A24.com.tr » yaşam » Kaçak çayda kömür riski!

Kaçak çayda kömür riski!

Kaçak çayda kömür riski!

Doğal ve Sağlıklı Türk Çayı konferasında konuşan Prof. Dr. İlkay Erdoğan Orhan, "Kaçak çay içerisinde taş kömürünün damıtılmasıyla elde edilen bir boya maddesi olan anilin var" dedi

 TÜRKİYE DÜNYANIN EN KALİTELİ ÇAYINA SAHİP
Dünyada Türkiye'nin çay tüketiminde birinci sırada olduğuna işaret eden Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. İlkay Erdoğan Orhan da çayın Türkler'in milli içeceği olduğunu ifade etti. Ülke olarak 90 yıllık çay üretim geçmişimiz olduğunu hatırlatan İlkay Erdoğan Orhan, 2010 yılı istatistiğine göre yılda kişi başına 1250 bardak çay tüketildiğini, Türkiye'de her günde 245 milyon civarında çay tüketimi olduğunu vurguladı. Küserel pazarda Türk çayının oldukça büyük gelişme gösterdiğini belirten Prof. Dr. İlkay Erdoğan Orhan, "Dünyanın en kuzey iklim kuşağında çay üretiyoruz. Üzerine kar yağan bir çay üretimimiz var. Türk çayı dünyanın en kaliteli çayına sahip.

KAÇAK ÇAY SAĞLIĞA ZARARLI OLABİLİR
Üzerine kar yağdığı için böcek üretimine çok müsade etmeyen zirai kültürümüz var. Böcek ilacı kullanımına gerek kalmıyor. Sağlık yönüyle baktığımızda içerisinde çok değerli kimyasallar olduğunu, bir çok faydalı bileşimler olduğunu görüyoruz. Kaçak çayla ilgili ülkemizde çok büyük bir sıkıntı yaşıyoruz. Genelde Seylan çayı olarak da biliniyor. Hindistan'ın güneyinde yer alan bir ülke olan Sri Lanka'dan gelen Rize çayına göre daha koyu renkli, daha keskin bir aroması olan bir kaçak çay. Kaçak çay denildiği zaman özellikle Güneydoğu halkının rağmet ettiğini görüyoruz. Keskin bir tadı ve aroması var, daha acı. Ülkemize kaçak çay girişinin yıllık 50-60 tona ulaştığı tahmin ediliyor. Kaçak çayın kontrolü şu anda çok mümkün değil. Sağlığa zararlı olma ihtimali çok yüksek. Kaçak çayın bilinenlerden birisi değişik kimyasal boyalar ilaver edilmesi. Avrupa ülkelerine baktığımız zaman özellike çay üretimlerinde kullanılan pestisit yani böcek ilacı oranları yüksek ve bunun aşağıya çekilmesi için çalışılıyor. Çünkü pestisitler çok fazla kullanılması istenmeyen ziari ilaçlar ve vücudumuzda kanserden, damar, akciğer hastalıklarana ve bebek anomalilerine kadar bir çok zararlara yol açabilen ilaçlar, kimseyal maddeler. Çayın demini arttırmak için eklenen kimyasallar da var. Kaçak yollarla yurda girdiği için sağlık açısından denetlenmesi mümkün değil. Vatandaş olarak da düşündüğümüz zaman vergi kaybı anlamında da ülke ekonomisine ciddi zarar veren bir durum. Kaçak çay çok daha fazla oranda kafein ve uyarıcı kimyasalları içerdiği için sağlık üzerine zararları var. Bizde günde 40-45 bardak çay tüketen insanlarımız var. Özellikle doğu, güneydoğuda çok fazla kafein almalarına sebep oluyor. Demir eksiklği, anemi Türk toplumunda çok yaygın görülen bir durum. Kaçak çay tüketimiyle de bu problem artıyor.

KAÇAK ÇAYA SUNİ BOYA KATILIYOR
Kaçak çaya en fazla katılan suni boya nedir? Bunlar su bazlı boyalar. Suda çok çabuk çözülüyor. Bildiğimiz taş kömürünün damıtılmasıyla elde edilen bir boya maddesi anilin oksijene maruz kaldığı zaman oksitlendiği için rengi kahverengine dönüşüyor. Zaten tadı acı, kokusu da hoş olduğu için çok fazla çayın içerisinde renk kattığı için ayırt etmemiz mümkün değil. Aniline baktığımızda aslında bir ilaç etken maddesi, güçlü bir ateş düşürücü. Fakat ilaç olarak kullanılması şu anda yasak. Çünkü zehirlilik oranı çok yüksek kimyasal, kanserojen olarak biliniyor. Bu da bahsettiğimiz gibi çaya katılan bazı boyalardan. Mesela bunun öldürücü dozu 250 mg civarında. Bu doza erişilmesi çok yüksek oranda çaya katılırsa mümkün" diye konuştu.

YORUMLAR
  Ömer Halisdemir'in tatbikat fotoğrafları ortaya çıktı
Ömer Halisdemir'in tatbikat fotoğrafları ortaya çıktı