A24.com.tr » politika » Kemal Kılıçdaroğlu'ndan başkanlık tepkisi

Kemal Kılıçdaroğlu'ndan başkanlık tepkisi

Kemal Kılıçdaroğlu'ndan başkanlık tepkisi

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı bir televizyon programında yarın Meclis'e geleceği açıklanan yeni anayasa değişiklik paketiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, NTV'de Ahmet Arpat'ın gündemle ilgili sorularına cevap verdi.

KARDEŞİ PARTİDEN NEDEN İHRAÇ EDİLDİ?

Kardeşi Celal Kılıçdaroğlu'nun kendisi hakkında yaptığı açıklamalar sorulan Kılıçdaroğlu, kardeşinin partiden ihraç edilme sebebine açıklık getirdi.

Kılıçdaroğlu, ''Kardeşim küçük bir çocuk değil illa benim siyasi görüşümü desteklemesi gibi bir durum yok. Ama bizim bir belediyemiz Didim Belediyesi Didim'e olağanüstü hizmetler veriyor. Didim'de iki yüksek bina var bunların yıkılması lazım. O binaların sahipleri parayla insan satın alıp bize saldırtmanın yollarını arıyorlar. Cebine para koyup çık şunu yap diyorlar. Onların etrafındaki insanlara bakın göreceksiniz o müteahhidin yandaşları'' dedi.

''KİMSE KUSURA BAKMASIN ALIR KAPININ ÖNÜNE KOYARIZ''

CHP Lideri, Arpat'ın ''Kardeşinize de o insanlar tarafından para verildiğini mi söylüyorsunuz?'' sorusuna ise şu yanıtı verdi:
''Benim ne söylediğimi siz de anladınız herkes de anladı. O nedenle belediye başkanıma bir daha sadece o değil soyadı Kılıçdaroğlu olan kim olursa olsun yakın uzak akrabam bir belediyeye gidip çıkar amaçlı bir öneri götürüp veya bana şunu verin dediği anda kapının önüne koyun dedim. Benim düşüncelerimi benim kardeşim beğenmeyebilir ama birisi cebine para koydu ve çık bunu söyle dedi ve söylediyse kimse kusura bakmasın alır kapının önüne koyarız. Bunun kardeşlikle ilgisi yoktur bunun temeline ahlak yatar.''

''ANAYASALAR BİR PARTİNİN MUTFAĞINDA HAZIRLANMAZ''

CHP Lideri, AK Parti ile MHP'nin uzlaştığı, ''Partili cumhurbaşkanlığı'' sistemini de içeren anayasa değişikliği teklifi içinse ''Anayasalar bir partinin mutfağında hazırlanmaz. Yapılan bir rejim değişikliğidir sistem değil. Bu ülkenin 140 yıllık parlamenter sistem geleneği var. Burada aksayan yönler var ve düzeltilebilir'' şeklinde konuştu.

''DAYATMA KÜLTÜRÜYLE ANAYASA YAPILMAZ''

''Cumhurbaşkanlığı devletin sigortasıdır. Bir evde sigorta atarsa karanlıkta kalırız'' diyen Kemal Kılıçdaroğlu, ''Dayatma kültürüyle anayasa yapılmaz. Oturdular iki parti anlaştılar anayasa yapacağız millete anlatacağız. Dünyanın hangi ülkesinde OHAL olan bir ülkede anayasa değişiyor?'' ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, "Başkanlık sistemi ya da adı cumhurbaşkanlığı sistemi olarak konuldu. AKP ve MHP anlaştı. Şimdi Meclis'e henüz gelmedi, nedir ne değildir bilmiyoruz ama kamuoyuna yansıyanlar var. O yansıyanlar ışığında Cumhuriyet Halk Partisi penceresinden bu cumhurbaşkanlığı sistemi nasıl görünüyor?" sorusuna şöyle yanıt verdi:

"Sayın Erdoğan 2002'den beri Türkiye'yi yönetiyor. Bir sorun var mıydı? Yoktu. Cumhurbaşkanı olduktan sonra çıktı bu. Biz şimdi kişiye mi koltuk bulacağız yoksa Türkiye Cumhuriyetinin var olan parlamenter demokratik sistemini daha da mı güçlendireceğiz. İçeriğinde ne var bilmiyoruz. Bilmediğimiz bir konuda yorum yapmam doğru olmaz. Metni görmeden düşüncelerimizi söylememiz doğru değil. Anayasa komisyonuna zaten gelecek orada oturulup konuşulacak. Yapılan bir rejim değişikliğidir sistem değil. Bir ülkenin idari sistemine rejim deniyor. Bu ülkenin 140 yıllık parlamenter sistem geleneği var. Burada aksayan yönler var ve düzeltilebilir. Biz bir kişi için oturup tüm rejimi değiştireceğiz. Kaldı ki anayasalar bütün demokrasilerde toplumsal uzlaşma belgeleridir. Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan her vatandaş inancı, görüşü, yaşam tarzı ne olursa olsun anayasa kitapçığını eline aldığında bu benim anayasam diyebilmeli. Benim hak ve özgürlüklerimiz güvence adlına alan bir anayasadır. Ben sandığa gidip oyumu kullanacağım diyebildiği bir anayasa olması gerekir. Anayasalar bir partinin mutfağında hazırlanmaz. Hazırlanırsa toplumsal uzlaşı belgesi olma niteliğini kaybeder. Geçmişte referanduma gittik AKP bir anayasa taslağı hazırladı referandumda kabul gördü. Arkasından yargı bağımsızlığı askıya alındı. Sadece Yargıtay'a 160 militan atandı. Belli bir cemaati savunan kişiler atandı. O anayasa bir toplumsal uzlaşma belgesi olsaydı, demokratik ölçüler içinde parlamentoda olgunlaştırılsaydı belki biz 15 Temmuz olaylarını hiç yaşamayacaktık."

YORUMLAR
  Nusret'in Sosyal medyada tıklanma rekoru kıran paylaşımları...
Nusret'in Sosyal medyada tıklanma rekoru kıran paylaşımları...