A24.com.tr » eğitim » Aileler medya okuryazarı olmalı

Aileler medya okuryazarı olmalı

Aileler medya okuryazarı olmalı

Teknolojik aletler artık bebeklere kadar inmeye başlayınca çocukların ruh, beden sağlığı ve sosyal yaşantısını da olumsuz yönde etkiliyor.

 Sosyal medyanın bebeklerin elinin altına kadar ulaşması bazı riskleri de ortaya çıkarabiliyor.

Sosyal medyanın bebeklikten itibaren nasıl bir kullanıma tabi tutulması gerektiğini Dr. Yankı Yazgan, 'İnternet Ekipler Amiri' Serdar Kuzuloğlu, 'Blogcu Anne' Elif Doğan,'Teknolojik Anneler' Derya Divrikli ve İpek Süer anlattı.

İnternetin olmadığı zamanlarda çocukluk, sokaklar demekti. Sosyalleşmek demek dışarı çıkmak anlamına geliyordu. Şimdilerde çocuklar belki evde ama çok daha kalabalık bir dünyada sosyalleşiyorlar.

Dr. Yankı Yazgan, sosyal medyaya iyi veya kötü demek yerine onun hakkında düşünmeye davet ediyor. Facebook ile kahvehaneyi benzeterek şöyle bir yorum yapıyor: “Genç olsam Facebook’tan çıkmazdım’ diyenlerimiz az değil. Gençliğinde kahveden eve gelmeyen delikanlı ile benzeştirebilir miyiz? Evdekilerden uzak durmak isteyen gençler, eskiden kahvehaneden eve gelmeyi bilmezken, şimdi de kahvehaneyi eve mi getirmiş oluyor? Gençler yine büyüklerden uzak durmanın, yaşıtlara yakın durmanın bir başka yolunu buluyorlarsa değişen bir şey yok diyebiliriz.”

‘Çocuk 3 yaşına kadar elektronik medya ile tanıştırılmamalı’

Anne-babalar için hayati derecede önem taşıyan, çocukların teknoloji ile tanışma yaşını Yazgan, 3 olarak belirtiyor: “İçerikler şimdiki gibi kalmayacak. Sınırlar, teknolojik olanakların içeriğindeki beklenmedik kazanımlarla değişebilir elbette ama şimdiki uygulamalara bakarsak, 3 yaştan önce bu medyayla karşılaşmanın gelişim açısından vazgeçilmez bir yanı yok. Bugünkü biçimiyle bir gelişim ihtiyacı olarak tanımlamıyorum. 3 yaş öncesi çocuklar; TV, bilgisayar/tablet, cep telefonu gibi elektronik medya ile tanıştırılmamalı. 3-5 yaş arasında günde bir saat, 5 yaş sonrasında günde iki saat aşılmamalı. Belirgin kurallar getirilmeli.”

‘Bazen anne-babaların tableti vermekten başka çaresi kalmıyor’

Bir köşede elinde cep telefonu veya tabletle oynayan çocuklara artık âşinâyız. Aileye sorsanız, nefes almak için bunu yaptığını söylüyor. Bu noktada çocuğun o cihazla ne yaptığını takip ediyor mu bilemiyoruz ama bu durumu şöyle yorumluyor Yazgan: “Evlerine yorgun argın ulaşmış, kendinden ve hayatından bir türlü memnun olmayan anne-babaların çocuklarına yetecek solukları olmadığında bu rahatlatıcıyı vermekten başka çareleri de kalmıyor. Yanlış anlamayın, tablet ile geçen zamanı mutlak bir ziyan olarak gördüğümü söyleyemem. Özellikle yakın gelecekte tablet aracılığıyla yapabileceğimiz ve şu an hayal edemediğimiz birçok etkileşim olacağına inanıyorum.”

‘Çocuğun hayal kurma hakkı, yerini başkalarının hayaline bırakıyor’

Teknolojinin, çocuğun sadece zihinsel değil fiziksel olarak da hareket kısıtlılığına sebep olduğunu söyleyen Yazgan, “Çocuklar, ancak televizyonla ya da bilgisayar/video oyunları ile ilgilenirken durabiliyor. Ancak bu durağanlık, sosyal ve bedensel hareketliliği kısıtlayıcı biçimde dış dünya ile ilişkiyi sınırlar. Keşfetme ve merak gibi temel ihtiyaçların en iyi biçimde karşılanabilmesi için kendiliğinden ve doğal biçimde akıp giden bir hayata, açık havada, parkta, sokakta, bahçede başka çocuklarla birlikte olmaya ihtiyaç vardır. Her çocuğun hakkı olan hayal kurabilme yerini, televizyon programcılarının, video oyun tasarımcılarının çocuklar adına kurduğu pek de zengin olmayan hayallerle yetinmeye bırakıyor.”

‘Teknolojik cihazların kullanımı ödül olmamalı’

Ailelerin iyi birer medya okuryazarı olması gerektiğine dair ise, şunları söylüyor: “Ebeveynler önce kendileri teknolojik cihazları doğru kullanmalı, örnek olmalı. Diş fırçalamayı öğretir gibi teknolojik cihazların doğru kullanımını öğretmeli. ‘Uykudan bir saat önce kullanıma izin yok, yemek sırasında telefon kullanmaya izin yok’ gibi belirgin kurallar getirmeli. Odasında TV ve bilgisayar bulunmamalı. Aile üyeleriyle şarkı söylemek, kitap okumak, spor yapmak gibi etkinlikler düzenlemeli. Çocuğu hobi edinmesi için teşvik etmeli. Teknolojik cihazların kullanımı ödül olmamalı. (13 yaşın altındakiler için) sosyal medya hesapları erişkinlerin tacizinden ve diğer çocukların zorbalığından korunması için kontrol edilmeli. Aile çocuğun oynadığı oyunlar hakkında bilgi sahibi olmalı.”

 

 

YORUMLAR
  2017 yılının en iyi AA fotoğrafı! İlber Hoca'nın seçtiğine bakın!
2017 yılının en iyi AA fotoğrafı! İlber Hoca'nın seçtiğine bakın!