçtan büyük memnuniyet duymaktayız. Geleceğimizin teminatı ve yarınki daha mesut ve müreffeh Türkiyenin temel taşı olan anayasa milletimize kutlu ve mutlu olsun"

Bunları yazar girizgahta ama sonrasında ilginç ayrıntılara değinecek ve şöyle devam edecektir:
"Yayınlanmış olan rakamlardan öğrendiğimize göre bazı illerimizde anayasaya hayır diyenlerin sayısı çoğunluktadır. Diğer illerimizde de evet diyenlerin yanıbaşında hayır diyenlerde vardır. Bu olay bize oylamanın vatandaş üzerinde hiç bir baskı yapılmadan en demokratik şekilde ve serbestçe yapıldığını göstermekte, ispat etmektedir. Türk vatandaşı dilediği şekilde oyunu kullanmış, evet veya hayır demiştir.

Anayasa, devlet-memleket idaresinin ana hatlarını çizen, ana hükümlerini ihtiva eden bir kanun olduğuna göre, vatandaşın evet veya hayır'ı münhasıran anayasanın koyduğu hükümleri beğenmek veya beğenmemek gibi bir esasa dayanmalıydı. Kanaatimizce oylamada böyle olmamıştır. Kırmızı oy kullanan vatandaş anayasa hükümlerini değil, bazı menfi ve aykırı propagandaların hatta endişelerin etkisi altında kalarak hayır demiştir.

Anayasanın kabulü ile şimdi seçimlere gidiyoruz. Bir yıl önce memleketin idaresini ele alan Milli Birlik Komitesi millete verdiği sözü tutmuş ve hukuk devletine doğru ilk şerefli adımı atmıştır. Bu durum kendilerini milletin hayrına ve selametine adayanların çok dürüst ve vatansever olduklarını bir defa daha göstermesi bakımından takdir ve şükrana değer.

Yakın günlerde partilerin siyasi faaliyeti bütün hızı ile başlayacaktır. Vatandaş yeni görevler karşısındadır. Bunların başında seçim hakkı geliyor ve kutsal hak... Türk vatandaşının bu hakkını da en olgun biçimde kullanacağından asla şüphe edilemez, vatandaş beğendiğini seçecektir.

Ancak bu seçim arifesinde aydınlar ve yazarlar vatandaşı daimi surette uyarmak görevindedir. Partiler ve partililer halk üzerinde baskı yaparak oy avlama işine veda etmelidirler. Halk anlamak, öğrenmek ve ona göre oy kullanmak istiyor. "Vergileri kaldıracağız.." gibi olmayacak vaatlerle halkı avlamanın modası artık geçmiştir. Bu gibi bayat taktiklere çoktandır paydos borusu çalınmıştır.

Her şeyden önce aynı vatanın evlatları aynı milletin fertleri olduğumuzu birbirimize kardeş ve vatandaş olduğumuzu düşünerek "sen kuyruksun, bu kulak" gibi kırıcı, incitici sözlerden, hareketlerden çekineceğiz. Hele tehdide, baskıya büsbütün paydos diyeceğiz. Memleketin selameti dürüst bir yolda yürümemizi emrediyor. Bu emre uymamız gerekir."

Referandum sonucu Mersin' de oluşan havayı yansıtması bakımından ilginç bulduğum ve tümünü paylaştığım makalenin ardından gelelim Mersin özelinde sandıktan çıkan rakamların anlattıklarına...
 
Kendisine ilçelik payesi veren Demokrat Partiyle gönül bağı olan Erdemli' de 'hayır' oyları %70'e ulaşırken, il genelindeki tüm köylerdeki hayır oylarının, merkez oylarına oranla daha yüksek olduğu görülecektir. (Erdemli 2 Mayıs 1954 seçimlerinin hemen ardından DP'yi büyük çoğunlukla desteklemesinin mükafatını görmüş, 1 Haziran 1954 günü ilçe olmuştur)
 
Mersin' deki şehir merkezleriyle kasaba ve köyler arasındaki bu evet/hayır farkı, Türkiye genelindeki tabloyla da aynıdır. Köylerin Demokrat Partiye olan yönelimleri ihtilale rağmen sürmüştür. Referandumun ardından yapılacak seçimlere de yansıyacaktır, bu eğilim...
Katılım bakımından en ilginç tablo ise Anamur'da ortaya çıkar.
 
Anamur' da sandığa gidenlerin oranı merkezde %35'te kalırken, bucak ve köylerde %52' ye ulaşıyor. İlçe genelindeki oran ise %50...
1961 Referandumunda kent merkezlerindeki 'hayır' oranı %35'te kalırken, bucak ve köylerde %39,5' a ulaşıyor.
 
Mersin
Kayıtlı seçmen
Oy kullanan
Katılım oranı
evet
hayır
toplam
194
136
%70,1
73 (%53,8)
62,5 (%46,2)
merkez
53
40,5
%77
21 (52)
19,4 (48)
Anamur
16
8
%50
5,6 (70)
2,4 (30)
Erdemli
15,7
10,8
%69
3,2 (30)
7,5 (70)
Gülnar
15,4
10,2
%66
6 (59)
4,1 (41)
Mut
15,2
9,9
%65
7 (70)
2,9 (30)
Silifke
23,4
14,2
%61
7,4 (52)
6,8 (48
Tarsus
55
42
%76,4
23 (54)
19 (46)
(Tablo TUİK resmi verilerinden tarafımca derlenmiştir.)
 
YORUMLAR

Yazarın Diğer Yazıları

>> Yerel seçimler ve Mersin ittifak denklemleri... - 30.11.2017
>> Seçimlere doğru ittifaklar, Mersin özelinde durum... - 24.11.2017
>>  Tuz deposundan Taş Bina' ya... -41- (Akkahve işletmecisi Hasan' ın öyküsü) - 20.11.2017
>> Seçimlere doğru umumi manzara... - 16.11.2017
>> Tuz deposundan Taş Bina'ya -40- (Tek tipleştirmeye karşı çok renkliliğin hikâyesi) - 15.11.2017
A24 Yazarları
Recep Ali AKSOYLU Ahmed KAYMAK
Kitap israfına şimdi de EBA mı eklendi
Tüm Yazarlar